Ergün, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası'nı (SATSO) ziyareti sırasında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin gelişimini özel sektörün sağlayacağını belirtti.
Özel sektörün son 10 yılda çok mesafe aldığını ifade eden Ergün, şunları söyledi:
''Türkiye kalkınacaksa özel sektör eliyle kalkınacaktır. Türkiye'nin gelişmesini özel sektör temin edecektir. Bizim bu gücümüz, bu potansiyelimiz var. Bunu ispat ettik. Türk özel sektörü dünyaya açıldı ve dünyayı tanıdı. Dünyada çok önemli krizler karşısında büyük bir dayanıklılık ve tecrübe elde etti. 2001 krizi yaşandı. Bugün yaşanan global mali krizin etkilerini yakından gördü ve hissetti. Önemli tecrübeler, önemli bir dayanıklılık kazanarak dünyada güçlü özel sektörlerden birisi haline geldi. Artık bir takım işleri yaparken daha cesaretli, cesur ve bilinçli olacak. Özel sektörümüze güveniyoruz. Türkiye'yi o kalkındıracak. Bizim yapacağımız tek bir şey var altyapıyı hazırlamak, önünü açmak, destek ve güç vermek.''
''Devletçi bir ekonomik politika ile Türkiye'nin kalkınmasının mümkün olmadığını'' kaydeden Ergün, ''Üretimi siz yapacaksınız, istihdamı siz yapacaksınız, ihracatı siz yapacaksınız. Biz size destek vereceğiz'' diye konuştu.
KARASU LİMANI İSTANBUL BOĞAZI'NIN YÜKÜNÜ HAFİFLETECEK
Konuşmasında daha sonra, Karasu Limanı'nın tamamlanma noktasına ulaştığını ifade eden Ergün, Karasu Limanı ve bölgedeki endüstriyel alanların işlevsel hale getirilmesi durumunda İstanbul Boğazı'nın, Karadeniz üzerinden iç bölgelere gelen yükünün de önemli oranda hafifletilmiş olacağını belirtti. Ergün, şunları kaydetti:
''Sakarya'nın, Karadeniz kıyılarında bazı önemli gelişmeleri hep beraber yaşayabiliriz. Yeni endüstri bölgesi, daha gelişmiş bir sanayi bölgesi ve bir takım özel sektörler ile seçilmiş sektörlerin bu bölgede kümelenmesi gibi bazı çalışmalar var. Bunlarla ilgili önemli alt yapı çalışmaları var. Şimdiye kadar Sakarya ve Kocaeli olarak İstanbul'un hemen yakınında olmak gibi bir dezavantajı konuşuyorduk. Biz şimdi bunu avantaja dönüştürmek noktasındayız. İstanbul yüklerini taşıyamaz hale geldi. Bu yüklerin bir kısmını bir yere boşaltmak mecburiyetinde. Biz, bunların uygun olanlarını kendi şehirlerimizin yapılarına uygun olanları ve taşıyabileceklerimizi kendimiz adına bir avantaja dönüştürerek alabiliriz. Bugün İstanbul Boğazı'nın gemi trafiği yükü çok açık bir şekilde ortada. Eğer Karasu Limanı'nı arzu ettiğimiz boyutlarda işlevsel hale getirebilirsek o bölgedeki endüstriyel alanları işlevsel hale getirebilirsek, İstanbul Boğazı'nın Karadeniz üzerinden iç bölgelere gelen yükü de önemli oranda hafiflemiş olacak. Bu Türkiye'ye yeni fırsat demektir.''
''ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ ÇÖPLÜĞÜ VAR''
Organize Sanayi Bölgeleri'ni (OSB) de yeni dönemde biraz daha farklı ele aldıklarını bildiren Ergün, karışık organize sanayi bölgelerinden, iktisat organize sanayi bölgelerine doğru yöneldiklerini belirtti.
Anadolu'nun birçok yerinde atıl, bir çivi bile çakılmamış OSB çöplüklerinin bulunduğunu ifade eden Ergün, sözlerini şöyle tamamladı:
''Şu anda Anadolu'nun birçok yerinde atıl, hiç çivi çakılmamış, bir tane bile atölye kurulmamış, bir ya da iki tane kurulup kalmış, ciddi manada organize sanayi bölgesi çöplüğü var. Buna daha fazla yönelemeyiz. İş görecek organize sanayi bölgelerine ihtiyacımız var. Anadolu'da bazı sanayi bölgelerinde tapuları vermişler, satmışlar. Adamlar yok ortada. Satın alanlar arsa yatırımı için almışlar. Sanayi yatırımı için değil. Yoklar ortada. Şimdi satmıyorlar. 'Biraz daha bekleyelim belki değerlenir' diyorlar. Biz, buraya sanayi kurulsun diye yaptık. Adam fabrika yapacak. Arsa satmıyorlar. Ya da çok yüksek meblağlar isteniyor. Bunları yeniden revize etmemiz gerekiyor.''
Kaynak: Zaman Gazetesi