Dünyayı ve ülkemizi etkisi altına alan koronavirüs salgını sebebiyle Mart–Haziran ayları arasında yaşanan kriz, kısıtlama ve sınırlandırmalar sonucunda ulaştırma ve lojistik sektörü zor zamanlar geçirdi. Tüm ürün ve hizmetler yavaşlarken ve hatta durma noktasına gelmişken krizlere refleksli lojistik sektörü tam kapasite hatta kapasite üstü olarak çalışmalarını sürdürdü. Birçok sektör ve firma, çalışma stillerini değiştirip evden çalışmaya başlasa da lojistik sektörünün büyük bir bölümü işinin başında ve sahalardaydı.
Mart ayından itibaren tüm dünyayı hem sosyal hem de ekonomik anlamda olumsuz etkileyen Covid-19 salgını nedeniyle dünya ekonomilerinde yaşanan daralmanın etkilerinin hem ülkemizin hem de dünya ekonomilerinin normalleşme sürecine girdiği Haziran ayından itibaren ortadan kalkmaya başladığı görülmektedir.
Haziran ayında başlayan bu olumlu trendin Temmuz ayında hızlanarak daha da belirgin hale geldiği anlaşılmaktadır. Nisan ayında 8 milyar 975 milyon dolar olan ihracatımız, Mayıs ayında 9 milyar 956 milyon dolara, Haziran ayında 13 milyar 462 milyon dolara ve Temmuz ayında da 15 milyar 11 milyon dolara yükselmiştir. Bu değer ile en yüksek ikinci Temmuz ayı ihracat değeri gerçekleşmiştir.
Temmuz ayı çalışma günü günlük ortalama ihracatımız ise Haziran ayına göre yüzde 16,8 artışla 715 milyon dolara ulaşmıştır. Pandemi sonrası ihracat yapan firma sayımız da artmıştır. Nisan ayında yaklaşık 27 bin firma ihracat yaparken Temmuz ayında 41 binin üzerinde firmamız ihracat yapmıştır.
Temmuz ayında ihracatımızda görülen iyileşme sürecine Ticaret Bakanlığınca başlatılan, temassız ticaret, sanal ticaret heyetleri, sanal fuar organizasyonları ve destekleri gibi dijital ekonomi politikaları etkili olmuştur. Bunun yanı sıra alternatif ulaşım güzergâhları ve taşıma yöntemleri gibi lojistik politikalarıyla ihracatımıza yoğun ve etkin biçimde katkı sağlanmıştır. Bu gelişmelerle ileriye dönük pozitif sinyaller verildiğini söylemek mümkündür. İhracatta yakalanan bu artış trendinin devam ettirilmesi, ihracatçılarımızın uluslararası rekabet gücünün arttırılması ve pandemi sürecinin neden olduğu olumsuz etkilerin bertaraf edilerek, ülkemizin süreçten en az etkilenen ülke olması adına Bakanlığımız çalışmalara hız kesmeden devam etmektedir.
Açıklanan son verilere göre Temmuz ayında ithalatımız bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7,66 azalmış ve 17 milyar 756 milyon dolar olarak kaydedilmiştir. İşlenmemiş veya yarı işlenmiş altın ithalatı hariç tutulduğunda ise ithalattaki daralma yüzde 13,9 gibi oldukça yüksek bir seviyeye çıkmaktadır.
Diğer taraftan kur artışını ve dövizdeki dalgalanmaları çok fazla hissettiğimiz bir dönem yaşadık. Ülkemizden yük çıkışı olurken araçlarımız ülkemize boş dönüş yaptı. Bunda hem ithalata getirilen ek vergiler nedeniyle ithalatın azalması hem de yurt dışı ülkelerin üretimlerinin durması veya yavaşlaması büyük rol oynadı. Haliyle hem ithalat taşımaları azaldı hem de boş dönüşler toplam navlunların artmasına sebep oldu.
Koronavirüs etkisini ihracatta da hissettirdi. Türkiye'nin en büyük ihracat pazarı olan Avrupa'da talebin salgınla paralel olarak gerilemesi sonucunda Türkiye'nin ihracatında da beklenen seviyeler yakalanamadı ve ihracattan elde edilen döviz geliri azaldı.
Ancak pandemi döneminin tüm olumsuzluklarına rağmen ülkemiz “güvenilir ve istikrarlı” bir tedarikçi ülke olduğunu kanıtlamıştır. Haziran ayının ardından Temmuz ayında da ihracat rakamları, Türkiye ekonomisinin pandemi sürecinden güçlü bir çıkış sağlayacağına dair inancımızı güçlendirmiş, ülkemizin normalleşme sürecinde ekonomik olarak diğer ülkelerden ayrıştığını göstermiştir. Gerekli tedbirler alınır ve Eylül-Ekim-Kasım aylarını tıpkı Temmuz-Ağustos ayları gibi geçirebilirsek ülke olarak kriz ortamını fırsata dahi çevirebilir, seneyi ithalat ihracat hedeflerimizin üstünde kapatabiliriz. Ancak bunun için mutlaka ülkemizde salgına yönelik önlemlerin titizlikle uygulanması gerekmektedir.
Emre ELDENER
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı
Deniz Ticareti Dergisi Eylül Sayısı