Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Üye Şirketlerden / LİMA LOGISTICS AVRUPA-TÜRKİYE HATTINDA YEŞİL İZ BIRAKACAK

LİMA LOGISTICS AVRUPA-TÜRKİYE HATTINDA YEŞİL İZ BIRAKACAK

LİMA LOGISTICS AVRUPA-TÜRKİYE HATTINDA YEŞİL İZ BIRAKACAK16.09.2022
Lima Logistics, özmal araç yatırımıyla İtalya başta olmak üzere, Avrupa ve Türkiye hattında intermodal servisini devreye alarak yeşil lojistik alanında önemli bir adım attı. Lima Logistics Ticari Hat Müdürü Kağan Altınok, havayolunda çevreci partnerlerle ilerlerken, Uzakdoğu hattında ise demiryolu + havayolu servis seçenekleriyle karbon ayak izini minimize etmek için çalışma yürüttüklerini söyledi.

Avrupa Yeşil Mutabakatı, Paris Sözleşmesi, IMO/ICAO gibi uygulamalarla gündeme oturan karbonla mücadele süreci lojistik sektörünü nasıl etkiledi?
Öncelikle bahse konu tüm anlaşmaların, Türkiye gibi hızlı gelişmekte olan ülke ekonomilerinin önünde büyük bir gelişim alanı ve aynı zamanda ciddi bir ticari dönüşüm fırsatı anlamına da geldiğini belirtmek isterim. ABD ve Avrupa Birliği başta olmak üzere tüm gelişmiş ülkelerin bu gibi anlaşmalarda aktif rol oynaması üretim sanayii başta olmak üzere, tüm sektörlerde bu anlamda ezberleri bozacak değişikliklerin zorunlu olacağının sinyallerini kuvvetli bir şekilde veriyor. Dünya ticaretinin ve mal/hizmet döngüsünün giderek daha da küreselleştiği bugünlerde, bu akışın en önemli ayağı olan taşıma ve tersine lojistik diye tabir edebileceğimiz malzemelerin iadesi/geri dönüşü kısmını düşündüğümüzde, lojistik sektörünün önemini günden güne baskılı bir biçimde her paydaş hissetmektedir. Bu akış sebebiyle oluşan çevre kirliliği ve bu aktiviteler esnasında oluşan karbon ayak izini düşündüğümüzde, tüm süreçlerin sürdürülebilir olması aslında yeşil dönüşüm odaklı konuma evrilebilme stratejisinden geçmektedir. Lojistik sektöründe kullanılan fosil yakıtların kullanımından kaynaklanan karbondioksit (CO²) gazı emisyonları, toplam CO² gazı emisyonlarının yüzde 15 -20 arasındaki bölümünü oluşturmaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere, yeşil dönüşüm süreçlerinde ilk dikkati çeken olgulardan birisi aslında lojistik sektörüdür. Lojistik sektöründe halihazırda ciddi anlamda çalışmalar yapılsa da tüm dünyada aynı oranda hayata geçmiş değil. Bu anlamda yaptırım ve yasakların tam anlamıyla uygulanmaya başlamasıyla sektörde ciddi bir hareketlilik olacaktır. Lojistik sektörü bu dönüşümde ciddi bir maliyet yükümlülüğü ile karşı karşıya olmakla birlikte aslında tüm oyuncular ülkelerin getireceği kısıtlamalara firmalarını hazır edebilmek adına çalışmalarını da yapmaktadır. Lojistik pazarında; karayolu firmalarının filolarındaki araçları daha çevreci araçlara angaje ederek yeni satın almalar yapması, havayolu firmalarının elektrikli uçaklar ile kısa mesafelerde denemelere başlaması, armatörlerin denizyolu taşımacılığında kullanılan gemilerde karbon ayak izini nötrleme adına çevreci yatırımlar yapması ve ayrıca demiryolu taşımacılığına artan ilginin devam etmesi bahsi geçen tüm dönüşümün ne kadar yakın olduğunu bizlere göstermektedir.

