Geçen ay ihracat yüzde 34,34 artışla 9 milyar 569 milyon dolara yükseldi
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) mart ayı ihracatının geçen yılın aynı ayına göre yüzde 34,34 artışla 9 milyar 569 milyon dolara yükseldiğini açıkladı.
2010 yılının ilk üç ayındaki ihracat yüzde 22,36 artışla 25 milyar 686 milyon dolar olurken, son oniki aydaki ihracat ise önceki döneme göre 101 milyar 777 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Mart ayında Şubat ayına oranla yüzde 16,3'lık bir artış oldu.
Mart ayında 1 milyar 794 milyon dolar ihracat gerçekleştiren otomotiv sektörü liderliğini sürdürürdü. Hazır Giyim ve Konfeksiyon sektörü 1 milyar 244 milyon dolar ile en fazla ihracat yapan ikinci, Demir Çelik sektörü ise 1 milyar 42 milyon dolar ile üçüncü sektör oldu.
Tarım sektörü 1 milyar 232 milyon dolar ihracatla toplam içinde yüzde 12,88 pay alırken sanayi sektörünün payı 8 milyar 95 milyon dolar ihracat ile yüzde 84,6, madencilik ürünlerinin payı ise 242 milyon dolar ile yüzde 2,53 oldu.
Mart ayında en fazla ihracat artışı yüzde 110,58 ile kesme çiçek sektörü yüzde 75 ile kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü ve yüzde 66,67 ile madencilik sektöründe yakalandı.
BAE listeye 10. sıradan girdi
Geçen ay Türkiye ihracatında ilk 10 ülke, sırasıyla Almanya, Fransa, İtalya, İngiltere, Irak, Rusya Federasyonu, İspanya, ABD, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri oldu. Geçen ay Türkiye ihracatında ilk 10'da olan İran 16. sıraya gerilerken, BAE listeye 10. sıradan girdi. Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 68,41'ini oluşturan ilk 20 ülkeye ihracatının toplamı 17 milyar 571 milyon 239 bin dolar oldu.
En fazla ihracat yapan birlikler
Mart ayında gerçekleştirdikleri ihracata göre en fazla ihracat yapan birlikler ise İstanbul Maden ve Metal İhracatçı Birlikleri (İMMİB), Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB), İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri (İTKİB), Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri (OAİB), Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB), Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB), İstanbul İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliği (İİB), Doğu Anadolu İhracatçılar Birliği (DAİB), Antalya İhracatçı Birlikleri (AİB), Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (DETKİB), Karadeniz İhracatçı Birlikleri (KİB), Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği (DKİB) oldu.
1 milyar doların üzerinde ihracat yapan genel sekreterlikler, 2 milyar 979 milyon 431 bin dolarla İMMİB, 1 milyar 829 milyon 703 bin dolarla UİB ve 1 milyar 368 milyon 626 bin dolarla İTKİB oldu.
"Piyasa ekonomisini önceliğine koyan bir Anayasa gerek"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Mart ayı ihracat rakamlarını açıkladığı Kahramanmaraş'ta, Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı bulunduğunu belirterek, "Var çünkü 12 Eylül Anayasası soğuk savaşın şekillendirildiği bir dünyada yapıldı. Vatandaşını tehdit gören bir anlayışla kaleme alındı. Ayrıca o, karma ekonomi modelini öngörüyordu. Fakat o günlerden bugünlere dünya değişti. Türkiye değişti. 1982 Anayasası'nın kabul edildiği dönemde toplam ihracat 5,7 milyar dolar olan bir ülke idik. 2009'da 102 milyarlık bir hacme ulaştık. 20 katlı bir artış oldu. Daha olumlu gelişmelerle devamı için bu değişimin mutlaka hesaba katılması gerekli. Anayasa, daha önce de pek çok kere değişti. Fakat kendisi tam olarak değişmedi" dedi.
Yeni bir Anayasa'nın gerekli olduğunu vurgulayan Büyükekşi, şöyle konuştu:
"Nasıl bir anayasa? Piyasa ekonomisini önceliğine koyan bir Anayasa. 2023 yılında 500 milyar dolar ihracatı mümkün kılacak, değişim ve dönüşüme uygun bir Anayasa. 21. yüzyılın ruhunu taşıyacak bir anayasa. Türkiye'yi Avrupa'ya taşıyacak bir Anayasa. Yani baştan sona yepyeni bir Anayasa olması gerektiğini düşünüyoruz. Kısmi değişiklikler gündemde. Gündemde olan Anayasa değişikliklerini olumlu buluyoruz."
"IMF ortadan kalktı, nefes aldık"
Türkiye'nin IMF olmadan yoluna devam edeceğini ifade eden Büyükekşi, IMF anlaşması ihtimalinin ortadan kalktığını ve rahat bir nefes aldıklarını dile getirdi.
