Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Üye Şirketlerden / BORUSAN YOLUNU TEKNOLOJİYLE ÇİZECEK

BORUSAN YOLUNU TEKNOLOJİYLE ÇİZECEK

BORUSAN YOLUNU TEKNOLOJİYLE ÇİZECEK27.07.2021
Pandemi dönemini güçlü hizmet portföyü sayesinde alternatif çözümlerle fırsata çeviren Borusan Lojistik gelecek için yol haritasını çizdi. Teknolojiye yatırım yaparak fark yaratacaklarını belirten Borusan Lojistik Genel Müdürü Serdar Erçal, müşteri ve tedarikçiyle iş ortaklığını güçlendiren, tüm verimsizlikleri ortadan kaldıran bir yapı oluşturacaklarını söyledi. Erçal, "Amiral gemimiz olan teknoloji sayesinde fark yaratmaya odaklanacağız" dedi.

18 yıldır Borusan Lojistik bünyesinde yer alan ve farklı birimlerde yöneticilik rolleri üstlenen Serdar Erçal, şubat ayında Borusan Lojistik Genel Müdürlüğü görevine atandı. Bugüne kadar şirketin büyüme ve yeni yatırım süreçlerine önemli katkılarda bulunan Erçal, Borusan Lojistik’in pandemi sürecinde nasıl pozisyon aldığını, konteyner krizini, şirketin ajandasında yer alan konuları UTA Lojistik Dergisi’ne değerlendirdi.
Alışık olunmayan ve belirsizliğin çok üst seviyede olduğu bir dönem içinden geçildiğini belirten Erçal, öncelikle pandemi sürecini ve konteyner krizini değerlendirdi. Pandeminin tedarik zinciri süreçlerinde önce üretim sonra tüketim ayağında bozulmalara yol açtığını ifade eden Erçal, "Gemilerin çoğu bu dönem içinde günlerce limanlarda bekledi ve kullanılabilir kapasite azaltıldı. Ancak tek problem azalan kapasite olmadı. Boş ekipmanı yüklenecek yere getirebilme zinciri de bozuldu. Boş ekipmanı dolduracak yere getirmenin maliyeti ve oluşan kapasite azlığı konteyner fiyatlarını ciddi bir biçimde etkiledi. Bazı rotalarda yüzde 50, bazılarında yüzde 100 hatta bazılarında yüzde 200 yükselme oldu. Uzakdoğu’dan konteyner ithalatı 12- 13 bin dolarlara kadar geldi. Bozulan döngü sonucunda lojistikçiler ve ihracatçılar boş ekipman bulmada problem yaşadı. Bugün konteyner krizi eski sıcaklığında değil, ancak navlun fiyatları eski seviyelerine döner mi? Açıkçası şüphelerimiz var. Belli bir düşüş yaşansa da dönmeyebilir" dedi.

ARMATÖRLER TARİHİ KARLAR YAPIYOR

Erçal, armatörlerin "bu döneme hazırlıklıydık" açıklamalarının göreceli olarak doğru olduğunu söyledi. Denizyolu taşımacılığının son 10-12 yılda bir evrimleşme yaşadığını ifade eden Erçal, "Eski armatör yapısından, biraz daha kapasiteye bakan, rekabetten ziyade daha büyük bir yapının bir parçası olmanın faydalı olduğunu düşünen bir yapıya geçildi. Bu dönemde armatörler, körü körüne rekabet yerine kapasiteleri üst üste koyarak, toplam maliyeti düşürerek, atıl kapasiteyi sistem dışına çıkararak ve kalan kapasiteyi verimli yöneterek ortak bir davranışsal sürecin içine girerek kazanım sağladı. Birlikte koreografik bir şeyler yapabilme kasının gelişmesi de hızlı bir reaksiyon vermelerine yol açtı. Finansal sonuçlarına bakıldığında armatörler için iyi bir dönem olduğu ve tarihi karlar yaptıkları görülüyor."

