Bu yazımda, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Lojistik Yönetimi bölümünde yüksek lisans tez danışmanlığını yaptığım Gizem Yazar’ın yapmış olduğu araştırmanın sonuçlarını sizlere aktarmak istiyorum. Çalışma, son dönemlerde önemli bir sorun olarak değerlendirilen transit süre güvenilirliği kavramına Türkiye odaklı olarak yaklaşmaktadır. Gizem Yazar’ın tezinden ve kaleminden ortaya çıkan metni sizlerle paylaşıyorum.
Günümüzde küreselleşmenin ve dünya ticaretindeki artışın etkisiyle birlikte denizyolu taşımacılığına olan talep de giderek artmaktadır. Her taşımacılık modunun kendine özgü avantaj ve dezavantajları bulunmakla birlikte, konteynerin sunduğu yükleri taşıma kolaylığı, denizyolu taşımacılığının avantajları ile birleştiğinde denizyolu konteyner taşımacılığının payı ve önemi daha da artmaktadır.
Denizyolu konteyner taşımacılığında, düzenli hat taşımacılığı özellikleri gereği önceden planlanmış limanlar arasında ve önceden belirlenmiş gemi programları ile hizmet verilmektedir. Armatörler, taşıma faaliyetleri öncesinde bu gemi programlarında transit sürenin ne şekilde gerçekleşeceğini duyurmaktadır. Bu bilgilendirmeler müşteriler yönünden oldukça önemlidir. Bilindiği üzere tedarik zinciri ve lojistik süreçlerde planlama büyük önem arz etmektedir. Bu konuda yaşanan bir aksaklık maddi yönden ve işletme itibarı açısından büyük problemlere sebep olabilmektedir. Bu yüzdendir ki armatörlerin transit süre güvenilirliklerinin yüksek olması denizyolu konteyner taşımacılığı ekosistemindeki tüm taraflar açısından oldukça büyük önem taşımaktadır.
Ulaştırma sisteminin ağlarla çevrili karmaşık yapısı ve dahil olan tarafların fazla olması nedeniyle zaman zaman sistemde aksamalar yaşanabilmektedir. Denizyolu konteyner taşımacılığı yönünden bakıldığında konteyner hat taşımacılığı armatörlerinin gemi programlarında duyurdukları transit sürelerden sıklıkla saptıkları görülmektedir. Bu durum tedarik zinciri ve lojistik süreçlerdeki tüm paydaşları farklı yönlerden olumsuz şekilde etkilemektedir.
Armatörlerin Transit Süre Güvenilirlik Performansları
Çalışmanın ana problemini denizyolu konteyner taşımacılığında armatörlerin transit süre güvenilirliği problemi oluşturmaktadır. Bu problem çerçevesinde denizyolu konteyner taşımacılığında Türk limanlarını kullanan armatörlerin transit süre analizleri yapılmıştır.
Analiz kapsamında 2019, 2020 yılları ve 2021 yılının ilk çeyreğini kapsayan 6065 adet taşıma incelenmiştir. Bu taşımaların %49,2’sinde transit süre sapması gerçekleşmeden gemiler zamanında varış yapmıştır. Taşımaların %50,2’sinde ise gün bazında 1 ila 9 gün arasında transit süre sapması meydana gelmiştir. Transit süre sapması gerçekleşen taşımalarda gemilerin %36,6’sı 1 gün, %21,3’ü 2 gün, %12,7’si 3 gün, %7,5’i 4 gün, %7,1’i 5 gün, %5,3’ü 6 gün, %5,2’si 7 gün, %3,3’ü 8 gün, %1’i ise 9 gün geç veya erken varmıştır. Bütüne baktığımızda, denizyolu konteyner taşımacılığında her iki gemiden yaklaşık olarak birinin transit sürelerden saparak zamanında varmadığı ve zamanında varmayan gemilerin yarısının ise 1 ya da 2 gün geciktiği ortaya çıkmaktadır.
