Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Ekonomi / İş Dünyası / TÜRKİYE YATIRIMCI AVINA ÇIKTI

TÜRKİYE YATIRIMCI AVINA ÇIKTI

TÜRKİYE YATIRIMCI AVINA ÇIKTI17.08.2009

Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Alpaslan Korkmaz, Türkiye'nin otomotiv sektöründe çok büyük avantajlar taşıdığını söyledi.

Global krizin etkisiyle birçok ülkeye yatırımcı uğramazken, Türkiye'nin hâlâ kapısı çalınıyor. Son bir yıl içerisinde birçok dünya devi tercihini ülkemizden yana kullandı. Aralarında Pfizer, Microsoft, Hewlett Packard, Enpay, Oschatz, Gates, Tafe ve Areva gibi ünlü markaların da bulunduğu şirketlerin bu tercihlerinin perde arkasında ise üç yıl önce İsviçre'den transfer edilen, altı dil bilen Alpaslan Korkmaz ve ekibi var. Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı başkanı olan Korkmaz ve ekibi Latin Amerika'dan Çin'e, Körfez'den Hindistan'a, Japonya'dan ABD'ye kadar dünyanın birçok ülkesinde nakit zengini yatırımcıyı ülkemize çekmeye çalışıyor.

Dünya ekonomileri zor günler yaşarken, doğrudan yabancı sermaye çekmeye çalışan Korkmaz, Zaman'a konuştu. Küresel kriz sebebiyle uluslararası yatırımlarda düşüş olduğunu belirten Korkmaz, gerçekçi olunması gerektiğini düşünüyor. Türkiye'nin hedefinin dünya genelindeki düşüşten daha az etkilenmek olduğunu aktaran Korkmaz, Hazine'nin bu yıl için 10 milyar dolarlık öngörüsünün tutturulabileceğini kaydediyor. Gidişatın bu rakamı teyit ettiğini ifade eden Korkmaz, "Uluslararası yatırımlarda bir düşüş söz konusu. Biz de elbette bundan etkileneceğiz. Ancak çabamızı da göstereceğiz. Dünyada bazı şirketler yatırımlarını azalttı ama bazı şirketler ve ülkeler yatırım hamlesine geçti." tespitini yapıyor. Batılı anlayışla kurulan şirketlerden nakdi olanların "fırsat bu fırsat" yaklaşımı içerisine girdiğine dikkat çeken Korkmaz, düşen maliyetler sebebiyle nakdi olan şirketler için yatırımın cazip olduğunu ifade ediyor.

Nakit zengini olan kuruluşlar için küresel krizin fırsatlar dönemi olduğunun altını çizen Başkan Korkmaz, "Dünyadaki ağımıza talimatımızı bir yıl öncesinden verdik. Arkadaşlara; nakit zenginlerine, dönemi fırsat olarak değerlendirmek isteyenlere odaklanın diyoruz. Bunun için Körfez çok önemli. Körfez'den daha çok nakit Çin'de var." ifadelerini kullanıyor. Ajans olarak Kuzey Amerika ve Batı Avrupa'yı ihmal etmeyeceklerini vurgulayan Korkmaz, teke tek ilişkilerde şu anki hedefin nakit zengini şirketler olduğunu kaydetti. Bu kapsamda ağırlığın Çin, Körfez ve Hindistan'a verileceğini kaydetti.

Financial Times'da ilk aşk hikâyesi

Reklamı sevgi üzerine kurguladıklarını aktaran Korkmaz, dünyanın ünlü ekonomi gazetesi Financial Times'da ilk aşk hikâyesini yayınladıklarını belirtiyor. Gazeteye verilen reklamda, "Mango Türkiye'yi seviyor; Türkiye'de Mango'yu seviyor" ifadeleri yer aldı. Bu yıl yeni kampanya başlatılacağını bildiren Korkmaz, yeni kampanya hakkında şu bilgileri veriyor: "Görselleri hafiflettik ama sevgi kurgusunu sürdürüyoruz. Yeni şirketler de olacak, burada ilginç bir gelişme oldu. Bizi arayan şirketler oldu, bizim de Türkiye'de yatırımlarımız var, bizi niye almadınız, diye sordular. Biz de 'gelin' dedik. Birinci sene biz biraz talepte bulunduk, ikinci sene dehşet bir talep geldi, biz de sizinle beraber Türkiye yi anlatalım dünyaya diye."

Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı Korkmaz, gelecek yatırımlarda seçici davrandıklarını söylüyor. "Türkiye yatırım çöplüğü olmamalı." diyen Korkmaz, istihdam ve katma değer sağlayan, vizyonu olan yatırımlara odaklandıklarını kaydediyor. Avrupa'dan kaçan bazı sanayicilerin Türkiye'ye gelmesinin fayda sağlamayacağını dile getiriyor. Korkmaz, eko-teknolojileri barındıran, çevreci yatırımların gelmesinde fayda olduğunu ifade ediyor. Korkmaz özellikle operasyonel genel merkezleri Türkiye'ye çekmeyi amaçladıklarını aktarıyor.

11 dilde hızmet veriyoruz

Ajans olarak Türkiye'yi dünyaya tanıtmak ve yatırım çekmek amacıyla iyi bir takım oluşturduklarını ifade eden Korkmaz, 11 lisanda hizmet verdiklerini kaydediyor. Bu kapsamda Tokyo, Seul, Tayvan, Bejin, Bahreyn, Moskova, Almatı, New York, Chicago, Münih, Berlin, Frankfurt ve Paris'ten uzman getirildi. 60 uzmanın yüzde 40'ının yurtdışından gelen Türklerden oluştuğunu belirten Korkmaz, tersine beyin göçü başlatıldığını kaydediyor.

Türkiye ile Çek Cumhuriyeti arasında gidip gelen Hyundai yatırımına da değinen Korkmaz, daha önceden yatırımda adresin Çekler olduğunun belli olduğunu kaydediyor. Türkiye'nin otomotiv sektöründe çok büyük avantajlar taşıdığına dikkat çeken Korkmaz, "Otomotivciler kendilerini toparlamaya çalışıyor açıkçası. Bu yatırımlar elbette devam edecek. Altını çiziyorum, Türkiye bu konuda iddialı ülkelerden bir tanesi, insan kapasitemiz var, dokumuz var, tedarik zincirimiz var. Sadece 280 bin kişi doğrudan otomotiv sanayiinde çalışıyor." değerlendirmesinde bulunuyor.

Türkiye'yi Körfez ülkelerinde Suudi prens pazarlayacak

Yabancı yatırımları artırmak isteyen Türkiye, tanıtım faaliyetlerine hız verdi. Körfez, Avrupa, Çin ve Hindistan'dan daha fazla yatırım çekmek isteyen Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, yabancı sermayedarları ikna için devreye ilginç isimleri sokmaya başladı. Daha önce Kanada pazarı için Ermeni kökenli bir temsilciyi görevlendiren ajans son olarak Körfez'den milyarlarca dolarlık yatırım çekebilecek büyük bir ismi ikna etti. İsmi sır gibi saklanan Arap prens geçen hafta Suudi Arabistan ziyaretinde gönüllü olarak Türkiye'nin tanıtımını yapmayı kabul etti. Ön ismi Abdulaziz olan Suudi Arabistan prensi Kuveyt, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Irak'ta Türkiye adına görüşmelerde bulunacak. Prense cüzi miktarda da bir ücret ödenecek. Hem doğrudan hem de finansman yatırımları konusunda petrol zengini ülkelerin üst düzey CEO'larını yatırıma ikna edecek. Arap prens sayesinde bölgeden Türkiye'ye yapılacak doğrudan yatırımlarda patlama beklediklerini kaydetti.

Başbakan uyardı: Ofisi bürokratlaştırdığın gün son günün olur

Eylül 2006'da İsviçre'den gelen ve 6 dil bilen Başkan Korkmaz, üç ay içerisinde altyapıyı kurarak yatırımcı davetine başladıklarını belirtiyor. Aslen Kayserili olan Korkmaz, kısa sürede iyi bir 'komando' takımı kurduğunu ifade ediyor. Başbakan Erdoğan'ın konulara vâkıf olduğunu dile getiren Korkmaz, "Başbakan'a yarım saatte kurumu anlatma fırsatım vardı. Ancak o beni 2,5 saat bırakmadı. Çünkü anlattıklarımı teker teker sordu. Konulara çok vâkıftı. Bu da benim çok hoşuma gitti. İsviçre'de çalışırken işim icabı kaç bakan-başbakan gördüm. Erdoğan'la ilk konuşmamda anladım ki, Türkiye'de çok ciddi iş yapılacak." diyor. Başbakan'ın ajansa büyük önem verdiğini aktaran Korkmaz ilk görüşmede şu uyarıyı aldığını anlatıyor: "Ofisi bürokratlaştırdığın gün senin son günün olur."

 
Kaynak: Zaman