Karaman, Trabzon Sanayici ve İş Adamları Derneği'nin Zorlu Grand Otel'de düzenlenen 8. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, Osmanlı döneminden Türkiye'ye kalan demir yolu ağının 4 bin 136 kilometre olduğunu, Cumhuriyet tarihinin ilk yıllarında ise kazma kürekle yılda ortalama 134 kilometre demir yolu inşa edildiğini, 1950 yılından sonra ise 18 kilometrelik bir demir yolu inşa edilebildiğini belirtti.
Türkiye'de 2003 yılından sonra yılda 88 kilometrelik yol inşa edilmeye başlandığını ifade eden Karaman, “Demir yolları dünyada gelişmiş ülkelerde gelişmiş. Gelişmekte olan ülkelerde de gelişiyor. Gelişmeli mi, gelişmemeli mi? Olmalı mı, olmamalı mı tartışmalarını hükümetimiz bitirdi. Demir yolları gelişmeli kararı verilerek, bu devlet politikası haline getirildi” dedi.
Karaman, TCDD bünyesinde 34 bin kişinin çalıştığını, demir yollarının bir kısmının 5 yıl içinde yenilendiğini anlatarak, “Yenileme yapılamayan yerler de var. Güneydoğu'da 100 yıl raylar yenilenmemiş. Durduk yerde raydan çıkan var. 50 yıldır yapılmayan şeylerin bu günlerde hatırası buralarda böyle çıkıyor. Hızla yapmaya çalışıyoruz. Demir yollarını yenilemek için de 1 milyon 649 milyar dolara ihtiyacımız var. Bu bir yatırım, özel sektöre açık. Bu yollara sinyal yapmamız lazım. Bu da bir yatırım. Türkiye'de maalesef sinyal yapan firmalar da yok. Türkiye'de 2 milyar dolarlık sinyal yatırımı yapacağız, ancak ülkemizde bu işi yapan yok denecek kadar az” diye konuştu. Türkiye'de 2020 yılına kadar demir yollarına 1 trilyon dolar yatırım yapılacağını vurgulayan Karaman, şöyle devam etti: “Türk sanayici ve iş adamlarının artık demir yoluna doğru el atması lazım. İran, Suriye, Suudi Arabistan gelişiyor. Çin'de, Orta Asya'da gelişme yar. Sadece Türkiye olarak düşünmememiz lazım, çevre ülkede de potansiyel var. İş adamlarının bu sektöre önem vermesi lazım. Yollarımızı elektrifikasyon yapmamız lazım. Türkiye'de elektrifikasyonu çok az olan bölgeler var. Trene 'temiz enerji' diye önem veriliyor. Bizde ise temiz enerji yerine dizelle çalışan trenlerimiz var. Ülkemizde trenlerde temiz enerji kullanımı için gerekli olan 1,5 milyar dolarlık yatırımı 10 yıl içinde yapmaya çalışacağız. Bunların hepsi yatırım. Elektrifikasyonda Türk iş adamları başarılı. Tren alacağız ve tren yapmamız lazım.”
Karaman, Türkiye'de ilk defa özel sektör ortaklığıyla Adapazarı'nda yüksek hızlı tren yapılabilecek fabrika kurulduğunu belirterek, “İstanbul metrolarının bir kısmı orada yapılıyor. Bu özel sektör tarafından yapılıyor, biz sadece yüzde 15 ortağız. Bu fabrikaların özelliği şu, her tür mühendislik hizmeti burada veriliyor. Her tür mühendislik hizmetini geliştiren bir sektör. Dünyada gelişmiş ülkelerde tren teknolojisinin gelişmesi lazım. Türkiye'de de gelişiyor. Ray bağlantısı elemanlarını Erzincan'da Almanlar kurdu, makas fabrikasını Çankırı'da özel sektör kurmaya başladı. Türkiye'de ilk defa yüksek hızlı tren rayı üretiliyor. Eskişehir, Sivas, Adapazarı'nda vagon, yük vagon ve yolcu vagonu üretimine devam ediyor” dedi.
