Son yıllarda neredeyse çoğu devlet kurumunun yaptığı düzenlemeler ile e-devlet projesi hızla hayatımıza girmeye başladı. Hangi kurumun ne tür e-devlet kapsamında hizmet verdiği www.turkiye.gov.tr adresli web sitesinde tüm detaylarıyla mevcut. Buradaki hizmetlere baktığımızda devlet kurumlarının ciddi bir mesafe kaydettiğini görebiliriz.
Bizim bugün değineceğimiz ve firmaları uyarmaya çalışacağımız konu ise ağırlıklı olarak vergi uygulamaları ile ilgili. Gerek gümrük idaresi gerekse vergi idaresi son yıllarda elektronik işlem yapma, beyanname toplama, vergi tahsilâtı yapma gibi hususlarda ciddi bir mesafe kaydetti.
5 Mart tarihinde yayımlanan 397 seri numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile elektronik faturalar güncel hayatımızda daha önemli bir yer tutmaya başladı.
Elektronik fatura, yani satıcının kendi nüshasını elektronik ortamda saklaması ve satıcının alıcıya faturasını basılı kağıt fatura yerine sanal ortamda elektronik olarak (örneğin e-mail) göndermesi, dünyada ve özellikle Avrupa Birliği ülkelerinde hızla yaygınlaşan bir uygulama. Şu anda ülkemizde GSM ve Telekom operatörlerinden oluşan beş firma ile bir gaz dağıtım firması olmak üzere toplam altı firma e-fatura uygulaması yapmakta.
Bilgi işletim sistemlerinin hızla gelişmesi ve herkes tarafından ulaşılabilir hale gelmesi ticaret hayatımızı görülmemiş bir hızda değiştiriyor. Geçmişte on yıllar alan gelişmeler artık çok kısa sürede gündelik hayatımıza giriyor. Kredi kartı fikri ve terimi ilk defa Edward Bellamy tarafından1887 tarihli "Looking Forward" isimli ütopik romanda kullanılmıştı. Ancak onun vizyonu bir çok finans kurumu ve büyük ölçekli firma tarafından paylaşılsa da teknolojik imkanlar süreci yavaşlattı. Nitekim 1920'lerden itibaren kredi kartı benzeri uygulamalar olsa da (daha çok firmaların sadece kendi müşterilerine kullandırdığı, hediye kartı veya veresiye hesabı takip eden metal veya kağıt kartlar) bugün bildiğimiz anlamıyla, yani üçüncü parti bir garantörün verdiği kart ile farklı dükkanlarda kullanılabilen modern kredi kartı konsepti 1958 yılında ticaret hayatına girdi. ABD dışında ilk kredi kartı 1966 yılında İngiltere'de çıkarıldı. Sistemin dünya çapında ticaret hayatına uygulanması 70 yıldan uzun sürdü. Ancak günümüzde durum çok farklı. Teknolojinin geldiği nokta ve nispeten ucuz ve ulaşılabilir olması değişim hızını katladı.
Benzer şekilde ticaret hayatımızı büyük ölçüde etkileyecek elektronik fatura uygulamaları gündemdeki sıcak konulardan biri. Bir çok ülkede daha şimdiden elektronik fatura ve arşiv uygulamaları ticari hayata başarılı şekilde entegre oldu. Nitekim, AB Komisyonu'nun ticaret hayatının daha basit, modern ve verimli hale getirilmesi maksadıyla PricewaterhouseCoopers firmasına yaptırdığı çalışmanın sonuçlarında; AB üye ülkelerinde e-fatura sistemine geçen firmaların %79'u, etkinliklerinin arttığını, %74'ü maliyetlerinin azaldığını,%42'si müşteri ödemelerinin hızlandığını,%29'u satıcı-müşteri anlaşmazlıklarının azaldığını söylüyorlar. AB Komisyonu e-fatura sistemleri sayesinde AB ticaret hayatında yıllık 64.5 milyar Euro tasarruf elde edilebileceğini belirtiyor. AB ülkelerinde e-fatura kullanımı çok yaygın. Elektronik beyanname uygulamasının Türkiye'de ne kadar hızlı şekilde hayata geçtiğini göz önüne alırsak, e-fatura uygulamasının da Türkiye'de çok kısa sürede yaygınlaşacağını düşünebiliriz.
Ülkemiz açısından baktığımızda, diğer ülkelerde ticaret hayatında yaşanan değişikliklerin Türkiye'de çok yakından (hatta bazen daha hızlı şekilde) takip edildiğini görüyoruz. Mevzuat temelinde belirsizlikler ve beklenen gelişmeler olmakla beraber, resmi kurum ve firmalar arasında yapılan protokoller sonucunda hayata geçirilen "Elektronik Fatura Kayıt Sistemi" şimdiden gündelik hayatımızı etkiler noktaya geldi. Türkiye'de mevcut durumda sisteme dâhil firmalar, müşterinin onayını almak suretiyle e-mail yoluyla elektronik fatura gönderebilmektedir. Tüketiciler ise kendilerine gelen elektronik faturanın gerçek olup olmadığını Maliye Bakanlığı'nın online sisteminden fatura numarasını ve tarihini girerek kontrol edebilmektedirler.
