Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / TÜRKİYE'NİN YENİ TİCARET ROTALARI VE KORİDORLARINDA YER ALMASINI SAĞLAMALIYIZ

TÜRKİYE'NİN YENİ TİCARET ROTALARI VE KORİDORLARINDA YER ALMASINI SAĞLAMALIYIZ

TÜRKİYE'NİN YENİ TİCARET ROTALARI VE KORİDORLARINDA YER ALMASINI SAĞLAMALIYIZ15.05.2024Türkiye'nin lojistik ve taşımacılık sektöründeki büyüme ivmesi verilerle somut bir şekilde görülmektedir. Lojistik ve taşımacılık sektörü 100 milyar dolar pazar büyüklüğü ile küresel lojistik ihracatından %2,5 pay almakta ve dünyada 11'inci sırada yer almaktadır. Ülkemizin bulunduğu bu pozisyonu destekleyici nitelikte değerlendirebileceğimiz, Dünya Bankası tarafından geçen sene açıklanan Lojistik Performans Endeksi'nde de ilerleme kaydettiğimizi görmüştük. Türkiye, lojistik performans endeksi sıralamasında 2018 yılında 3,15 puan ile 47'nci sırada yer alırken, 2023 yılında ise 3,4 puan ile 38'inci sıraya yükseldi. Bu ilerlemede iyileştirici mevzuat çalışmalarının yanı sıra sektöre sunulan teşviklerin de önemi büyük. Bizler de dernek olarak bugüne kadar olduğu gibi önümüzdeki süreçte de gerek mevzuat çalışmalarını ve gerekse sektörün gelişmini destekleyici çalışmaları kamu idaresi birimleri ile birlikte takip edeceğiz. Bu olumlu gelişmelerin devam edebilmesi için Türkiye'nin uluslararası alanda oluşturulan yeni ticaret rotalarında ve koridorlarında yer almasını mutlaka sağlamalı ve bu yönde projeler ortaya koymalı, ülkemizin tercih edilebilirliğini artırmalıyız.

Tüm taşıma modlarında gümrük süreçlerini basitleştirmek, hızlandırmak, süreçleri dijital ortama aktarmak ve diğer ülkelerle de bu entegrasyonu sağlamak bizlere büyük bir güç katacaktır. Dijitalleşme konusunda, gümrük idarelerimizin de arasında bulunduğu devlet kurumlarımızın son yıllarda yakaladığı ivmeyi takdirle takip ederken, gümrüklerimizin bu birikimi artık bir üst seviyeye taşıması gerektiğini düşünüyorum. UTİKAD olarak yıllardır üzerinde durduğumuz konulardan biri de transit taşımacılığın gelişimidir. Bunun için ülkemizin jeopolitik konumunu doğru kullanabiliyor olmamız lazım. Geldiğimiz noktada bu avantajı tümüyle kullanmaktan henüz uzak bir noktadayız. Transit taşımacılıktan alacağımız payın artması, ekonomimize de olumlu yansıyacaktır. Diğer yandan ekonomik koşulların, iklim olaylarının ve siyasi krizlerin yanı sıra yeni tedarik rotalarının oluşturulması hem lojistik akışlarını ve bağlantılarını artırırken hem de lojistik sektörü için de yeni bir iş alanı açıyor.

Ticaret Bakanlığı ile gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde teknolojik gelişmelerin ve yeşil dönüşüm çabalarının sürdürülebilir ihracat politikalarının temel taşlarından biri olduğu ve lojistik altyapımızı daha da geliştirerek küresel ticaretteki konumumuzu güçlendirme hedefi doğrultusunda iş birliği halinde çalışacağımızı ilettik. Lojistik, yaşanan değişimlere sektör hızla uyum sağlıyor ve yenilikler doğrultusunda şekil alabiliyor. Değişime direnç göstermek yerine uyum sağlayan sektör paydaşları hızla sürece entegre olarak sektördeki ivmenin de artmasına katkı sağlıyor. Örneğin, Sınırda Bilgehan Engin Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ile Avrupa Birliği'ne ihraç edilecek belirli ürünler için karbon vergisi uygulaması başlatılacak. Burada geçiş sürecinde gerekli hazırlıkların yapılması lojistik sektörü açısından kritik önem taşıyor. Bununla birlikte sektörde başta şoförlerin vize almada yaşadıkları sorunların ivedilikle çözümünü talep ediyoruz.

Türkiye'nin hem karayolu hem denizyolu hem de demiryolu taşımacılığında potansiyelinin ortaya çıkarılması ile lojistik ve taşımacılık sektöründeki büyüme ivmesinin devam edeceği ve hızla tekli sayılara düşmesi öngörülmektedir. Özellikle son dönemde gündeme gelen Zengezur Koridoru ve Kalkınma Yolu Projesi gibi çalışmaları ülkemizin lojistik altyapısına önemli katkılar sağlayacak planlar olarak değerlendiriyoruz. Kalkınma Yolu Projesi Süveyş Kanalı'na alternatif bir taşıma modeli sunuyor. Özellikle siyasi krizler sebebiyle mevcut durumda kullanılamayan Süveyş Kanalı'nın önemli bir alternatifi olacak proje ile transit süreleri de kısalacak. Transit sürenin azaltılmasıyla bölge ülkelerinin ticari rekabetçi gücü de artacak. Diğer yandan fiziki altyapı yatırımları kadar mevzuat altyapısının da özellikle transit taşımacılığı destekler nitelikte düzenlenmesi, ülkemizin bu projelerden en üst seviyede yararlanmasını sağlayacaktır. Gerek Kalkınma Planı çalışmalarında verdiğimiz destek ve gerekse diğer sivil toplum kuruluşları ile bu konuda yapılması gerekenlere ilişkin yaptığımız çalışmalar ile ülkemizin bir transit hub olması yolundaki çalışmaları destekliyoruz.

Kaynak: Hizmetix