“DEMİR YOLLARI MAALESEF ZARAR EDİYOR”
Süleyman Karaman, yüksek hızlı tren hatları planladıklarını bu kapsamda Ankara - Eskişehir hattının bittiğini ve açıldığını, Eskişehir - İstanbul arasındaki çalışmaların sürdüğünü söyledi. Konya'nın altyapısının bittiğini, rayların döşenmeye devam edildiğini belirten Karaman, “Sivas'ta ise temel attık. Karadeniz'e doğru geliyoruz. Yatırım açısından 20 yıl içinde, 20 milyar dolarlık yatırım yapmamız lazım. Bu yürüyor, çalışmalarımızı üst üste koyduğumuzda yatırım yılda 2 milyar dolar seviyesinde devam ediyor. Umarız kriz bizi çok fazla etkilemez biz de yatırımlara devam ederiz. Krizin çözümünde de dünya altyapı yatırımlarını artırmaya çalışıyor. Hükümet bu konuda yatırımları kısmamak için bir çaba içerisinde” diye konuştu.
Karaman, demir yollarının maalesef zarar ettiğini, bu zararı kara dönüştürmek için yatırım yapılması gerektiğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Demir yollarında 1950'den sonra 45 bin kişi çalışmaya başlamış. Otomotiv sektörü gelişiyor, buna bağlı olarak yolcu sayısı ve kar düşüyor, zarar ediyor. Bu zararı toplayıp yatırıma dönüştürsek, çok büyük yatırım olur. Hükümetimiz bu konuyu bildiği için yatırıma devam ediyoruz. Bunu başka ülkeler kara dönüştürmüş. Almanya 1993 yılında 'ya zarara ya da yatırıma devam edeceğiz' demiş. 1994'den 2006'ya kadar 99 milyar avro yatırım yaptı. Sonuçta 2004 yılından itibaren de demir yolları kara geçti. Demek ki demir yollarında iyi yatırım yapar, doğru dürüst yol yapar ve doğru dürüst çalışılırsa kara geçilebiliyor. Almanya'da demir yollarının cirosu 33 milyar avro. Türkiye'de bilişim sektörünün cirosundan daha yüksek. Gelişmiş ülkelerde böyle. Türkiye'de de öyle olmasını istiyoruz. Biz de bunu başarabilirsek yeniden yapılanmayla 2014 yılında bizde artık kara geçeceğiz ve her yene demir yolu yapma imkanımız olacak.”
Avrupa ile Asya arasındaki yük taşımacılığından elde edilen gelirin 75 milyar dolar olduğuna dikkati çeken Karaman, “Türkiye bunun eğer geçiş noktası olabilirse bu yüklerden pay alır, olamazsa alamaz. Bütün dünyada en çok yük burada, bütün yük körfezde birikiyor. Eğer başarılı olabilir Türkiye'yi köprü haline getirebilirsek bu yükleri Basra Körfezi'nden Avrupa'ya, Avrupa'dan buraya diğer bölümlerden İran, Hindistan'dan gelen yüklerin Avrupa'ya geçmesi için Türkiye'yi köprü yapabiliriz, ama handikaplar var. Bunlardan birisi boğaz tüp geçişi. Bunu yapıyoruz. Ermenistan sınırı kapalı olduğu için Kars-Tiflis'i başlattık. Ayrıca Kurtalan'ı Irak'a mutlaka bağlamamız lazım” diye konuştu.
Karaman, Samsun'da tren feri iskelesi yaptıklarını, trenlerin Rusya'dan gemiyle gelerek tren feriyle Türkiye'den aşağı doğru ilerleyeceklerini, bu projeyi başardıkları takdirde Karadeniz'e daha fazla tren gelmesini sağlayabileceklerini kaydetti.
“KANUNLA ÖZEL SEKTÖRE DEMİR YOLLARININ AÇILMASI LAZIM”
Süleyman Karaman, Trabzon şehrinin ve limanının demir yoluna bağlanmasına ilişkin planlamalar olduğunu ve bunların Türkiye'de İstanbul Teknik Üniversitesi ve Ulaştırma Bakanlığı'nca hazırlanan demir yolu hatlarının yer aldığı ulaşım master planı stratejisinde yer aldığını söyledi.