5 Mart 2010 tarihinde yayımlanan Tebliğ (397 Sıra No'lu VUK Tebliği) ile e-fatura uygulaması usul ve esasları ayrıntıları ile açıklandı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in bizzat düzenlediği basın toplantısında e-fatura uygulaması kapsamlı şekilde tanıtıldı. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından çalışma ve hazırlıkları 2.5 yılı aşkın bir süredir devam eden elektronik fatura projesinin tamamlandığını ve kullanıma hazır hale getirildiği açıklandı. Bu kapsamda e-fatura ilk aşamada anonim ve limited şirketler için uygulanacak. Dolayısıyla sistem kademeli bir geçiş öngörüyor.
397 Seri No'lu Tebliğ ile mevcut olan bazı soru işaretleri de giderildi. E-Fatura Uygulamasını kullanma konusunda yeterli alt yapıya sahip olmayan kullanıcıların uygulamadan yararlanabilmelerini sağlamak amacıyla bir portal yapıldığı duyuruldu ve ayrıntıları yine aynı Tebliğ ile açıklandı. Her yeni sistemde olduğu gibi uygulamanın fiili boyutunda soru işaretleri devam ediyor. Ancak, gerek Tebliğ'in geniş kitleleri uygulamaya dahil edebilecek şekilde yapılandırılmış olması (örneğin portal uygulaması) gerekse Maliye Bakanının ifade ettiği üzere mali otoritenin konuya yaklaşımı, e-fatura uygulamasının artık ülkemizde kapsamlı olarak hayata geçeceğini gösteriyor.
Firmalar açısından baktığımız zaman e-fatura uygulamasının ödeme-teyit süreçleri yanında muhasebe ve arşivleme süreçlerini de kısalttığını görüyoruz. İkinci nüshaların elektronik olarak arşivlenmesi kayıtların saklanmasını kolaylaştırırken, aynı zamanda maliyetleri de (depo, iş gücü, ulaşım giderleri) düşürüyor. En önemlisi AB'de sisteme geçen firmalar üzerinde yapılan araştırmada tespit edildiği üzere e-fatura nakit akışında ve işletme sermayesi yönetiminde olumlu etkileri bulunuyor.
Beklenen mevzuat değişikliklerinin gerçekleşmesi ve Maliye Bakanlığı'nın sistemi genele yayma kararını hayata geçirmesinden itibaren birçok firma sisteme geçiş için başvuracaktır. Zira pazardaki bir çok firma, ki bunlar sadece ayda yüz binlerce fatura kesen büyük ölçekli firmalar değil, şimdiden elektronik fatura sistemleri ile ilgilenmekte ve gelişmeleri takip etmektedir. Elektronik defter, Ba-BS formları ve elektronik ortamda gönderilecek KDV iade listeleri gibi güncel konular göz önüne alındığında, ticari belge akımının elektronikleşmesi, verimli hale getirilmesi ve en önemlisi kayıt altına alınması sürecinin hız kazanarak devam ettiğini görüyoruz.
Elektronik fatura ve kayıt sisteminin devlet ve firmalar açısından avantajlarını tekrar gözden geçirirsek:
Devlet açısından elektronik fatura ve kayıt sisteminin en büyük avantajı sistemi denetim altına alabilmek ve denetimleri gerçek zamanlı ve hızla yapabilme avantajı elde etmektir. Özellikle gümrük sistemi ve bankalar aracılığı ile ödeme işlemlerini sistem ile entegre edilmesi durumunda kayıt dışı işlemler ile mücadele kolaylaşacaktır. Maliye Bakanlığının Ba ve Bs bilgileri olarak bildiğimiz firmaların alım ve satım bilgilerini uzun süredir elektronik olarak istediği aşikardır. Bakanlığın KDV iadesi talep eden firmalara 53 No'lu KDV sirküleri ile getirdiği yeni standartlarda göz önüne alındığında özellikle KDV iadesi talep eden büyük firmaların satın alımlarını kontrol ederek alt firmaları ve hatta onların da altındaki firmaları disipline etme isteği ortadadır.
Bu sebeplerle firmalar:
• Getireceği verimlilik artışı
• Maliyet avantajları
• Alacak verecek mutabakatlarındaki kolaylıklar
• KDV beyannamesi ve Ba-Bs formlarının hazırlanmasındaki kolaylıklar
• KDV İadesi taleplerinde yaratacağı hızlanma
• Ve gerek vergi gerekse diğer mevzuatlar uyumda getireceği avantajlar sebebiyle
Elektronik fatura ile ilgili gelişmeleri yakından ve hızla takip etmelidir. Bu sistemin diğer ülkelerdeki penetrasyon hızını, kamu otoritesinin kamu alımlarında bu sistemi mecbur tutma ihtimali ve yine büyük miktarda alım yapan başta ihracatçıların ve zincir marketlerin bu sisteme dahil olmayan firmalardan yapacağı alımlara getireceği muhtemel kısıtlamalar göz önüne alındığında bu sistemin çok kısa süre içerisinde hayatımızın önemli bir parçası haline geleceği ortadadır.
Kaynak: Dünya