İnternetin ve teknolojinin gelişmesiyle büyük firmalar satın almada, E-İhale yöntemine yöneliyorlar. Lojistik hizmet alımında da kullanılmaya başlayan E-İhale yöntemi, diğer satın alma türlerinden daha karmaşık oluşu nedeniyle profesyonellik gerektiriyor. Bu alanda tedarikçilere hizmet veren firmalar bulunuyor. Bu firmalardan biri olan Promena’nın Genel Müdürü Ahmet Dalyan, uygulamanın hem alıcı hem de tedarikçi açısından faydalı olduğunu belirterek “Lojistikçiler maliyet ve verimlilik avantajı yakalıyor, performanslı tedarikçiler ise kendilerine yeni satış olanakları yaratıyorlar” diyor.
Koç Bilgi Grubu bünyesinde 2001 yılında kurulan Promena iş ortakları için E-İhale hizmeti sunan şirketlerden biri. Yılda 2 bin civarında satın alma projesi gerçekleştiren Promena, lojistik ihalesi kapsamında müşterileri için; ithalat ve ihracat nakliyesi, yurt içi kara, hava ve deniz nakliyesi, mobilya nakliyesi, gümrüklü malzeme nakliyesi, yurt içi-dışı kargo taşımasını konularında satın alma yapıyor. “E-İhale hizmetimiz; iş ortaklarımıza tasarruf, verimlilik ve şeffaflık sağlamaktadır” diyen Ahmet Dalyan, bu iş modeli sayesinde iş ortaklarına anında fayda saylayabildiklerini söylüyor. Dalyan, “E-Satın alma platform ve hizmetlerimiz ile, iş ortaklarımıza ve tedarikçilerine süreç ve satın almada kontrol, görünürlük, tutarlılık ve detaylı raporlama imkanı sunuyoruz” diyor.
E-İhale nasıl yapılıyor?
Ahmet Dalyan, uygulamanın nasıl yapıldığını ve faydalarını da aktarıyor. Her online ihale sürecinde; tedarikçi seçimi, şartname taslağı oluşturulması, ihale formatına karar verilmesi, veri analizi konularında müşteri ile birlikte çalıştıklarının belirten Dalyan şunları söylüyor: “Promena, elindeki verileri, şablonları, başarı hikayelerini ve tedarikçi portföyünü paylaşıyor. Alıcı müşterinin elinde bulunan ham veriler, Promena tarafından bir ihale formatına oturtuluyor ve alıcı şirketin onayına sunuluyor. Bu aşamada desi aralıkları, hangi bölgelerin ihale kapsamı içinde olacağı, mesafeler, gönderi yoğunluğu ve miktar bilgileri konsolide ediliyor ve bu bilgiler ihalenin performans kriterleri olarak belirleniyor. Buradaki amaç, tedarikçilere olabildiğince tam ve doğru bilgi vermek. Bütün tedarikçiler, aynı bilgi setine, aynı anda erişim hakkına sahip olduklarından süreç tamamı şeffaf olarak gerçekleşiyor. Bu bilgi paylaşımı ve güven ortamı, tedarikçiler açısından bilinmezliği ve riski azalttığından,alıcı için maliyet avantajını da beraberinde getirmektedir.”
Lojistik alımları daha karmaşık
“Diğer alım projelerinden farklı olarak lojistik ihalelerinin karmaşık yapısı sebebiyle, ihale tasarımı ve performans kriterleri, lojistik ihalelerinde kritik önem taşımaktadır” diyen Ahmet Dalyan, her lojistik ihalesinin kendi başına bir proje olarak ele alındığını, durum ve şartlara göre ihale tasarlandığını aktarıyor. Doğru yapılan bir ihalede hem alıcının hem de tedarikçinin karlı çıktığını ifade eden Dalyan, “Alıcılar maliyet ve verimlilik avantajı yakalamakta, performanslı tedarikçiler ise kendilerine yeni satış olanakları yaratabilmektedirler” diyor.
İhaleye kim nasıl girecek?
Ahmet Dalyan ihale şekli ve katılım konularında da açıklamalarda bulunarak şu bilgileri paylaşıyor: “İhalelere katılım, güvenli internet platformu üzerinden gerçekleşiyor. Herhangi bir yazılım ya da altyapı yatırımına gerek duyulmayan bu sistem sayesinde katılımcılar sadece bir kullanıcı adı ve şifre kombinasyonu ile güvenli bir şekilde alım projelerine dahil olabiliyorlar. Ancak, iş modelimize göre, platforma ve bahsi geçen alım projesine sadece alıcı şirket tarafından onaylanmış tedarikçiler katılabiliyorlar. Lojistik hizmet alımlarının bütün şirketler için stratejik önem taşıdığı bir gerçektir ve bu kritik alımlarda, herhangi bir tedarikçinin katılabildiği ‘pazaryeri’ uygulamalarından kaçınmak gerekiyor. Şirketlerin tedarik zincir risklerinin kontrol altında tutulabilmesi için, bütün stratejik alımlarında ve özellikle lojistik gibi önemli bir konuda bu yaklaşımın gerekli olduğunu düşünüyoruz. Bu iş modelinin dünyada ileri çıktığını gözlemledik ve ülkemizde de başarılı olduğunu konumuzdaki pazar lideri ve yaratıcısı kimliğimiz ile kanıtladık.”
Kaynak: Transmedya