Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Üye Şirketlerden / BREXİT SÜRECİ KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR

BREXİT SÜRECİ KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR

BREXİT SÜRECİ KRİTİK ÖNEM TAŞIYOR26.01.2021
John Good Lojistik Operasyon Müdürü Uğur Gönüllü, Brexit sürecinin lojistik sektörüne etkilerini değerlendirdi.

Uğur Gönüllü, Brexit süreci nasıl geliştiğini ve mevcut durumda sektörün nasıl etkilendiğini şu sözlerle aktarıyor;

"2016 yılında yapılan referandumda Birleşik Krallık’ın AB’den ayrılma kararının alınmasının ardından 1 yıl sonra resmi olarak süreç başladı. Öncesinde 2019 yılına dek ayrılma surecinin tamamlanması hedefleniyordu.

Ancak 2019 Mart ayinda İngiliz hükümeti AB’den Haziran sonuna uzatma aldı. Nisan ayında Ekim sonu, nihayet Ekim ayında da 2020 Ocak sonu üzerinde mutabakata varıldı. Sonrasında Boris Johnson hükümetinin mecliste çoğunluğu almasını takip eden süreçte 31.01.20 itibarıyla Birleşik Krallık AB’den resmen ayrılmış oldu ve 31.12.20’ye dek sürecek geçiş süreci başladı. 01.01.21 itibarıyla da Birleşik Krallık ayrılık surecini tamamladı ve böylelikle tek pazar ve gümrük birliğinden de çıkmış oldu.

1 yılı geçiş süreci olmak üzere toplam 4 yılda İngiltere’nin Brexit’e hazırlık konusunda çok da iyi performans gösterdiğini söylemek mümkün değil. Bunda tabii ki siyasal etmenlerin ön planda olduğunu belirtmeden geçmek olmaz. Ulusça ve is çevrelerince Brexit’in çok iyi algılandığına ve geçisin mümkün olan en az hasarla yapılması için tüm tedbirlerin alındığını söylemek zor. Büyük ölçekli şirketleri ayrı tuttuğumuzda KOBİ’lerin neredeyse tüm ticaretlerinin AB ile olmasından kaynaklı gümrük prosedürleri anlamında komplike süreçlere çok çok uzun yıllardır hiç de aşina olmadıklarını biliyoruz. Durumu daha net ortaya koymak adına, 150.000 İngiliz ihracatçının daha önce AB dışında hiçbir ülke ile ticaret yapmadığını belirtmek de fayda var. Normalde yıllar suren STA’ların (çok hızlı denebilecek bir sürede) Brexit öncesi imzalanması her ne kadar İngiltere’deki ihracatçılar için vergiler konusunda büyük rahatlama sağlasa da, artık gümrük deklarasyonlarının yapılmak zorunda olduğu bir gerçek.

İngiltere; gümrük personeli eğitimi/istihdamı (5.000 gümrük memuru ihtiyacı olduğu bildiriliyor), sınır kontrolleri yapılabilmesi için gerekli alt yapının oluşturulması, IT süreçlerinin AB ile uyumlu hale getirilmesi gibi konuların tamamlanması adına 01.07.2021 tarihine dek gümrük kontrollerini başlatmayacağını açıkladı. Ancak AB ülkeleri ilk günden kontrollere başladılar ve sınır kapılarında uzun TIR kuyrukları oluşmaya başladı. Sınırlara yakın TIR parklarının yetersiz olmasından kaynaklı gidilen ekstra mesafeler ve bazı durumlarda sürücülere park surelerinin aşıldığı gerekçesi ile kesilen cezalar taşımacıların hiç de öngörmedikleri maliyetlerle yüzleşmelerine neden oldu.

Yılın ilk günü yaşanabilecek felaket senaryolarından kurtulmak için firmaların Noel öncesi çok yoğun şekilde sevkiyatlarını yapmaya çalışmaları yeni yıla yaklaşırken ciddi bir yoğunluk yaratsa da, yeni yılın ilk günlerinde genel bir sakinlik olduğunu söylemek mümkün. Öte yandan COVID-19 sonrası kıpırdanmaya başlayan ithalatçıların depolarında mümkün olduğunca çok fazla mal stoklamalarından kaynaklı çok yoğun gecen bir son çeyrekten sonra, Ocak ayının ilk haftalarında sonrası için nasıl bir manzara ile karşılaşılacağını kestirmek güç ancak karayolu tarafında zor zamanlardan geçildiği yadsınamaz bir gerçek.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi geçtiğimiz hafta bazı dev lojistik firmaları evraklarda tespit edilen çok sayıda hata nedeni ile araçlarının beklemesinin önüne geçmek adına geçici olarak AB-İngiltere karayolu servisini durdurduklarını açıkladı. Duyurularında belirttikleri evrak doğruluk oranı sadece %10’du. AB gümrük idareleri özellikle sağlık sertifikaları konusunda çok sıkı denetimler uygulamaya başlayınca beklemeler kaçınılmaz oldu.
Yeni donemde sadece gümrük deklarasyonlarının yaklaşık 7.5 milyar GBP bir maliyet çıkaracağı hesaplanıyor. Buna kalifiye gümrük personelinin azlığını da eklediğimizde sektörü sancılı günler bekliyor.

Bazı havayolu şirketleri kesintisiz bir operasyon adına yapmak zorunda oldukları maliyetleri yükleyicilere yansıtmaya başladılar bile.