Yüklerin geç teslim edilmesi kadar planlanandan erken teslim edilmesi de işletmeler için problem yaratabilir. Erken gelen yükler süreçlerde aksaklıklara sebep olabilir. Bu sorun, yeterli depolama alanının olmaması, yükle ilgili gerekli yasal organizasyonların henüz tamamlanmamış olması gibi çeşitli durumlardan kaynaklanabilir. Bunların yanında ürünlerin ekstra depolama maliyetleri de oluşabilir. Bu çalışmada transit süre sapmaları erken ve geç varışlar için birlikte değerlendirilmiştir. Ancak transit süre sapmalarının çok büyük bir bölümünün geç varışlardan kaynaklandığı görülmektedir.
Armatörlerin transit süre performanslarının yıllık bazda değerlendirmesi yapıldığında, tüm taşımalar içinde transit süre sapmaları gerçekleşen taşımalarının oranı 2019 yılında %49,8 iken 2020 yılında ufak bir iyileşme göstererek %45,9 olarak gerçekleştiği görülmüştür. Ancak 2021 yılı ilk çeyreğinin verilerine bakıldığında armatörlerin toplam taşımaları içerisinde transit süre sapması meydana gelen taşımalarının oranının %70,5’e yükseldiği görülmektedir. 2021 yılında armatörlerin zamanında varış oranları önemli ölçüde kötüleşmiştir. Sea Intelligence isimli araştırma kuruluşu aylık güncellemelerle konteyner taşımacılığı armatörlerinin küresel güvenilirlik düzeylerini yayınlamaktadır. Çalışmada incelediğimiz üç armatörün 2021 yılı mart ayına ait küresel güvenilirlik düzeylerine bakıldığında, A armatörünün %38,6 güvenillirlik oranı ile sekizinci sırada, B armatörünün %39,3 ile onuncu sırada ve C armatörünün %39,9 ile üçüncü sırada yer aldığı görülmektedir. Bir önceki yılın aynı ayına ait verilerle karşılaştırıldığında güvenilirlikte büyük bir düşüş olduğu göze çarpmaktadır. 2020 Mart ayında A’nın güvenilirlik oranı %70,6 iken, B’nin %72,50, C’nin güvenilirlik oranı ise %67,8 olarak kaydedilmiştir. Yapmış olduğumuz çalışmanın sonucunda ortaya çıkan armatörlerin transit süre sapma oranları ile Sea Intelligence’ın yayınladığı armatörlerin küresel güvenilirlik düzeyleri istatistikleri birbiriyle örtüşmektedir. 2021 yılında transit süre sapmalarının artması ve transit süre güvenilirliğinin azalmasında Covid-19 pandemisinin etkisi muhtemeldir. Transit süre sapmalarındaki büyük oranda artış ve güvenilirlikteki düşüşün armatörlerin hizmet kalitesini önemli ölçüde etkilediği söylenebilir.
Armatörlerin bireysel transit süre sapmaları değerlendirildiğinde, taşımalarında en fazla transit süre sapması gerçekleşen armatörün tüm taşımalar içinde %53,5 sapma oranı ile B armatörünün olduğu görülmektedir. A’nın taşımalarının %50,1’inde, C’nin taşımalarının ise %45,3’ünde gemiler transit sürelerden saparak varış yapmıştır.
En fazla oranda transit süre sapması gerçekleşen rotanın Mersin-Savannah (%63,5) olduğu dikkat çekmektedir. Bu rota dışında Mersin-Rotterdam (%63,2) ve Mersin-Felixstowe (%62,6) rotalarında servis veren gemilerin zamanında varış oranlarının nispeten düşük olduğu görülmektedir. Transit süre sapmalarının en düşük olduğu rotalar ise toplam taşımalar içinde sırasıyla %26,5, %28,9, %29,8 transit süre sapma oranları ile İzmir-Hamburg, İzmir-Felixstowe, Aliağa-Jebel Ali rotalarıdır. Mersin Limanı çıkışlı taşımalarda diğer limanlara oranla daha fazla transit süre sapmaları yaşandığı görülmektedir (%52,3). En az transit süre sapması gerçekleşen taşımalar Aliağa Limanları çıkışlı yüklemelerde gerçekleşmektedir (%47,9).