‘İNTERMODAL EN ÇEVRECİ TAŞIMA MODLARINDAN BİRİ’
Lima, yeşil lojistik uygulamalarını hizmetlerine nasıl yansıtıyor? Bu alana dönük gerçekleştirdiğiniz yatırımlar neler?
Lima olarak sektörde forwarder alanında faaliyetlerimizi sürdürürken, son dönemde yapmış olduğumuz yeni özmal dorse yatırımı ile karayolu taşımacılığında intermodal servisimizi devreye aldık. Bilindiği üzere dorsenin çeşitli taşıma modları ile ürünlerin nihai teslim noktasına ulaştırılmasında intermodal en çevreci karayolu taşıma çeşitlerinden biri. Bu yatırımla Lima olarak sektördeki konumlandırmamızı gerçekleştirdik. Bununla birlikte major faaliyet alanlarımızdan olan havayolunda da ön/son taşıma aşamalarında partnerlerimizi daha çevreci hizmetler verebilen ve bu alanda yatırımları olan firmalardan seçtiğimizi belirtmek isterim. Ayrıca Çin çıkışlı kargo taşımalarımızda firmalarımıza demiryolu + havayolu servis seçeneklerimizi sunarak karbon ayak izimizi minimize etme adına çalışmalar yapmaktayız. Ofislerimizde kullanılan sarf malzemeleri de dahil olacak şekilde ekipman ve araç filomuzu kademeli olarak tam kapasite çevreci enstrümanlar ile yenilenmeyi planlıyoruz.

Yeşil lojistik uygulamaları ne tür kazanımlar sağlıyor?
Tüm dünyada gelişmiş ülkeler başta olmak üzere ağırlıklı üretim sanayisinde yoğun gündem olan "her bir sürecin daha çevre odaklı ilerlemesi" politikası günümüzde birçok firmaya ciddi kazanımlar ve farkındalık sağladı. Aslında vurgusunu yapacağımız en kilit konu her birimiz için hayatımızın her aşamasında oluşan farkındalık ve bilinç olgusudur. Firma olarak tüm süreçlerimizi bu anlamda tekrar gözden geçirerek kuruluş değerlerimizi koruyarak iş yapış şekillerimizde stratejik değişiklikler yapmaktayız. Örnek olarak fuar taşımacılığında kullanılmak üzere çevreci materyallere…

Yeşil lojistik hedefleri üretici, ithalatçı ve ihracatçı firmaların hizmet alımlarını ne oranda etkiliyor?
Lima Logistics olarak başta havayolu olmak üzere karayolu, denizyolu, demiryolu, intermodal, ekspres kurye, fuar ve etkinlik lojistiği, bozulabilir kargo taşımacılığı ve proje taşımacılığı alanlarında hızlı, güvenli ve ekonomik çözümler üretiyoruz. Ülkemizin dış ticaretinde ana kalemlerden biri olan otomotiv sektörüne özel lojistik hizmet tasarımı anlayışıyla ağırlıklı olarak hizmet veriyoruz. Yakın zamanda devreye alınacak olan kapsamlar ile ana sanayii ve bu firmalara mal/hizmet üreten paydaşların yeşil lojistik ve sürdürülebilirlik hedefleri ciddi anlamda kısıtlamalar ile yüz yüze kalacak. Bankalardan sağlayacakları kredi aşamalarında bile bu anlamda sertifika ve belgeler istenecek. Örneğin, fabrikası için makine satın alacak bir firmanın proje finansmanı sağlayan bankalar çevreci üretim garantisi vb. isimler altında sertifikasyon ve belgelendirmeler talep edecek. Gerek dünya basınında gerekse yerel basında takip ettiğimiz haberleri referans alarak bu anlamdaki hazırlıkların ciddi anlamda tamamlandığını vurgulamak istiyorum. Global anlamda üretim sanayinde yer alan firmalar, lojistik ihalelerindeki şartname maddelerinde, halihazırda taşımanın maliyetinin yanı sıra tedarikçilerinden fabrikalara ve fabrikalardan müşteriye teslimat aşamasına kadar olan iş akış süreçlerinde hangi taşıma modlarının kullanılacağı bilgilerini de sorgular hale gelmiş durumdalar. Konuyla ilgili reel bir örnek vermek gerekirse; bir malzemenin taşıma modu farketmeksizin kaç km karayolu gideceği eğer intermodal olacaksa denizyolu/demiryolu tarafında ne kadar karbon tüketeceğinin hesaplamaları ile ilgili maddelere tanık olmaya başladık. Lima Logistics olarak global firmalara hizmet vermenin avantajı ile bu gibi durumları önceden planlayıp, oluşan ihtiyaçlara göre dinamik yapımız sayesinde kısa sürede operasyonel adaptasyon sağlayabiliyoruz. Özetlemek gerekirse, sektördeki trendler ve uzun vadede gündeme gelecek olan kapsamları baz alarak çevreci taşımacılık yöntemlerini planlamamıza alıyoruz.

