Konteyner krizi VIP sınıfı yarattı. Deniz taşımacılığında hatırlı firmalar için "öncelikli yük" listesi oluşturuldu. Konteyner operatörleri ayrıca, "erken rezervasyon" uygulaması da başlattı.
Deniz taşımacılığı, boş konteyner kriziyle birlikte önemli günler yaşıyor. DÜNYA’nın edindiği bilgilere göre armatörler, iş hacmi yüksek firmalara öncelik tanıyan "VIP müşteri listesi" hazırladı. Listeye, ilave ücret ödeyen firmaların da dahil edildiği öğrenildi. VIP uygulamasını doğrulayan, İTHİB Başkanı Ahmet Öksüz, "Bazı armatörler, yaşanan sıkıntının ardından VIP navlun sistemini hayata geçirdiler. Uygulama, hem ihracatçının hem de ithalatçının maliyetini yükseltiyor" diye konuştu. Rif Line Lojistik Türkiye Genel Müdürü Mehmet Serkan Erdem, krizin marttan önce aşılamayacağına işaret ederek, Ro-Ro taşımacılığının desteklenmesinin sorunun çözümüne katkı sağlayabileceğini söyledi. Erdem, "Özellikle İstanbul, İzmir, Mersin, İskenderun limanlarından yapılacak Ro-Ro trafiğine destek verilmeli" değerlendirmesini yaptı. Boş konteyner krizinin yaşandığı denizyolunda, armatörlerin ‘VIP müşteri listesi' hazırladığı konuşuluyor. Büyük ve kontratlı müşterilerin yükünün kabul edildiği, ancak spot veya daha küçük ölçekli firmaların taleplerine cevap verilmediği söyleniyor. Sektör uzmanları ihracatçıyı zor bir şubat ayının beklendiğini, krizin marttan önce çözülmesinin öngörülmediğini söylüyor. Diğer yandan konteyner bulma sıkıntısının, ihracat taşımalarında yarattığı bir başka trend ‘erken rezervasyon’ sistemi oldu.
Pandemiyle birlikte denizyolu taşımacılığında yaşanan ‘boş konteyner’ krizi büyüyor. Armatörlerin ‘VIP müşteri listesi’ hazırladığı konuşuluyor.
Hatırlanacağı gibi, pandemiyle birlikte dünya ticaretinin yüzde 90’ına yakının yapıldığı denizyolunda ‘boş konteyner’ krizi başlamıştı. Salgın nedeniyle gemilerin günlerce limanda beklemesi ve ithalat-ihracat dengesindeki değişim küresel ticarette konteyner arzı sıkıntısı yarattı. Özellikle Çin’den ABD’ye giden gemiler yükünü boşaltamadığı için, kısa sürede dönemedi, bu da arz sorunu yarattı. Yaşanan kriz, navlunda da tarihi yükselişlere sahne oldu. Avrupa-Uzakdoğu konteyner arası navlunu son bir yılda yüzde 300 arttı, 10 bin doları aştı. Konteyner fiyatı da iki kata yakın yükseldi. Küresel deniz ticaretinde yaşanan bu durum, Türk ihracatına da ağır darbe vurdu. Geçen yıl özellikle normalleşmenin başladığı hazirandan sonra ihracatta artış yaşanırken, boş konteyner bulunamadığı için ihracat yükleri limanlarda ve depolarda yığıldı. Otomotivden, tekstile, mobilyadan makineye kadar birçok sanayici lojistik aksaklıklar nedeniyle siparişlerini zamanında teslim edemedi. TİM Başkanı İsmail Gülle de ‘konteyner sıkıntısı yaşanmasaydı, daha fazla ihracat yapacaktık’ açıklamasını yaptı.
KOBİ’ler ‘yersiz’ kaldı
Denizyolu taşımalarında konteyner bulma sorunu hem küresel piyasalarda hem de Türkiye’de artarak devam ediyor. Salgında ikinci dalganın başlaması ve mutasyonlu virüsün ortaya çıkması ile sorun daha fazla büyüdü. Sektör uzmanlarının verdiği bilgiye göre Özellikle ABD açıklarında 15-20 bin TEU’luk 38’den fazla gemi yükünü boşaltmak için bekliyor. Çünkü Los Angeles gibi ABD’nin önemli limanlarında COVID-19 vakalarındaki artış nedeniyle yüzde 50 daha az personelin görev yaptığı belirtiliyor. Bu durum da küresel konteyner arzını kısıtlıyor.