TÜRKİYE İÇİN CİDDİ BİR FIRSAT

Erçal, teslimat süreci ve fiyatta avantaj yakalayan Türkiye’nin konteyner krizinden pozitif faydalandığını belirtti. Yaşanan zorluklara rağmen ihracatta tüm zamanların en iyi rakamlarının yakalandığını ifade eden Erçal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyada Covid-19, yarı iletken krizi ve kauçuk krizi gibi birçok kriz bir arada yaşanıyor. Bu dönemde üretim ve tüketim zincirlerinin yeni bir bakış açısıyla ele alınması gerekliliği ortaya çıktı. Evet, üretim avantajı ve ölçek ekonomisinden dolayı Çin dünyanın fabrikası olmaya devam edecek. Ancak hem risk yönetimi hem de lojistik maliyetler açısından artık ürün tedariki daha yakın coğrafyalara doğru kayacak. Bu durum coğrafi avantajı ve dağıtım çeşitliliğini elinde bulunduran ülkemiz açısından büyük bir fırsat. Bunun önemine göre yaklaşmak gerekiyor. Ki, böyle ele alındığını da görebiliyoruz. Gerek limanların gerekse karayolu nakliye kapasitesinin bir darboğaz yaratma durumu yok. Yeter ki, üretim ülkemizde yapılabilsin. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde kartlar tekrar toplanıp dağıtıldığında maksimum faydayı sağlayabilmek anlamında Türkiye bir adım ön plana çıkıyor."

HİZMET PORTFÖYÜ VE İYİ İLİŞKİLER ELİNİ GÜÇLENDİRDİ

Serdar Erçal, Borusan Lojistik olarak bu dönemde patlak veren konteyner krizini sahip oldukları çok güçlü hizmet portföyü ve armatörle kurdukları sağlam ilişkiler sayesinde çok iyi yöneterek, fırsata çevirdiklerini söyledi. Olumsuzluklar karşısında Borusan Grubu çatısında olmanın ve Borusan Lojistik olarak sadece bir forwarder olmamamın faydasını gördüklerini ifade eden Erçal, "Borusan Lojistik; karayolunda uluslararası alanda Türkiye-Avrupa hattında kendi filosuyla mal taşıyan, hava ve denizyolunda freight forwarder olarak çalışan, gümrükleme, yurt içinde komple ve parsiyel dağıtım, eve teslim, milk run, oto taşıma vb. büyük bir hizmet portföyü yöneten bir şirket. Bu hacmi elinde bulundurmak çok önemli bir imkan yaratıyor. Ayrıca bugüne kadar armatörlerle yaptığımız iyi işler ve onların üzerinde bıraktığımız intiba aynı zamanda marka kimliğimizin gücü kısıtlı kapasitenin içinden konteyner alabilme konusunda elimizi güçlendirdi. Konteyner bulamamaktan dolayı herhangi bir müşterimizin yükünü sevk edememe gibi bir durum yaşamadık. Öncelikli olarak konteynerleri bulan, alan ve bunları müşterilerine sunabilen hizmeti üretebildik" dedi.

KARA VE DEMİRDEN ALTERNATİF YARATTI


Serdar Erçal, tedarik zincirinde konteyner krizi gibi sorunlara neden olan salgının bazı fırsatları da beraberinde getirdiğine dikkat çekti. Denizde yaşanan kriz nedeniyle bu dönemde kara taşımacılığına talebin arttığına dikkat çeken Erçal, "Denizyolunda taşınan yükün bir kısmı karaya kaydı. Karayolu özellikle Türkiye-Avrupa arasındaki ticarette büyük bir alternatif. Bu, 2012’de Balnak’ı satın aldıktan sonra Türkiye-Avrupa arasındaki karayolu taşımacılığında ciddi bir oyuncu haline gelen Borusan Lojistik açısından da büyük bir fırsat yarattı. Uluslararası kara taşımacılığında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 15’lik bir artış yakaladık" dedi. Nisan ayında aldıkları Yetkilendirilmiş Yükümlü Sertifikası (YYS) belgesinin de iş hacimlerindeki artışa büyük katkı sunduğunu vurgulayan Erçal, bu belge sayesinde Türk ihracatçısına büyük avantajlar sağladıklarını, ortalama 1-3 gün süren sınır geçişlerini 3-5 saat içinde tamamladıklarını aktardı. Çin ile Türkiye arasında denizyolu navlun fiyatlarının 12-13 bin dolarlara çıktığı bu dönemde, demiryolu taşımacılığının da önemli bir alternatif haline geldiğini ifade eden Erçal, "Borusan olarak biz de Uzakdoğu’dan gelen yükler için demiryolunu bir alternatif olarak kullandık. Kapasite sorunu olmakla birlikte Çin’den demiryolu ile Türkiye’ye taşıma yaparak müşterilerimiz için bir alternatif yarattık" dedi.