Büyük ölçekli firmaların tedarik zincirlerini AB’ne kaydırarak ya da farklı fiyatlandırma stratejileri ile süreçten çok fazla etkilenmeden hareket etme kabiliyetleri olduğunu tahmin etmek hiç de zor değil.

İngiliz hükümetinin ortaya çıkacak maliyetler için servis sağlayıcılara maddi destek sağlayacağını açıklaması iyi bir gelişme olsa da, yine de bazı maliyetleri müşterilere yansıtmak zorunda kalacakları konuşuluyor.
Bu noktada KOBİ’lerin maliyetleri yönetmek ve ticaretlerine devam edebilmeleri konusunda çok daha fazla desteğe ihtiyaç duydukları aşikâr. Özellikle balıkçılık ve hayvancılık sektörü krizle yüz yüze. Mallarını zamanında gümrükten geçirip müşterisine teslim edemeyen çok sayıda firmanın yasadığı mağduriyet geçtiğimiz haftalarda ülke gündemini oldukça meşgul etti ve hükümete bu nedenle acil çözüm üretmesi yönünde ciddi bir baskı var.

Ek olarak, gümrük sistemlerinin de yavaş kaldığı ve on bildirim dahi olmadan onlarca TIR’ın gümrüğe geldiği bildiriliyor. Ancak sektör bir şekilde çözümü bulup ticaretin devam etmesini sağlıyor. Göze çarpan başka bir olumsuzluk da Doğu Avrupalı bazı nakliye firmalarının artık İngiltere’ye gitmek istememesi. İngiliz sürücü eksikliği nedeni ile kısa vadede bu durum da oldukça can sıkacağa benziyor. Denizyoluna baktığımızda basta Felixstowe olmak üzere tüm İngiltere limanlarının da sıkışıklıktan payını aldığını görüyoruz. Alternatif olarak on plana çıkan Southampton’da da durum kötüleşebilir. Çin yeni yılında limanlardaki trafiğin rahatlayacağını söyleyebiliriz. Ancak 2021 yılı ortasına kadar yorucu bir donemin bizleri beklediğini düşünüyorum. Sonrasında daha parlak bir fotoğraf ortaya çıkacaktır. Bununla beraber yeni yılın ilk gününden bu zamana islerin yolunda gitmediğini görüyoruz.

Ben zamanla surecin tüm paydaşlar tarafından özümsenip islerin bir şekilde yoluna gireceğine inanıyorum. Ancak Brexit ülkeye (savunulduğu gibi) uzun vadede yarar mı sağlayacak yorum yapmak için çok çok erken. COVID-19’un da çok büyük rol oynadığı bu süreçte otomotiv, lojistik, gıda ve finans gibi başlıca sektörlerde bu süreçte çok sayıda insan isini kaybetti ancak diğer taraftan da e-ticaret, dijital donuşum sayesinde birçok yeni iş fırsatı da mevcut. John Good özelinde örnek vermek gerekirse, AEO sertifikalı bir firma olarak 30 kişiden oluşan deneyimli bir ekip oluşturuldu ve müşterilerin gümrükleme ile ilgili tüm ihtiyaçlarına dijital araçların da yardımı ile cevap verebiliyoruz."

John Good Lojistik Operasyon Müdürü Uğur Gönüllü, aynı zamanda yeni yıl öncesinde İngiltere ile Türkiye arasında imzalanan STA'nın Türkiye ekonomisine getirilerini de yorumladı.

"29.12.2020 tarihinde imzalanan STA şüphesiz; sanayi ürünlerinin tamamında tarım ürünlerinin ise %80’inde vergi muafiyeti sağladığı için, oldukça değerli bir adım oldu. En büyük 2.pazarımız olan İngiltere ile yaklaşık milyar USD’a ulaşmasını hedeflediğimiz ticaretimizi Gümrük Birliği avantajları ile koruyabildik. Ancak artık menşe kuralları geçerli olacak ve ihracatçılarımız ATR yerine menşe beyanı ile ticaretlerini yürütecekler. Bu konuda da İngiltere tarafında farklı yorumlamalar olabiliyor. Kayıtlı ihracatçı olsun olmasın, fatura üzerinde menşe beyanı yeterli olacaktır ancak yine de tüm firmalara varışta karşılaşabilecekleri gecikmeleri bertaraf etmek adına menşe şahadetnamesi de düzenlemelerini öneriyoruz. Bir diğer değişiklik de konteyner taşımacılığında getirilen 24 saat kuralı oldu. Artık İngiltere’ye yapılan tüm konteyner sevkiyatları için gemi kalkışından 24 saat önce varis gümrüğüne on bildirimde bulunulması gerekiyor. Ocak ayı itibarıyla bu konuda uygulamanın tam anlamı ile başlamadığını belirtelim. Diğer ülkelere yapılan taşımalarda hatlar forwarder firmaların yerine de bildirim (AMS/ACI) yapıyorlar ancak İngiltere özelinde 1 hat dışında tüm hatlar konşimentoda üstündeki yükleyici ve alıcı bilgisine göre bildirimleri yapıyorlar. Yani ara konşimento kullanılan durumlarda forwarder firmanın beyanı kendisinin yapması gerekiyor. İngiltere AB ithalatlarında 01.07.2021’e kadar geçiş surecinde olduğundan, bu tarihten sonra yapılmayan bildirimlerin cezalandırılmaya başlamasını bekleyebiliriz. Bu nedenle anılan tarihe dek tüm forwarder firmaların gerekli alt yapıyı kurarak surece kendilerini hazır etmeleri çok kritik."