İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) tarafından, kimya sektöründe lojistik ile ilgili yaşanan sıkıntı ve çözüm önerilerinin ele alınması amacıyla webinar düzenlendi.
Moderatörlüğünü İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister’in yaptığı "Kimya Sektöründe Lojistik Sorunları" webinarı, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, UPS Türkiye Genel Müdürü Burak Kılıç, Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Elif Savrum, İMEAK Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Üyesi Barış Dillioğlu, MSC Gemi Acenteliği A.Ş. İş Geliştirme Koordinatörü Fatih Gider ve Medkon Hat İşletmeciliği Denizcilik ve Ticaret A.Ş. Sahibi ve Genel Müdürü Mahmut Işık’ın katılımıyla 27 Nisan 2021 tarihinde dijital olarak gerçekleştirildi. Son zamanlarda lojistik konusunda sektörün yaşadığı sıkıntıların sebepleri ve çözüm önerilerinin tartışıldığı webinarda lojistiğin gelecek kurguları, yeni teknolojileri hakkında da bilgiler paylaşıldı.
Adil Pelister: "Kimya sektörünün en çok kullandığı denizyolu taşımacılığında konteyner ve gemi bulma sıkıntılarımız var"
Webinarın moderatörlüğünü gerçekleştiren İKMİB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Pelister, pandemiden kaynaklı olarak küresel ticarette pek çok sorunun ortaya çıktığını ve ihracatçıların süregelen salgının etkilerinin yanı sıra dış ticarette de özellikle lojistik alanında pek çok sorun yaşamaya başladıklarını söyledi. Kimya sektörü ile ilgili bilgi veren Pelister, "2021 TİM İhracat Raporuna baktığımızda 2020 yılında dünyada en çok ithalat gerçekleştiren sektörün 2,76 trilyon dolarlık hacimle kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü olduğunu görüyoruz. Buradan hareketle 2020 yılında küresel ithalatın yüzde 24,1’ini kimyevi maddeler ve mamulleri sektörünün oluşturduğunu söyleyebiliriz. Ülkemiz 2020 yılında kimyevi maddeler ve mamulleri sektöründe bu tabloda 18.3 milyar dolarlık ihracatı ile yer aldı. Sektörümüz Türkiye’nin en çok ihracat gerçekleştirilen 2’inci sektörü. Burada sektörün diğer pek çok sektöre de hammadde ve yarı mamul sağlayarak katkıda bulunduğunu da eklemek gerekir. 2021 yılının ilk 3 ayında 5,3 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiren sektörümüzün ihracatı, önceki yıl aynı döneme göre yüzde 13,8 artış yaşadı. Sektörümüzün ürünlerinin taşıma şekilleri dağılımına baktığımızda yüzde 79,1’i deniz yoluyla, yüzde 17,6’sı karayoluyla, kalan yaklaşık yüzde 3,5’luk kesimi ise diğer şekillerde taşındığını görüyoruz. Deniz yolu taşımacılığında konteyner ve gemi bulma konusundaki sıkıntılar, pandemi nedeniyle çalışmalarını yavaşlatan limanlar gibi pek çok sorunumuz bulunuyor. Aynı şekilde kara yolu taşımacılığında da sınır kapılarında uzayan bekleme süreleri, ülkelerin pandemi nedeniyle sınır kapılarını kapamaları gibi sorunlarla karşı karşıya kaldık. Hava yolu taşımacılığında ise pandemi kaynaklı sorunlar dışında en önemli sıkıntımız hava yolu ile tehlikeli madde taşımacılığı konusundaydı. İKMİB olarak, kimya ihracatında tehlikeli maddeler sınıfına giren ürünlerin numunelerinin havayolu ile iletilmesi için gerekli olan Tehlikeli Maddeler Kuralları (DGR) sertifikası eğitimi konusunda Türk Hava Yolları Havacılık Akademisi ve uluslararası tehlikeli madde taşımacılığı konusunda UPS ile 2019 yılında iş birliği yaptık. Bugüne kadar İKMİB’e üye firmalarımızdan toplam 52 kişi Tehlikeli Maddeler Kuralları (Kategori 1,2,3,6) eğitimini aldı. İKMİB üyelerine yüzde 70’lere varan indirim sağlandı ve UPS ile anlaşmamız kapsamında indirimli hava kargodan yararlanılarak toplam 172 tehlikeli madde gönderimi yapıldı" dedi.