Denizyolu konteyner taşımacılığında planlama aşamasında ve operasyonel süreçlerde zaman faktörünün iyi bir şekilde yönetilmesi kritik önem taşımaktadır. Taşımacılık ağlarının karmaşık yapısı ve sürece dahil olan tarafların fazla olması ise bu yönetimi zorlaştırmaktadır. Bir taşıma organizasyonu süresince gemilerin denizde veya limanlarda karşılaşabileceği birçok farklı sorun bulunmaktadır ve bu sorunlar gemilerin gecikmesine sebep olabilmektedir. Yaşanan gecikmeler lojistik süreçlerdeki tüm tarafları ve işletmelerin tedarik zincirlerini doğrudan etkilemektedir.
Armatörlerin yüksek transit süre güvenilirliği ile hizmet vermeleri oldukça önemlidir. Ancak analiz sonuçlarına baktığımızda armatörlerin her 2 taşımasından yaklaşık olarak 1’inde gemiler zamanında varmayarak erken ya da geç varış yaptığını görmekteyiz. Bu oran armatörlerin transit süre güvenilirliğinin düşük olduğunu göstermektedir. Armatörlerin zamanın yönetilmesi konusunda becerilerini arttırmaları gerektiği aşikardır. Transit süre güvenilirliği armatörlerin en önemli servis kalitesi göstergelerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Yüksek transit süre güvenilirliği ile hizmet verilmesi armatörlerin müşterileri ile navlun pazarlığında kullanabilecekleri oldukça etkili bir güç olacaktır.
Günümüzde kullanılan teknolojilerin çeşitlenmesiyle birlikte şeffaflık ve görünürlük artmakta ve müşterilerin doğru bilgiye ulaşması kolaylaşmaktadır. Özellikle anlık konteyner konumu bilgisi sağlayan teknolojiler ve platformların yaygınlaşmasıyla birlikte farkındalıkları artan ve daha şeffaf bir sistem isteyen müşteriler armatörler üzerinde daha güvenilir bir hizmet yönünde baskı kurmaktadır.
Armatörler ağ tasarımlarını ve gemi programlarını oluştururken planlamaların gerçeğe uygun doğru bir şekilde yapılmasına özen göstermelidir. Ancak ne kadar özen gösterilirse gösterilsin denizde ve limanda meydana gelebilecek hava koşulları, kazalar, işçi grevleri gibi bazı öngörülemeyen durumlar transit süre güvenilirliğinin sağlanmasını zorlaştırmaktadır. Armatörler bu gibi durumlarda gemiler geciktiğinde bunun ne şekilde telafi edileceğinin planlamasını da yapmalıdır.
Çalışmanın sonuçlarının literatüre, kamu ve özel sektöre çeşitli yönlerden katkı sağlaması hedeflenmiştir. Çalışma sonucunda armatörlerin transit süre güvenilirlik performanslarının göndericilerin taşıyıcı seçim kararlarına ve tedarik zinciri ve lojistik planlama süreçlerine katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bunun yanında konteyner hat taşımacılığında armatörler, rekabete göre ne kadar güvenilir olduklarını değerlendirmek için bu sonuçları bir kıyaslama olarak kullanabilir. Çalışma sonuçlarının armatörlere hizmet kalitelerini arttırmaları yönünde de faydalı olabileceği düşünülmektedir. Bunların yanında çalışmanın, denizyolu konteyner taşımacılığı literatüründeki transit süre güvenilirliği çalışmalarına yönelik eksikliğe katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Kaynak: yesillojistikciler.com