2020 yılına damgasını vuran koronavirüs pandemisinin olumsuz etkilerinin hissedildiği sektörlerin başında küresel lojistik sektörü gelmektedir. Çin’deki üretim faaliyetlerinin durdurulması ve yavaşlatılması Çin odaklı küresel arz-talep dengesi üzerinde daha önce benzeri görülmemiş bir baskı yarattı. Hammadde tedariki konusunda dünya ekonomilerinin daha önce nispeten sorunsuz işleyen küresel tedarik zinciri sayesinde ithal girdi ihtiyaçları ile hedef pazarlarının talepleri öngörülebilir ve planlanabilir iken, koronavirüs pandemisinin getirmiş olduğu belirsizlik tedarik zincirinin üreticiler, dağıtıcılar, alıcılar, lojistik hizmet sağlayıcılar, depocular vb. gibi unsurlarını geciken sevkiyatlar, artış gösteren lojistik maliyetler ve finansal mutabakatlardaki gecikmeler sebebiyle öngörülmesi ve planlanması zor bir süreç ile karşı karşıya bıraktı.
Koronavirüs pandemisine yönelik alınan karantina ve sokağa çıkma yasakları gibi önlemler ile birlikte virüsten korunma amacıyla kalabalık ve kapalı alanlardan kaçınan tüketiciler pandemi öncesi alışveriş merkezleri, marketler ve perakende mağazalarına fiziki olarak giderek karşıladıkları ihtiyaçlarını e-ticaret altyapısı kullanarak gidermeyi tercih ettiler.
OECD verileri Birleşik Krallık ve ABD’de perakende satışlarda e-ticaret payının özellikle koronavirüs pandemisinin etkilerinin küreselleştiği 2020 yılı başında yükselişe geçtiğini göstermektedir. 2019 yılının son çeyreğinde perakende satış içerisinde e-ticaretin payı ABD için yaklaşık yüzde 12, Birleşik Krallık için ise yaklaşık yüzde 21 iken 2020 yılının ikinci çeyreğinde bu oran ABD için yaklaşık yüzde 16, Birleşik Krallık için ise yaklaşık yüzde 32’ye yükseldi.
Koronavirüs salgınının ekonomik olumsuzluklarını azaltmak için ticareti kolaylaştırmanın önemli bir zorunluluk olduğu tüm dünyada kabul edilmektedir. İçinde bulunduğumuz bu süreçte dünyanın önde gelen kurum ve kuruluşlarının gündemlerine aldıkları ticareti kolaylaştırma konusunda ülkemizde ticari faaliyetlerin kolaylaştırılması, bu amaca hizmet eden kurumlara destek verilmesi, bu yönde bir farkındalık oluşturulması geniş kapsamlı bir yaklaşım ile mümkün olabilecektir.
Bu çerçevede ülkemizde de T.C. Ticaret Bakanlığı himayesinde Ticaretin Kolaylaştırılması Koordinasyon Komitesi 2017 yılında kurulmuştur. UTİKAD olarak komitenin kurulduğu günden bu yana aktif rol üstleniyor, ticaretin uluslararası standartlarda yapılması için ülkemizin ve sektörlerin yararına atılması gereken kolaylaştırıcı adımlara yönelik önerilerimizi sunmaya devam ediyoruz. Pandemiyle birlikte hem ülke ekonomilerini koruyacak hem de ticaret ve lojistik akışları kolaylaştıracak bu çalışmaların pandeminin olumsuz etkilerini hafifletmede büyük rol oynayacağı düşüncesindeyiz.
Bu konuyla ilgili olarak 2019 yılında UTİKAD E-Ticaret Odak Grubu’nun çalışmaları neticesinde hazırlanan ''Türkiye'de E-Ticaret ve E-İhracat Gelişim Potansiyeli ve Lojistik Süreçler Raporu''nu kamuoyu ile paylaşmıştık. UTİKAD internet sitesi üzerinden dijital olarak yayınlanan rapor; özellikle KOBİ'lerin e-ticaret ve e-ihracata girişinin kolaylaştırılması ve e-ihracatın önündeki engellerin aşılmasına yönelik çözüm önerileri oluşturmayı hedefliyordu. Bugün geldiğimiz noktada ise; pandemi sonrası gelişen dinamikler nedeniyle UTİKAD E-Ticaret Odak Grubu tarafından güncellenme çalışmalarının sürdüğünden bahsetmek gerekiyor. Aynı zamanda UTİKAD olarak TOBB’un e-ticaret meclisinde e-ticaret lojistiği faaliyetleri yürüten üyelerini temsilen görev almakta ve çalışmalarımızı sürdürmekteyiz.
Son olarak; Türkiye’nin konumunun stratejik öneminin ve küresel bir hub olabilmesi için yapılması gerekenlerin altını çizmeye devam edeceğimizi belirtmek isterim. Sektörümüzün hızla dijitalleşmesi, ticaretin kolaylaştırılması ve tabii ki gümrüklerimizde küresel entegrasyonun tamamlanması için fikirlerimizi ve projelerimizi kamuya iletmeyi sürdüreceğiz.
Emre Eldener
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı
Ekovitrin Dergisi Mart 2021