Tamer Kıran: "Arz-Talep dengesindeki düzelme ile birlikte 2022 yılından itibaren bir düzeltme hareketi olacağını öngörüyoruz"
Tonaj olarak bakıldığında ülkemizin dış ticaret taşımacılığının (ihracat ve ithalat) yaklaşık yüzde 89’unun denizyolu ile yapıldığına dikkat çeken İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz, Karadeniz (İMEAK) Bölgeleri Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, denizyolu taşımacılığının, ülkemizin ekonomisinin ve tedarik zincirinin devamı için olmazsa olmaz olduğunu söyledi. Türkiye’nin denizyolu dış ticaret miktarına tonaj olarak bakıldığında ihracatta 2008 yılında 73,2 milyon tondan 2020 yılında 138,9 milyon tona gelindiğini belirten Kıran, "Burada 2008 yılından 2020’ye yüzde 89,6 artış var. İthalatta denizyolu taşımacılığı yüzde 49,5 artmış ve ihracat- ithalat toplamda ise 224,7 milyon tondan 365,4 milyon tona çıkmışız ki yaklaşık yüzde 62’lik bir artış sağlanmış bu 12 yıllık süreç içerisinde. Konteyner gemileri ile yapılan dış ticaret miktarına (TEU) baktığımızda son 12 senede hem ihracatta hem ithalatta ciddi bir artış olduğunu görüyoruz. Dış ticaretimizde konteyner taşımacılığı 12 yılda 50 milyon tondan 90,7 milyon tona ulaşmış. 2008 yılında günlük ortalama 20 bin 575 dolar olan konteyner gemisi navlun fiyatı 2008 krizi sonrası 2009 yılında 6 bin 367 dolara kadar inmiş ve ancak 2020 yılının ikinci yarısından itibaren bugünkü 20 binli rakamlarına ulaşmıştır. Pandeminin getirdiği yeni alışkanlıklar, yeni hayat düzeni dolayısıyla geçen sene Nisan-Mayıs aylarından itibaren dünyada ciddi bir talep patlaması meydana gelmiştir. Konteynırla taşınan mallara olan talep artmıştır. Bununla beraber gemi arzındaki yetersizlik, konteynerın kendisine olan talepteki patlama, konteynır üreten Çin’in pandemi sebebiyle üretime ara vermesi, Amerika limanlarında çok uzun süre bekleyen konteynır gemileri ve bu gemilerin bekleme sürelerinin 12 günden 54 günlere kadar uzaması dolayısıyla arz-talepte durum Temmuz 2020’den beri tersine dönmüş ve konteyner fiyatları yükselişe geçmiştir. Bu bakımdan arz-talep bu şekilde olduğu sürece fiyatların bir müddet daha böyle gideceği öngörülmelidir. Arz-talep dengesindeki düzelme, talebin düşmesi ve normale dönüş ile beraber 2022 yılından itibaren bir düzeltme hareketi olma ihtimali vardır. İhracat bu ülkenin kurtuluş sektörlerinden bir tanesi. Döviz girdisi var, taşımacılık da öyle, aynı taraftayız. Zaman zaman birtakım inişler-çıkışlar ile birlikte bu işi hep birlikte kotaracağız diye ümit ediyorum" diye konuştu.
Emre Eldener: "Toparlanma yılsonunu bulabilir"
Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAD) Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener ise, lojistikçilerin de hizmet ihracatçısı olduğunu ve ihracat yapmak istediklerinin altını çizdi. İhracat malzemelerini taşımalarının öncelikleri olduğunu belirten Eldener şöyle devam etti: "Mevcut navlun fiyatlarının yukarıya doğru gitmesi biz taşıma işleri organizatörlerini de zor durumda bıraktı. Geçen sene 1 milyon dolarlık sermaye ile 500 konteyner yükleyebilirken şu anda 100 konteyner yükleyebiliyoruz. İşimizi yapabilmek için sürekli finansal kaynak yaratmak durumunda kalıyoruz. Kimya sektörünü daha iyi anlayabilmemiz için, kimya sektörünün ihracatçılarından ricam lojistik çözüm ortaklarını bilgilendirmeye çalışsınlar. Sektörle ilgili bilinmeyenleri bizimle paylaşsınlar ki çözüm üretme noktasında faydamız olsun. Sıcak bir pazar olan Batı Afrika’da ve Latin Amerika’da konteyner pozisyonlaması sıkıntısı yaşıyoruz. Bizim için yüksek olan rakamlar başkaları için düşük değil dünyanın her yerinde bu problem yaşanıyor. Şartlar eşit. Birlikte çalıştığımızın altını çizmek istiyorum. Deniz taşımacılığında yaşıyoruz ağırlıklı olarak bu problemi. Ne zaman toparlar? Eylül’den önce beklemeyelim hatta yılsonunu da bulabilir."
UPS Türkiye Genel Müdürü Burak Kılıç yaptığı konuşmada dünya ticaretinin son 10 yılda ciddi değişim trendi içinde olduğunu son 1 yıldır çok daha hızlandığını ifade etti. Kimya sektörünün ihracatın lokomotif sektörü olduğuna dikkat çeken Kılıç, dünyada tehlikeli maddelerin numune gönderimlerinin hava taşımacılığı ile yapıldığını belirterek İKMİB ile 2019 yılında gerçekleştirdikleri iş birliğinden bahsetti.
Uluslararası Nakliyeciler Derneği İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Elif Savrum ise, karayolu taşımacılığı konusunda UND’nin pandemi sürecinde neler yaptığı ile ilgili bilgileri paylaştı. Pandemi sürecinin büyük sorunlu kısmını aşmış durumda olduklarını dile getiren Savrum, "Kapıkule’de araç çıkışı pandemi öncesi 900 iken bugün bin 300’ü aşkın araç çıkışını sağlar hale geldik. Hamzabeyli sınır kapısında günlük 600’ü bulan çıkış sayımız var. Bulgaristan’daki inşaatın Ağustos ayında tamamlanmasını bekliyoruz, böylece araç çıkış sayımızın bin sayısına çıkmasını bekliyoruz. Söz konusu inşaatın tamamlanmasıyla Kapıkule için de 300 araç çıkışının daha artacağını öngörüyoruz. Bekleme sayılarımız oldukça düşmüş vaziyette. Elimizden gelen tüm desteği vermeye devam edeceğiz" dedi.
Kaynak: lojiport.com