‘YEŞİL DÖNÜŞÜME ADAPTE OLABİLEN FİRMALAR AVANTAJLI OLACAK'
Bu alana dönük verilen teşvikler yeterli mi? Hangi alanlarda iyileştirme yapılmasına ihtiyaç var?
Yeşil lojistik ve sürdürülebilirlik kapsamında teşvikler ciddi anlamda artmakta ve çatı kuruluşların bu yöndeki faaliyetlerinin genişlemekte olduğunu hep birlikte gözlemlemekteyiz. Tüm değişikliklerde olduğu gibi bahsi geçen yeşil dönüşümde de maliyetler ön planda olduğu için aslında teşvik değil de biraz da zorunluluk haline geldiğinde tüm bu adımların daha net atıldığını göreceğiz. Araçların daha çevreci motorlara sahip olanlarla değiştirilmesi, depoların elektrik, su gibi üst yapı ihtiyaçlarının daha çevreci kaynaklardan beslenir hale gelmesi gibi değişimler firmalara ciddi anlamda ek maliyet getireceğinden, kısıtlamalar geldikçe realize edilecektir. Sektörel anlamda dünyada gün geçtikçe daha da ön plana çıkan çevre kirliliğine olan etkiyi göz önüne alırsak, ciddi iyileştirmeler yapılması gerekecek. Bunların en başında kullanılan enstrümanların daha çevreci olanları ile değişmesi gelmektedir. Uçtan uca lojistik kavramını ele aldığımızda uluslararası hareketliliğin hat safhada olduğu bu yıllarda, tüm süreçlerin çevreci şekilde evrilmesi gerekmektedir.

Sonuç olarak, bahsettiğimiz tüm detayları ve konuları özetle toparlamak gerekirse; ülkemizdeki lojistik sektörü oyuncuları için ciddi anlamda fırsatlar oluşmaktadır. Ulus olarak doğamız gereği hızlı değişime ayak uydurabilen genlerimiz ve uyumumuz sayesinde bu durumu lehimize çevirecek şekilde hareket edeceğimize inancım tam. Pandemi ile birlikte değişen tedarik zinciri anlayışıyla coğrafik olarak Avrupa’ya olan yakınlığımız sayesinde artan/artacak olan tedarik talepleri ile üretim kapasitemiz arttıkça lojistik ihtiyaçlarının da evrileceği ve bu dönüşümde firmalarımızın aktif rol alacağı kanısındayım. İhtiyaçların daha çevreci olacağı ve bu ihtiyaçlara yönelik çözümlerin de aynı paralelde sağlanacağı daha yeşil dünya amacına hizmet edebilmek ümidiyle…

DİJİTALLEŞME YATIRIMLARI HIZLANDI
Dijitalleşme alanında attıkları adımları da değerlendiren Lima Logistics Ticari Hat Müdürü Kağan Altınok, şunları aktardı: "Öncelikle dijitalleşme tüm sektörlerde olduğu gibi lojistik sektöründe de ciddi anlamda hayata geçirilmiş bir konu ve Lima olarak bu konuda ciddi yatırımlar ile kurumumuzu donatıyoruz. Kendi alanında lider yazılım firmaları ile işbirliklerimiz günden güne artıyor. Ayrıca tüm ekiplerimizi operasyon ve satış bazında dijital sistemle takip ediyor ve tüm iş akış süreçlerini dijital hafıza ile yönetiyoruz. Dijital olmayan taraftaki iş akışında müşteri segmenti, hacim veya dönemsellik öğelerini baz alarak kapasite kullanımı konusunda nispeten optimize edilebilen bir fiyatlandırma stratejisi kullanıyor. Lima Logistics olarak dijitalleşmenin sağladığı dinamik süreç yönetimimiz sayesinde taşıma modları içerisinde kullandığımız enstrümanların yeşil lojistiğe uygun olanlarını seçerek iş akışımızı yönetebiliyoruz. Bu sayede her yükleme bazında ‘Lojistik Hizmet Tasarımı’ olarak adlandırdığımız stratejimizi müşteri ihtiyacına özel çevreci lojistik yöntemlerini baz alarak gerçekleştirebiliyoruz."

Kaynak: lojistikhatti.com