Türkiye'nin IMF anlaşması olmadan yoluna devam edebilecek güçte olduğuna dikkati çeken Büyükekşi, şöyle konuştu:
"Bunu defalarca kamuoyunda savunduk. Zira mukayeseli olarak bakıldığında ülkemizde her düzeyde mali disiplin korundu. Şirket iflasları olmadı. Büyüme için bakir ve potansiyeli yüksek bir çok sektör var. Büyümeyi desteklemek üzere bankacılık sistemimiz son derece sağlam. Bugün, haklı olduğumuzu görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. İşte haklı çıktığımız nokta. IMF ile anlaşma olmayacağı açıklandığında piyasaları yakından takip ettik. Siz de gördünüz. Borsa yoluna devam etti. 57 bin seviyelerine kadar yükseldi. Faizler ise yüzde 9'un altına düştü. Döviz kurunda ise herhangi bir hareketlilik gözlenmedi. Açıkçası Türkiye'nin IMF'siz yoluna devam etmiş olması Türkiye'ye olan güveni artırdı. Bakın Yunanistan konusunda AB, IMF'yi içeri sokmamak için nasıl büyük bir mücadele veriyor. Ancak buna muktedir de olamıyorlar."
Demek ki Türkiye IMF'siz yaşayabilirmiş diyen Büyükekşi, "Halbuki bazı kurumlar, sözde ekonomistler bizi nasıl korkuttular. IMF anlaşması olmazsa piyasalar yıkılır demediler mi? Döviz kuru yukarıya fırlar demediler mi? Faizler tekrar yükselir demediler mi? Onlar da gördüler ki dedikleri gibi olmadı" şeklinde konuştu.
"Üretmek - ihraç etmek - istihdamı arttırmak"
TİM olarak Türkiye'yi ve dünyayı doğru okuduklarını dile getiren Büyükekşi, şunları kaydetti:
"Doğru okumak zorundayız çünkü biz 50 bine yakın ihracatçı firmayı temsil ediyoruz. Üretimi temsil ediyoruz. İstihdamı temsil ediyoruz, üreticinin ve ihracatçının önünün açılmasını istiyoruz. Bunlar gerçekleştikçe IMF'ye ihtiyacımız zaten yok. IMF Başkanı Kahn dün bizi teyit etti. Ancak, faizleri Merkez Bankası'nın uzun bir süre daha mevcut seviyede tutması gerekiyor. Çünkü faizler düşük tutuldukça yatırım canlanacak. Yeni üretim sahaları açılacak. İstihdam artacak. Para parayı çeker tabiri de o zaman olumlu bir eksende gelişir. Diğer taraftan faizleri düşmesi ile ortaya çıkan kaynağı yönlendirmemiz gereken yer belli. Bu kaynağı orta ve uzun vadede sanayiyi ve ihracatı destekleyen politikalara kanalize etmemiz gerekiyor.
Artık üç maddelik tek gündemimiz var. Üretmek, ihraç etmek ve istihdamı arttırmak.
Öte yandan IMF'nin olmadığı bir ortamda kendi çıtamızı kendimizin oluşturması ve bu sayede pozitif yönde ayrışmış olmamız son derece önemli. Bu konuda atılacak adımların başında artık mali kural uygulaması var. TİM olarak buna biz de destek veriyoruz. Mali disiplinin önceceden belirlenmiş sınırlar çerçevesinde sağlanması oldukça olumlu. Bu tüm dünyada bize güvenirlilik sağlayacak. IMF olmadan da kendi kendimizi disipline edebildiğimizi tüm dünyaya göstereceğiz."
Çağlayan: Kahramanmaraş'a 4 milyar dolar yakışır
Kahramanmaraş'ın ihracatını dört yılda ikiye katladığını vurgulayan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ise, Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Balduk'a seslenerek, "Kahramanmaraş'ın 2023 yılında 3 milyar dolar ihracat hedefini yakıştıramadım. Daha üstüne çıkmalı. İnşallah Cumhuriyet'in 100. kuruluş yıl dönümünde hükümetimizin koyduğu 500 milyar dolar ihracat payından Kahramanmaraş'ın alacağı pay en az 4 milyar dolardır. Kahramanmaraş'a 4 milyar dolar yakışır" dedi.
Mehmet Balduk, bunun üzerine, "Biz de aynı lisanı hatta aynı lehçeyi konuşan bir insanız. Damdan düşenin halinden damdan düşen bilir ya... Siz, dış ticaret anayasanın yeniden yapın, Türkiye'nin üretime, ihracata dayalı büyüme modeli oluşsun, bizden baş üstüne" diye konuştu.
Bakan Çağlayan'da, Balduk'un verdiği söz üzerine "Aldık, bunu kabul ettik ona göre" dedi.
Kaynak:Dünya