Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gümrük / DÖVİZ KREDİLERİNİN YENİ REJİMİ

DÖVİZ KREDİLERİNİN YENİ REJİMİ

DÖVİZ KREDİLERİNİN YENİ REJİMİ07.07.2009

Dövizli borçlanmalar veya dövize endeksli borçlanmalar, ülke ekonomisinde yol açtığı makro sorunların yanı sıra borç ilişkisinin tarafları açısından da hem ekonomik hem de hukuki pek çok soruna yol açan bir olgudur.

Dövizli veya dövize endeksli kredilerin hukuki düzeni 1567 sayılı Türk Parası Kıymetini Koruma Kanunu'nun verdiği yetkiyle yürürlüğe konulan "Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar"ın 17. maddesinde düzenlenmiştir.

Geçen günlerde söz konusu 17. maddede bazı değişiklikler yapıldı ve dövizli veya dövize endeksli kredi kullanma esasları yeniden düzenlendi. Ancak yeni düzenlemeyi aktarmaya geçmeden önce eski düzenlemeye de bir göz atmak istiyoruz.

16 Haziran 2009 öncesi geçerli olan eski düzenlemede, kredi kullanan firmalar arasında döviz geliri olanlar olmayanlar ayırımı yapılmaktaydı. Bu ayırıma göre döviz geliri olan firmalar (ihracat yapan, ihracat sayılan satış ve teslimleri olan veya döviz kazandırıcı faaliyetlerde bulunan firmalar) yurtiçi bankacılık sisteminden gerek 18 ay vadeyi aşmayan döviz cinsi gerekse dövize endeksli kredi kullanabilmekteyken döviz geliri olmayan firmalar yurtiçi bankacılık sisteminden döviz cinsi kredi kullanamamakta, ancak dövize endeksli kredi kullanabilmekteydiler. Yurtdışından kullanılacak döviz kredileri içinse herhangi bir sınırlama veya döviz geliri olan-olmayan firma ayırımı söz konusu değildi. Tüketiciler ise yurtiçi bankacılık sisteminden sadece dövize endeksli kredi kullanabilmekteydiler.

Yurtiçinden döviz cinsi kredi kullanmadaki özellikle firmanın döviz geliri olması koşulu ise uygulama bu firmaların döviz kredisini Türkiye'de kurulu bankaların yurtdışı şubelerinden kredi kullanması yolu ile aşılmaktaydı. Nitekim Devlet Bakanı Ali Babacan'ın açıklamasına (15.6.2009 tarihli basın toplantısı) göre 2009 yılı mart sonu itibariyle reel sektör firmaları nın yabancı para cinsinden sağladığı 139 milyar dolarlık kredinin yaklaşık % 25'i, yani 35 milyar dolarlık kısmı Türkiye'de kurulu bankaların yurtdışı şube ve iştiraklerinden kullanılmıştır.

Türk Parası Kıymetini Koruma Kararı'nda yapılan değişiklik sonrasında ise döviz geliri olan firmalar eskiden olduğu gibi yurtiçi bankacılık sisteminden yine döviz cinsinden kredi kullanabileceklerdir. Bu tür krediler için daha önce 18 ay olan vade sınırı da kaldırılmıştır.

Yeni düzenleme ile getirilen en önemli husus, Türkiye'de yerleşik döviz geliri olmayan kişilere de belli limitler çerçevesinde döviz kredisi kullanma olanağının sağlanmasıdır. Gerçek kişilerin de yararlanabileceği bu yeni düzenleme sonucunda kişiler veya şirketler, ortalama vadesi bir yıldan fazla ve tutarı 5 milyon dolardan daha yüksek olmak üzere yurtiçinde yerleşik bankalardan döviz kredisi kullanabileceklerdir. Bu kredi için belli bir kullanım alanı veya amaç sınırlaması söz konusu değildir. Burada döviz cinsinden borçlanmaya bir alt sınır konulmasının nedenini Sayın Bakan, "büyük miktarlı döviz kredisi talep eden firmalarımızın kur riskine ilişkin değerlendirmeyi ve bankaların da söz konusu firmalarla ilgili risk kontrolünü daha iyi yapabilecek olması" şeklinde açıklamıştır.

Öte yandan yeni düzenleme sonucunda herhangi bir alt sınırlama olmaksızın döviz kredisi kullanma olanağı da getirilmiştir. Ancak bu olanak sadece ticari veya mesleki faaliyeti olan gerçek veya tüzelkişilere, kredinin ticari veya mesleki amaçla kullanılması koşulu ile sağlanmıştır. Bu kapsamda döviz kredisi kullanılabilmesi döviz hesaplarının veya OECD üyesi ülkelerin merkezi yönetimleri yahut merkez bankaları veya bunların kefaletiyle ihraç edilmiş yabancı para menkul kıymetlerinin teminat gösterilmesi koşuluna bağlanmıştır. Dolayısıyla bu kapsamdaki krediler, vade sınırlaması olmasa da ancak teminat tutarı kadar olabilecektir.

Kaynak: Referans Gazetesi