Bütün dertlerinin Karadeniz'i Ortadoğu ve GAP'a bağlamak olduğunu ifade eden Karaman, “Demir yolları olarak projeyi istiyoruz, olması da gerekir. Uygulama projesinin Ulaştırma Bakanımızın talimatıyla programa alınması bizi ümitlendiriyor. Her halükarda 'projesi yapılır, programa alınır' diyoruz, ama parasal yatırım dolayısıyla bizim programımızda şu anda böyle bir para yok” dedi.
Karaman, demir yolu yapılacağı yönünde söz veremeyeceklerini, ancak uygulama projelerinin bu yıl yapılacağını vurguladı.
Karaman, katılımcılardan birinin demir yollarının özel sektörle birlikte yapılıp yapılamayacağını sorması üzerine şu yanıtı verdi: “Elbette olabilir, bu dünyada da oluyor. Bizim önce kanun yapmamız lazım. Ulaştırma Bakanlığı'na hazırlayıp gönderdik. Kanunla özel sektöre demir yollarının açılması lazım. Bu sene demir yolu kanununun çıkması gereken yıl. Bunu çıkardığımız zaman özel sektörle her türlü işbirliğine açılabilecek. Biz demir yolları olarak bir yönetmelikle özel sektörle tren taşımacılığı protokolü yaptık, ama Danıştay kararıyla iptal oldu. Özel sektör şu anda demir yollarıyla ilgili bir iş yapamıyor, tekel hakkı olduğu için. 3-4 yıldır Almanya ile birlikte çalışıyoruz. AB'ye uyum açısından da demir yollarının gelişmesi açısından da bu kanun bu sene çıkacak. Demir yolları olarak özel sektör iş birliği içine girerek, bu konuları yapmamız lazım.”
“SEKTÖREL DERNEKLER FEDERASYONU BAŞKANI NUHOĞLU
Sektörel Dernekler Federasyonu Başkanı Çetin Nuhoğlu, demokrasilerde katılımla başlayan daha sonra temsili olarak devam eden bir model bulunduğunu söyledi.
Artık temsili demokrasinin yeni gelişen çalışma alışkanlıklarında çok önemli olan etki ve de bilgilerin paylaşımında, paylaşımın yeterli olmadığını görerek gelişmiş ülkelerde sivil toplum kuruluşlarının ön plana çıkarak katılımcı modelin sahiplenmesini gösteren güzel örnekler olduğunu belirten Nuhoğlu, “Türkiye'de de bu böyledir. Tamamen gönüllü katılımla ortaya çıkan yeni yatırımlar bütün bunlar bu anlamda gerçek demokrasinin yerleşmesi ve de karar süreçlerinde bireylerin gelecekteki ülkenin olacağı ve gideceği yönün belirlemedeki bu kararda etkili olma ihtiyacı çok önemli bir adım. Biz bunu çok iyi bilen bir milletiz” dedi.
Nuhoğlu, ulaştırma sektörünün çok önemli bir alan olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi: “Trabzon'un ulaştırma politikalarıyla elde edeceği başarı, bunların doğru planlanması, ticaretin bölgenin ve tüm Orta Anadolu'nun Kafkasya ve hatta Rusya'daki ticaretin gelişmesine etkili olacaktır. Yeter ki bunu politika halinde uzun vadede ortaya kolayım ve bu hedefe ulaşma konusunda tüm işbirlikleriyle kaynaklarımızı ortaya koyalım. Trabzon'un ulaştırma politikalarının belirlenmesi konusunda yapılan çalışmaları biliyorum. Bunun üzerine söylenecek bir tek plan var. Trabzon'un Karadeniz Sahil Yolu'nun yanında muhakkak Türkiye'nin demir yolu ağına entegre edilmesi şarttır.”
HÜRRİYET |