Demiryolları nasıl gelişir? Özelleştirme ile ilgili düşünceleriniz neler?
Bu konuda hazırlıkları devam eden bir kanun çıkarıyoruz. Tüm kesimler TCDD'nin zarar ettiğini söylüyor. Niye zarar ediyoruz? Çünkü hem altyapı hem işletmecilik hem bakım yapıyoruz. Dolayısıyla da borçlanıyoruz. Bu nedenle altyapıyı ve işletmeciliği birbirinden ayırmamız lazım.
'Bu sorunu nasıl çözelim' diye dünyada da düşünülmüş. AB şartlarında da var ve AB üyesi ülkeler de bunu yapmış. Bizim de ihtiyacımız var. Demiryolları olarak altyapıyı ben yapayım, sinyalizasyon, elektrifikasyon gibi. İşletmeciler de trenleri işletsin. Kamu olabilir, kişisel işletmecilik yapılabilir. Demiryolları ancak böyle gelişir. Karayollarında nasıl istenilen firmayla yolculuk yapılabiliyorsa, demiryollarında da böyle yolculuklar yapılabilmeli. Bunu Türkiye'nin bir an önce yapması lazım. Bazı kesimler istemedi diye dünyanın gelişimine ayak uydurmamak diye bir şey söz konusu değil. Onun için kanun çıkacak bu sene. O kanun da birilerine dokunacak.
Özelleştirmeye kurumunuzdan da karşı çıkanlar var…
Kimse, çocuğum üniversiteyi bitirsin ve TCDD'de memur olsun istemez. Herkes çocuğunun özel sektörün gelişmiş firmalarına CEO olmasını ister. Daha çok bu arzu ediliyor. Kendi çocuğunuz için önemli şirketlere 'CEO olsun' diye dua ederken, demiryollarını sıkı sıkı tutup beklemenin bir anlamı yok. Zarar eden kuruluşlardaki personel de çok sıkıntılı. Yani sistem ona zarar ettiriyor. Şu anda ne kadar demiryolu projesi varsa bunların hepsinin başında emekli bölge müdürleri var. Emekli olduktan sonra patron oldular. Özel sektörün de devletle çalışması gerektiğini anladılar. Bunu kabul etmemiz lazım.
OSB'lerin demiryollarına bağlanma talepleri arttı. Hedefinizde kaç lojistik köy merkezi açma planınız var? Bu kapsamda ne gibi çalışmalar yürütülüyor?
OSB'ler bizden destek bekliyor. Taşımacılık konusunda karayollarıyla demiryolarının birleştiği noktalarda lojistik merkezler kuruyoruz. Aynen liman gibi konteynır sahaları olacak. Bu alanlarda boşaltma, doldurma için kapalı yerler, antrepolar, lokantalar, kafeteryalar ve PTT olacak. Bunun çekirdeğini biz oluşturacağız. Diyelim ki 100 dönümlük yeri biz yapıyorsak, etrafını istimlak edip özel sektöre yap-işlet-devret (YİD) ile vermeyi planlıyoruz. Bunun için şu anda 11 yer tespit ettik. Samsun, Ankara (Behiçbey), Eskişehir (Hasanbey), Balıkesir (Gökköy), İstanbul (Köseköy-Halkalı), Denizli (Kaklık), Kayseri (Boğaköy), Adana (Yenice), Erzurum, İzmit ve Konya. Bunlardan Kayseri lojistik merkezinin ihalesini yaptık. Samsun'un ise büyük bir kısmını bitirdik. Eskişehir Hasanbey lojistik merkezinin etrafını ise özel sektöre açacağız. Gaziantep'te kara konteynır terminali yaptık.
Yük taşımacılığı kapasite artırımı için neler yapıyorsunuz?
Ayda bin civarında tren yurtdışına gidiyor. Daha çok Suriye, Ortadoğu, İran, Bulgaristan, Almanya, Romanya'ya ihracat gerçekleştiriliyor.
Taşımacılık konusunda Türkiye'nin merkez olması için bazı konuların çözüme kavuşması gerekiyor. Çünkü taşımacılığa engel birkaç tane kapalı nokta var. Bunlar; Van Gölü geçişi ya da alternatifi, Kars-Tiflis-Ermenistan sınırı, Irak sınırı ve tüp geçit. Bunların hepsine proje olarak başladık.
Tüp geçit projesi devam ediyor. Kars-Tiflis-Ermenistan'ın inşasını yapıyoruz. Van Gölü kuzey geçişi ya da alternatifi için ise çalışmalar devam ediyor. Suriye bağlantılı ya da direk Siirt Kurtalan'dan Irak'a projeler sunduk. Van Gölü kuzey geçişi ve Kars-Tiflis-Ermenistan sınırını Irak ile bağlamamız lazım. Böylece buradan giden yükler, Avrupa'ya oradan Asya'ya geçecek. Asya'dan Avrupa'ya ya da Avrupa'dan Asya'ya şu anda 75 milyar dolarlık taşımacılık payı var. Bizim bundan mutlaka pay almalıyız. Şu anda taşıma ciromuz 1 milyar dolar. Biz bu 75 milyar dolarlık taşımacılık potansiyelinden yüzde 10 pay alabilirsek, daha fazla pay alabilmenin yolunu da açmış oluruz. En büyük taşımacılık payı Birleşik Arap Emirlikleri'nin. Ayrıca Tekirdağ-Muratlı'yı birbirine bağlıyoruz.
Şu anda Avrupa ile Çin, Almanya'dan bir tren hattı koydular ve Asya'daki yükleri buradan getiriyorlar. Türkiye'deki yüklerin de daha kısa yoldan Avrupa'ya gitmesi gerekiyor. Yükleri Türkiye üzerinden ne kadar uygun şekilde geçirebilirsek maliyetleri o kadar düşürmüş oluruz. O kadar da transit yolcu taşırız. Bunları mutlaka yapmamız gerekiyor.
Ermenistan'a da demiryolumuz var. Ermenistan'la son dönemde yaşanan gelişmeler bu yolun açılmasını da gündeme getirdi mi?
Ermenistan'a demiryolumuz var, ancak sınır kapalı. Sınırın açılıp açılmaması ise siyasi bir durum. Kafkaslar'dan çok fazla yük kapasitesi var. Bu nedenle Gürcistan bağlantı demiryolu inşaatına başladık.
Aynı şey Irak içinde geçerli. Irak ile tren bağlantımız yok. O bölgeye de ihracatımız fazla ve yük gönderiminde maliyetlerin düşürülmesi amacıyla demiryolunun geliştirilmesi gerekiyor. Bu konuda Irak ile birlikte çalışıyoruz. Zaman zaman Suriye ile Irak arasındaki bazı sorunlar sebebiyle sıkıntıya düşüyoruz. Irak ile bizim tren bağlantımız olmadığı için Kurtalan ve Siirt'i projelendirdiler. Buradan yükler Zaho'ya gidecek.
Ayrıca Halep ile Gaziantep arasında da demiryolu ağı kurulması gerekiyor. Bunun kararını da aldık. Şu anda sınırdaki mayınları temizliyoruz. Gaziantep'ten Halep'e tren seferleri başlatacağız.
DÜNYA