‘SÜRECİ İYİ YÖNETTİK’

Bu dönemde üç önemli önceliklerinin olduğunu vurgulayan Erçal, şunları aktardı: "Pandemiyle birlikte ülkenin ayakta kalabilmesi için lojistiğin ne kadar stratejik bir öneme sahip olduğu da ortaya çıktı. Başta sağlık ve gıda ürünlerinin dağıtımı için lojistik sektörü 7/24 çalışmak zorunda kaldı. Bu dönemde Borusan olarak bizim birinci önceliğimiz, çalışanımızın sağlığını korumak oldu. Diğer bir önceliğimiz müşterilerimize kesintisiz hizmet sunabilmekti. Bunların yanı sıra şirketimize karşı bir sorumluluğumuz vardı. Güçlü portföyümüz, belli bir kültür ve disiplinle işleri yürüten çalışanlarımız sayesinde tüm bu süreçleri iyi yönettik ve başarılı da olduk."

‘İŞİN TEMELİNDE TEKNOLOJİ VAR’

Borusan Lojistik’in gelecek planlarına da değinen Serdar Erçal, önceliklerinin dijitalleşme olacağını söyledi. Borusan’ın lojistik sektöründe dijitalleşmenin öncüsü olmaya kendini adayan bir şirket olduğunu vurgulayan Erçal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Borusan olarak verimlilik ihtiyacı olan her alanda teknolojinin yegane alternatif olduğunu görerek yıllar önce bu yola girdik. 2016 yılından bu yana AR-GE merkezi statüsündeyiz. 2020 yılında ciromuzun %3,5’u kadar teknoloji yatırımı yaptık. İş yapış şeklimiz ve bakış açımızın temelinde dijitalleşme var diyebilirim. Dijitalleşme bizim için her iş kolu açısından farklı bir anlam taşımakla birlikte aslında maliyetleri düşürmek, hızı artırmak, müşteri için yaratılan katma değeri daha ön plana çıkarabilmek, verimsiz olan her alana verimlilik katabilmek demek. Yeni bir kamyoncu bulmanın maliyetini, yeni bir müşteriye ulaşmanın maliyetini, müşteriye fatura kesmenin maliyetini, yeni bir sipariş almanın maliyetini, iş büyürken ve değişirken oluşabilecek her türlü ilave veya mevcut maliyetleri minimize ederek fark ve fayda yaratmak demek. Aslında bizi diğer şirketlerden ayıran farklılaşma da burası olacak. Rekabette kopyalanmayacak bir yapı oluşturacağız. Bunu bir zorunluluk olarak görüyoruz. Çünkü ne istediğini çok iyi bilen, aldığı hizmeti tarifleyen, bunun karşısında entegre hizmet, hız ve maliyet avantajı isteyen bir müşterimiz var. Bir yandan bu kadar dağılmış tedarik yapısıyla, öteki tarafta çok yüksek beklentileri olan müşterilere hizmet etmeye çalışıyorsunuz. Sırtınızda çok büyük bir sorumluluk ve yük taşıyorsunuz. Filo yatırımı yaparak burada oluşabilecek sorunları çözemez ve fark yaratamazsınız. Çünkü ne kadar araç yatırımı yaparsanız yapın limitiniz yatırımınız kadar olacak. Borusan olarak biz her şeyin ortasına bu teknoloji ile fark yaratma unsurunu koyup, bir taraftan da kamyoncu ile iş birlikteliğimizi farklı bir safhaya taşıma süreci içerisindeyiz. Yani biz bir kamyoncunun tüm bu süreçler içerisinde en önemli ortağı olmak istiyoruz. Ki, 165 bin kayıtlı kamyoncu bulunan ve yılda 500 bin sefer yapılan eTA ile bunu büyük oranda hayata geçirdik. eTA bugün Türkiye’nin en büyük kamyon platformu zaten. Yeni projelerle kamyoncuların tüm ihtiyaçlarını karşılayacak ve iş ortaklığımızı attıracağız. Borusan Lojistik olarak, her şeyin ortasına teknolojiyi koyarak, kamyoncu ile iş ortağı, müşterimizle çözüm ortağı olduğumuz maliyeti düşürdüğümüz, faydayı maksimize ettiğimiz, hızı artırdığımız ve her türlü verimsizliği ortadan kaldıran bir yapı oluşturmaya soyunduk. Araca yatırım yapmak yerine her türlü kaynağımızı teknolojiye ayıracağız. Bu sayede hem müşterilerimiz hem de tedarikçilerimizle maksimum verimlilikte ve kalitede süreçleri yöneteceğiz."

2021 yılı için yüzde 15-20 düzeyinde bir büyüme hedeflediklerini belirten Serdar Erçal, teknoloji dışında ihtiyaçlar dahilinde hem yurt içi hem de yurt dışında yatırımlarının devam edeceğini sözlerine ekledi.
Kaynak: www.lojistikhatti.com