Yabancı konteyner armatörlerinin yoğun talep karşısında ‘VIP müşteri listesi’ hazırladığı iddia ediliyor. Her sektörden büyük firmalara öncelik verilirken, KOBİ’lere ekipman verilmediği, gemide yer ayrılmadığı söyleniyor. Bilindiği gibi, dünya deniz ticaretinde konteyner taşımalarının çok büyük bir kısmını Maersk, MSC, CMA CGM, COSCO, OOCL, Hapag Llyod, Hamburg Süd ve Online yapıyor.
İhracatçı ne diyor?
"Hem ihracatın hem ithalatın maliyeti yükseliyor"
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleriİhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı Ahmet Öksüz, özellikle Uzakdoğu olmak üzere hemen hemen dünyanın her bölgesine konteyner bulmakta zorlandıklarını dile getirerek, "Şu anda, geçtiğimiz yıl kullandığımız navlun seviyelerinin 4-5 katı üstünde navlun talep ediliyor. Bu seviyeden navlun ödenmesi kabul edilmesine rağmen konteyner bulmak büyük problem. Bazı armatörler bu sıkıntının bir nebze önüne geçmek için üst seviye olarak nitelendirilen VIP navlun sistemini hayata geçirdiler. Yani, zaten yüksek seviyelerde olan navluna ek olarak, duruma göre bin dolar daha fazla ödenmesi koşuluyla ekipman sağlayabiliyor. Daha çok ithalat yönlü taşımalarda uygulanan bu sistem hem ihracatçının, hem de ithalatçının maliyetini yükseltiyor" diye konuştu.
"İhracat pazarlarında kalıcı kayıp yaratmasından endişe duyuyoruz"
Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF) Başkanı Eren Günhan Ulusoy, konteyner bulmakta hala büyük sorun yaşadıklarını, bu durumun ihracat pazarlarında kalıcı kayıba sebebiyet verebileceğini söyledi. Mobilya Sanayi İş Adamları Derneği (MOBSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Gürcan, "Mobilya sektörü olarak da biz de konteyner sorunu yaşıyoruz. Sanırım bizim gibi diğer sektörler de bu sorunu yaşıyorlardır ki biliyorsunuz geçtiğimiz ay bakanlık yerli konteynerların yapımı konusunda bir açıklama yapmıştı. Sektörümüz, 2020 yılını 3,5 milyar dolarla kapattı ve deniz aşırı ülkeler, ABD, Uzakdoğu gibi katma değerli ihracat konusunda önemli pazarlarımız. Bizim diğer sektörlerden ayrıştığımız nokta ise büyük hacimli ürünler üretmemiz. Diğer sektörlere bir konteyner yeterliyken, bize 2 tane gerekebiliyor. VIP listeyle ilgili herhangi bir bilgimiz yok. Ancakbirkaç aydır ciddi konteyner ve navlun sorunuyla karşı karşıyayız" diye konuştu.
"Spot çalışmayın" tavsiyesi verdi
Türkiye’nin önde gelen otomotiv yan sanayi firmalarından Kanca’nın İhracat sorumlusu Fatih Taş, armatörlerin uzun yıllardır çalıştıkları sözleşmeli imalatçılara konteyner tedarik etmeye gayret ettiklerini, spot talepleri değerlendirmediklerini söyledi. İhracatçıya önerilerde bulunan Taş, "Konteyner operatörleri ile ilişkileri sağlam olan büyük forwarderler ile çalışılmasını öneriyorum. Yıllık anlaşmalar yapıp, kontrat lojistiğine gitmelerini asla spot çalışmalarını tavsiye ediyorum" diye konuştu.
8 bin olan günlük gemi kirası 32 bin dolarlara çıktı
Türkiye’nin yerli armatörlük şirketi Medkon’un Genel Müdürü Mahmut Işık, konteyner piyasasındaki arz sıkıntısının global armatörlerin kârlılık iştahını da artırdığını vurgulayarak, "Talep çok fazla, arz yetersiz. Bu nedenle herkes elindeki konteynere ve gemiyi en efektif ve şekilde çalıştırmaya uğraşıyor" dedi. Işık, "Konteyner fiyatları bu denli arttığı için gemi armatörleri yüksek fiyatla yıllık hatta iki yıllık kontratlar yapmaya çalışıyor. 8 bin olan günlük gemi kiraları 32 bin dolarlara kadar çıktı.
