Katma Değer Vergisi, genelde, beyana dayalı tarh yöntemi ile alınan bir vergidir. Bir başka deyişle bu verginin normal rejiminde, mükellefin verdiği aylık beyanname esas alınarak tarhiyat yapılır. Beyannamede ödenecek KDV çıkabileceği gibi, o ay içerisinde indirilecek KDV'nin daha yüksek olması sebebiyle ödeme çıkmayabilir ve indirim hakkının tam olarak kullanılamadığı hallerde indirim hakkı gelecek aya devreder.
Bazen de KDV beyannamesinin değiştirilmesi/düzeltilmesi gerekebilir. Beyannamenin değiştirilme/düzeltilmesi sonucunda ödenecek KDV çıkıyorsa veya ödenecek KDV tutarı artıyorsa mükellefler, beyannamelerini Vergi Usul Kanunu'nun 371. maddesindeki olanaktan yararlanarak bir başka deyişle pişmanlık dilekçesi/talebi ile birlikte vererek cezasız ödemede bulunabilirler.
Ödeme çıkmayan dönemlere ait beyannamelerin değiştirilmesi de gerekebilir. Uygulamada bu duruma sıkça rastlanmaktadır. Örneğin indirim hakkı bulunan bir faturadaki KDV'nin iki defa indirim konusu yapıldığının fark edilmesi halinde, beyanname düzeltilerek devreden KDV'nin azaltılması gerekmektedir. KDV'si indirim konusu yapılan bir faturanın, ticari faaliyetle ilgisinin kurulamaması dolayısıyla kayıtlardan, -tabii ki muhasebe tekniğine göre- çıkartılması hali de bu konudaki bir başka örnektir.
KDV beyannamesinin düzeltilmesi, bazen de idare tarafından talep edilmektedir. Örneğin beyan sahibinden, sahte veya yanıltıcı belge düzenlediği tespit edilen veya tespit olmasa da şüphelenilen mükelleflerden alınan belgelere dayanan KDV'nin indirilecek KDV hesaplarından çıkartılması istenilmektedir.
Bu istem bazen de inceleme raporlarına dayalı olarak talep edilmektedir. Örneğin bir döneme ilişkin inceleme raporuna dayanarak mükellefin devreden KDV'sinin azaltıldığı hallerde, mükelleften izleyen dönem beyannamesindeki geçen dönemden devreden indirilecek KDV'nin tutarını da aynı miktarda azaltması talep edilmektedir.
Mükellefin devreden KDV'sinin birkaç dönem devrettiği, bir başka deyişle mükellefin birkaç dönem ödenecek KDV'sinin çıkmadığı hallerde, söz konusu dönemlerin beyannamelerinin tamamının düzeltilmesi gerekmektedir. Bu şekilde düzeltilecek dönem/beyanname sayısı birkaç beyanname ile sınırlı kalabileceği gibi bazen 20-25 beyannameyi birden düzeltmek gerekebilmektedir.
Örneğin Ocak 2009 dönemi beyannamesinde 10.000 lira, Şubat 2009 dönemi beyannamesinde 15.000 lira, Mart 2009 beyannamesinde dönemi 20.000 lira, Nisan 2009 dönemi beyannamesinde 25.000 lira, Mayıs 2009 dönemi beyannamesinde 30.000 lira devreden indirilecek KDV'si çıkan, ancak Haziran 2009 dönemi beyannamesinde 20.000 lira ödenecek KDV'si çıkan bir mükellefin, ağustos ayında, ocakta indirim konusu yaptığı 5.000 lira KDV'nin kod listelerinde yer alan bir mükelleften alınan belgeden kaynaklandığını fark etmesi ve bu KDV'yi beyannamesinden çıkartmak istemesi halinde, ocak-mayıs dönemleri için düzeltme beyannamesi vermesi, bu dönmelerde devreden KDV'yi 5.000'er lira azaltması gerekecek, ayrıca haziran dönemi beyannamesini ödenecek KDV tutarını 5.000 lira artırarak pişmanlıkla vermesi gerekecektir.
Böylesi bir düzeltme işlemi ise hem mükellefe hem de idareye hem gereksiz hem anlamsız bir iş yükü yüklemektedir. Bu örnekte verilecek 5 beyanname gereksiz ve anlamsızdır.
Bu şekilde birçok beyannamenin düzeltilmesi gereken hallerde, düzeltme sadece ödeme çıkan beyanname dönemine ilişkin olarak yapılsa, sonuç aynı olacak ancak hem mükelleften hem de idareden büyük bir iş yükü kalkacaktır.
Maliye Bakanlığı uzunca bir süre bu görüş yönünde bir düzenleme yapmazken, nihayet İstanbul Vergi Dairesi bu yolu açacak bir özelge vermiştir. Mehmet Maç üstadın Yaklaşım dergisinin 200. sayısında (Ağustos 2009) rastladığımız "Zincirleme Olarak Çok Sayıda KDV Beyannamesini Düzeltme Külfetini Ortadan Kaldıran Mukteza" başlıklı yazısı içerisinde atıf yapılan bu özelgede, "mükellefin tek tek düzeltme beyannamesi vermesi yerine düzeltmeye konu beyannamelerde ödenecek vergi çıkmaması kaydıyla tek bir düzeltme beyannamesi vermesi, ödenecek vergi çıkması halinde ise her dönem için ayrı ayrı düzeltme beyannamesi vermesi gerekmektedir" denilmektedir.
Ancak bu bir özelgedir. Bu kestirme yola gitmek isteyen herkesin, bu kestirme düzeltme işlemini yapabilmek için özelge alması gerekmektedir. Bu da idarenin iş yükünü artıracaktır. Bu nedenle bu özelge konusu, Gelir İdaresi Başkanlığı'nca bir sirkülerle kamuoyuna duyurulursa uygulamada çok büyük bir basitlik sağlanmış olacaktır.
Kaynak: Referans Gazetesi