Doğa dostu taşımacılık modlarına ağırlık veren Batu International Logistics, geçen yıl gerçekleştirdiği intermodal taşımalarla150 binden fazla ağacın temizleyebileceği karbon salımının önüne geçti. Batu International Logistics Genel Müdürü Efe Göktuna, "İntermodal taşımalarımızı artırarak yeşil lojistik özelinde çevreye sunduğumuz katkıyı en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz" dedi.
Batu International Logistics, karbon ayak izini azaltmak için neler yapıyor?
Şirket olarak işimize sosyal ve çevresel sorumlulukla yaklaşıyoruz. Günü kurtaran yaklaşımlardan uzaklaşarak, geleceği baz alan ve çevreye verilen zararı en aza indirebilecek politikalar uyguluyoruz. Lojistik operasyonlarımızda, karbon salımı oldukça düşük olan intermodal taşımacılığa yer veriyoruz. Bu taşıma moduyla yaptığımız operasyonları düzenli olarak artırarak C02 emisyon hacminin düşmesine yönelik kendimize "Go GREEN" hedefler koyuyor ve bunları düzenli şekilde ölçümlüyoruz.
Bu yaklaşım doğrultusunda geçen yıl gerçekleştirdiğimiz intermodal taşımalar sayesinde 150 binden fazla ağacın temizleyebileceği karbon salımının önüne geçtik. İntermodal taşımalarımızı artırarak yeşil lojistik özelinde çevreye sunduğumuz katkıyı en üst seviyeye çıkarmayı hedefliyoruz.
Alman Sanayi ve Ticaret Odası katkılarıyla, odanın tüm üyelerini bilinçlendirmeye yönelik "Go GREEN" projesini hayata geçirdik. Doğa dostu taşıma modlarını artırmaya ve sürdürülebilir kılmaya çalışıyoruz. Bizden sonraki nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakacağımıza inanarak bu alandaki faaliyetlerimize öncelik vermeye çalışıyoruz.
‘ÇEVRECİ ŞİRKETLER BİR ADIM ÖNE ÇIKIYOR’
Hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz? Lojistik hizmet alımlarını yeşil lojistik ve sürdürülebilirlik ne oranda etkiliyor? Batu, yeşil lojistikte hangi çözümleriyle bu ihtiyaca cevap veriyor?
Kimya, FMCG, otomotiv, tekstil başta olmak üzere pek çok sektöre entegre lojistik hizmetler sunuyoruz. Kıta Avrupası, Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri dâhil çok geniş bir coğrafyada kara yolu ve intermodal taşımacılığı hizmetleri veriyoruz.
Yeşil Mutabakat kapsamında özellikle Türkiye’den ürün ithal eden Avrupalı şirketler, yeşil lojistik ve sürdürülebilirliğe oldukça önem veriyor. Bu nedenle çevreye duyarlı, doğayı koruma odaklı hareket eden lojistik şirketleri bir adım öne çıkıyor ve daha fazla tercih ediliyor.
Batu International Logistics olarak işimizi yalnızca herhangi bir yükü bir noktadan başka bir noktaya taşıma olarak görmüyoruz. Müşterilerimiz ve iş ortaklarımızın sürdürülebilirliğe olan bakışlarını, kendimiz için önemli bir rota olarak görüyoruz. Minimum karbon, maksimum verimlilik ve daha temiz bir dünya için araçlarımız, ofislerimiz ve tüm iş süreçlerimizde sorumlulukla hareket ediyoruz.
Organize ettiğimiz tüm taşımalarda kullandığımız araçlarımızın "Euro5" ve "Euro6" özellikli olmasına dikkat ediyoruz. Bu sayede yılda 300’den fazla ağacın temizleyebileceği karbon salımını engelliyoruz. Her yıl Ege Orman Vakfı’na fidan bağışı yaparak ağaçlandırma çalışmalarına destek oluyoruz. Ayrıca doğayı daha fazla koruyabilmek adına yurt içi taşıma organizasyonlardaki tüm araçlarımızın CNG donanımlı olmasına özen gösteriyoruz.
‘YEŞİL MUTABAKAT’A İYİ HAZIRLANMALIYIZ’
AB Yeşil Mutabakatı, lojistik sektörünü nasıl etkileyecek?
Yeşil Mutabakat, lojistik sektöründe kara yoluna göre çok daha düşük karbon salımı olan deniz yolu, Ro-Ro ve demir yolu taşımacılığını özendiriyor. Yeşil Mutabakat’a uyum sağlayamayan lojistik şirketleri daha az tercih edilecek. Bu durum ülkemizin Avrupa ile ticaretini de ciddi şekilde etkileyebilir.
Hem çevreye katkı sunmak hem de ticaretimizi koruyarak artırabilmek adına Yeşil Mutabakat’a en iyi şekilde hazırlanmamız gerekiyor. Türkiye’nin en önemli ticaret ortağı olan AB ülkeleri ile ticarette devamlılığı sağlamak ve çevreci ekonomiye geçişi desteklemek amacıyla ülkemizde de Yeşil Mutabakat Eylem Planı hazırlandı. Bu kapsamda kombine taşımacılık yani intermodal ve multimodal taşımalar öne çıkıyor.
İthalat ve ihracat yapan firmalar da sadece üretim aşamalarında değil lojistik süreçlerinde de Yeşil Mutabakatı ve sürdürülebilirliği göz önünde bulundurmalı. Aksi takdirde yakın gelecekte uluslararası ticarette ciddi zorluk ve kısıtlamalar ile karşılaşılması muhtemel olacak.
‘DEMİRYOLU HATLARI YAYGINLAŞTIRILMALI’
Çevreci modların geliştirilmesi, çevreci araçların kullanımının arttırılmasına yönelik verilen destekler yeterli mi?
Ülkemizde çevreci modların, örneğin intermodal taşımacılığın kullanım oranları her yıl artıyor. Ancak bu alanda Avrupa’nın çok gerisindeyiz. Teşvikleri de çok yakından takip ediyor ve olumlu buluyoruz.
Kısa süre önce Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yayımlanan Karayoluyla Taşınan Yüklerin Denizyoluna Aktarılmasının Desteklenmesi Hakkında Yönetmelik yürürlüğe girdi. Bu yönetmelikle birlikte Ro-Ro ve deniz yoluna olan talebin artacağını, bu durumun hem kara yolu taşımacılığının çevreye etkilerini azaltacağını hem de bölgesel ticaretimizi destekleyeceğini umuyoruz.
Bununla birlikte özellikle tüm limanlardan Anadolu’nun iç bölgelerine ulaşacak demir yolu hatlarının yaygınlaştırılması gerektiğine inanıyoruz. Böylece ülkemizin her bölgesinden raylı sistemle limanlara, oradan da Ro-Ro ile Avrupa’ya ve diğer bölgelere kolaylıkla ulaşabiliriz. Bu durum da lojistiğimize çeşitlilik katarken, ticaretimizi de artırır diye düşünüyoruz.
Kaynak:
lojistikhatti.com