Armatör, bunu mümkün olduğunca uzun hale getirmeye çalışıyor. 'Ben gemimi sana kiralarım ama minimum 1 sene. O zaman 32 değil 28 alırım' diyerek rakamı kalıcı hale getirmeye çalışıyor.
"Şubat ayı zor geçecek"
Rif Line Lojistik Türkiye Genel Müdürü Mehmet Serkan Erdem, "Özellikle Mersin ve İzmir gibi ihracat çıkış yerlerinde boş konteyner bulamıyoruz. Kayseri’deki bir yükü İzmit’ten göndereceğiz. Bu da taşıma maliyetini iki katına çıkarıyor. Maalesef aradaki farka ihracatçı katlanıyor" dedi. Erdem, mart ayından önce bu sorunun çözülmesinin beklenmediğini ifade ederek, "Döviz fiyatlarının düşmesiyle ithalatın artacağı ve konteynerlerin nispeten daha ulaşılabilir olacağını tahmin ediyorum" dedi. Bu durumun gıda kıtlığına da sebep olabileceğini dile getiren Erdem, "Mesela Gaziantep’teki bir müşterimiz Afrika’ya makarna gönderiyor ama malı gönderecek konteyner bulamıyor. Bu ciddi bir sorun" diye konuştu.
Yükümüzün %10’unu yerli taşıyor
Türkiye’nin denizyolu konteyner ihracat navlun pastasında çok büyük bir payı yabancı armatörler kapmış durumda. Geçen yıl Türk limanlarında 11 milyon TEU civarında konteyner elleçlendi. Türk armatörler bu yükün sadece yüzde 10’unu elleçledi. Yerli yükün yüzde 90’ını yabancı armatörler taşıdı. Yerli armatörlerden Medkon’un Genel Müdürü Mahmut Işık, "Yerli armatörler olarak destek görmememize rağmen, bu süreçte çok basiretli davrandık ve artan maliyetleri navluna yansıtmadık. Arkas da Turkon da biz de en fazla 50 dolarlık yüz dolarlık artışlara gittik. O da artış da değil, düzeltme açıkçası" diye konuştu. Türkiye’de Arkas, Turkon, Medkon ve Akkon olmak üzere 4 yerli armatör konteyner taşımacılığı yapıyor. Bu armatörlerin 3 bin TEU’luk gemileri varken, yabancı armatör 30 bin TEU’luk gemilerle sefer yapıyor. Yaşanan sıkıntıların uzun vadeli çözümü için yerli armatörün desteklenmesi isteniyor.
‘Erken rezervasyon’ ticarete taşındı
Denizyolunda konteynerde yaşanan arz sorunu nedeniyle armatörler ‘erken rezervasyon’ sistemine başladı. Mahmut Işık, sektördeki bu yeni trende yönelik olarak şu açıklamayı yaptı: "Turizm sektöründe olduğu gibi, artık ihracatçı da bir ay sonraki gemiye yükleme rezervasyonu yaptırdığında çok uygun navlunlarla yerini ayırtabiliyor." Çinli teknoloji devi Alibaba’nın lojistik kolu Cainiao da geçen hafta, küresel konteyner kıtlığı nedeniyle konteyner rezervasyon sistemni uygulamaya başladığını duyurmuştu.
Ro-Ro iyi bir alternatif, desteklenmeli
Sektör temsilcileri, Ro-Ro taşımacılığının konteyner krizini aşmak konusunda en iyi alternatiflerden biri olduğunu vurgulayarak, "Özellikle İstanbul, İzmir, Mersin, İskenderun limanlarından yapılacak Ro-Ro trafiğine destek verilmeli. Mesela Karasu (Sakarya)-Köstence (Romanya) arasında Ro-Ro hattı açıldı. Devletin bu hattı desteklemesi gerekiyor" diyor.
Aysel YÜCEL - DÜNYA
Kaynak:
lojiport.com