Wikipedia, “Fast Food” terimini kısa sürede hazırlanan ve hızlı servis edilen yemek biçimi olarak tanımlamaktadır. Türk Dil Kurumu da “Hazır Yemek” olarak isimlendirir. Gerçekte Fast Food, hızlı hazırlanmış ve ayaküstü beslenme anlamına gelmektedir. Yol kenarında bisikletten bozma arabalarda satılan, önceden hazırlanmış veya ellerinde sepet taşıyan kişilerin sattığı ürünler; hazır yemek de olsa fast food tanımına girmemektedir. Fast food belli bir marka altında, zincirler şeklinde açılmış restoranlardan oluşan bir zincir satış biçimidir. Tüm dünya’da aynı isim, aynı lezzet ve aynı tatta satılan ürünlerden oluşur.
Fast food restoranlarında üretilen yiyecekler o tesisin imkanlarıyla, fırınlarda, ocaklarda, fritözlerde, ateş üzerinde anında pişirilir. Henüz müşterisi yokken yiyecekler pişmiş ve satışa hazır vaziyettedir. Belli bir süre içinde satılamayan malzemeler imha edilir, yerine yenileri pişirilir. Üretim sürecinin hızlanması amacıyla tüm malzemeler önceden bir merkezde hazırlanır ve henüz pişirilmemiş biçimde ancak pişmeye hazır durumda soğuk taşıma araçları ile sevk edilir. Satış noktalarında soğuk hacimlerde muhafaza edilir.
Soğuk zincir de dediğimiz bu lojistik süreç, zor bir süreçtir ve içinde kritik noktalar vardır. Her şeyden önce ürünlerin bozulmaması ve daha uzun dayanması için bazı hammaddelerden başlayarak ürünlerin ön hazırlığı, sevk edilmesi, her kademede depolanması soğuk hacimlerde gerçekleşmelidir. Her satış mağazasının ne satacağı bir gün önceden belli olmalı ve buna uygun sevkiyat ve rota programı yapılmalıdır. Mağazalara sadece gıda ürünleri değil her türlü ambalaj malzemesi, sarf malzemesi, afiş, pano, promosyon malzemeleri aynı sistem içinde temin edilmelidir. Taşıma süreci gıda güvenliği, hijyen, sanitasyon, sağlık, HACCP ( Kritik Kontrol Noktalarında Tehlike Analizi ) Sistemi, iyi üretim teknikleri talimatı gibi bir çok kurala uymalı ve kayıt altına alınmalıdır. Taşıma hızlı yapılmalıdır zira pişmiş ürünlerin raf süresi 5-6 dakika, pişmemiş ürünlerinde raf ömrü bir günden kısadır. Hataya yer yoktur, kalitede sapma olmamalıdır.
Türkiye’de bu sistemde çalışmaya başlayan ilk kuruluş 1981 yılında Almanya’da kurulan, bünyesinde isim ve logoları farklı 40 şirketi barındıran, Alpha Group’a bağlı Serlog Lojistik olmuştur. 2007 Kasım ayında kaybettiğimiz Cemal Tayfun Gökhan’ın temelini atmış olduğu, Mc Donalds markasının birçok ülkede lojistiğini yapan kuruluş, sürekli kalite geliştirme programları ile sektörde liderliğe ulaşmış ve başka ürünlerin ve markaların da lojistiğini aynı sistem altında birleştirerek ölçek büyütmüş ekonomi yaratmış ve hizmet kalitesini artırmıştır. Alpha Group 2000 yılının başında ABD’li Havi Grup tarafından satın alınmıştır.
2008’de ‘tek şirket, tek isim, tek logo’ sloganıyla şirketler birleştirmeye başlanmış, yıllardır Serlog adı altında faaliyet gösteren kuruluşun yeni adı Havi Logistics olarak tescil edilmiştir. 14 Nisan 2010 tarihinden bu yana Havi Logistics adıyla çalışmaktadır. Yapılan basın açıklamalarından hızla büyüme hedefleri olduğunu görüyorum.
Yeni Genel Müdürleri Sayın Altan Sekmen’e bu zor sektörde yapacakları çalışmalar için kolaylık diliyorum. Sektörde önder oldukları, bu başarının getirdiği tecrübelerini çeşitli ortamlarda sektör çalışanlarıyla, kurumlarla, öğrencilerle, sektör basını ile paylaştığı için teşekkür ediyorum. Geçen 20 yılın başarısını gördük. Gelecek 20 yılın da başarısını tahmin edebiliyoruz.
Kaynak: Dünya