Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / YILDIRIM, KÜTAHYADA...

YILDIRIM, KÜTAHYADA...

YILDIRIM, KÜTAHYADA...08.06.2010

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Cumhuriyet döneminin en kapsamlı sağlık ve sosyal güvenlik reformunu gerçekleştirdiklerini belirterek uzun “ince bir yolda hizmet yürüyüşünü” sürdürdüklerini söyledi

Bakan Yıldırım, Kütahya'nın Perli Mahallesi'nde, merkez ve bazı ilçe belediyeleri, İl Özel İdaresi iş birliğiyle yaptırılan katı atık bertaraf tesisinin açılış törenine de katıldı. Yıldırım, burada yaptığı konuşmada, çevre hassasiyeti, çevrenin korunması ve gelecek için iyi bir dünya bırakma arzusunun ortak sorumluluk olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: ''Bu tesis, bu ortak sorumluluğun en güzel ürünüdür. Burada Kütahya Belediyemiz, Valiliğimiz, 10 civarında ilçe belediyemiz, merkezi hükümetimiz, Avrupa Birliği hibe finansmanından sağlanan destek, yatırımcı ve müşavir firmalar var. Büyük bir iş birliği çalışmasının örneğidir. Daha yaşanabilir alanlar oluşturmak, çevre bilincini geliştirmek, atıkların tasnifini yapıp geri dönüşümünü sağlamak için 30 milyon liranın üzerinde harcama yapılarak öngörülenden kısa sürede tamamlanan bir tesistir.'' Konuşmaların ardından, Konya'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile video konferans sistemiyle bağlantı kurularak, tesisin açılışı yapıldı.

Bakan Yıldırım, kent merkezine 16 kilometre uzaklıktaki Yoncalı Kaplıcaları'nda yapılan iki termal tesisin açılışına da katıldı. Yıldırım, Kütahya Belediyesi ve İl Özel İdaresince kurulan şirketin yaptırdığı termal tesis ile bir girişimcinin inşa ettirdiği termal otelin açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de sağlık turizminin gelişmesine ciddi katkı sağlayacak bu ve buna benzer tesislerin sayısının artmasını arzu ettiklerini söyledi. Bu tür tesisleri devletin yapmasından ziyade özel sektör tarafından gerçekleştirilmesinden yana olduklarını ifade eden Yıldırım, şöyle konuştu: ''Vatandaş bu tür tesisleri yapacak, devlet ise yolları, okulları, sağlık tesisleri yapacak, diğer hizmetleri yerine getirecek. Kütahya'nın kaplıca kapasitesinin daha fazla bilinmesi, buralardan daha fazla yararlanılması lazım. Üniversite bünyesinde fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesinin yapımı tamamlanmış, yakında hizmete açılacak. Yurt dışı ve yurt içinden insanlar gelip şifa bulacak. Bu tesisler, Kütahya'ya ve ülkemize birçok yönden katkı sağlayacak. Küresel krizin alabildiğince dünyayı kasıp kavurduğu bir dönemde böyle tesisler kuran müteşebbislerimizi alınlarından öpmek lazım.''

Yıldırım, açılışını yaptığı tesislerde incelemelerde bulundu.

Yıldırım, AK Parti Genel Merkezince Kütahya Belediye Kültür Sarayı'nda düzenlenen, ''Türkiye Buluşmaları Konferansı''nda yaptığı konuşmada, ''uzun ince bir yolda hizmet yürüyüşünü sürdürdüklerini'' söyledi.
Türkiye'nin 1946 yılında çok partili döneme geçtiğini, açık oy, gizli tasnif uygulanan seçim sistemine karşı çok partili dönemin başlangıcı 1946 olduğunu belirten Yıldırım, 1950 seçimlerinde Demokrat Parti'nin ''Yeter, söz milletin'' diyerek iktidara geldiğini anımsattı. Yıldırım, ''Demokrat Parti ile seçimle baş edemeyenler ve milli iradenin gerçekleşmesinden korkanların, 27 Mayıs 1960 darbesiyle sadece seçilen hükümeti devirmekle kalmayıp Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar Kurulu üyeleri, milletvekili kadrosunu tümüyle tutukladığını'' savunarak, şöyle devam etti: ''Ülkeyi toplama kampına çevirmekle kalmayıp Türkiye'de darbe geleneğini başlatmışlardır. Arkasından 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan da 27 Mayıs darbe geleneğinin devamı olan diğer darbe ve girişimlerinin tarihleridir, her zaman milletimizin hafızasında kalmıştır. İnsan hak ve özgürlüklerine direnç gösteren kurullar, 1960 darbesi sonrasında yürürlüğe giren 1961 Anayasası ile kurulmuştur. Türkiye'de bir anayasanın darbe sonrası hazırlanması yaman bir çelişkidir. Demokrasiyi rafa kaldıranların halka rağmen söz sahibi olmaları da yine hazin bir çelişkidir. Daha acı olanı ise bahsettiğim darbelerden rahatsız olan siyasi kadroların bugün daha demokratik, daha sivil bir anayasa talebine karşı çıkmış olmalarıdır.''

Yıldırım, AK Parti'nin hayallerini pazarlayan değil, yaptıklarını anlatan bir parti olduğunu söyleyerek, Anayasa değişikliğinin TBMM'de milletvekillerinin ittifakıyla halk oylamasına gerek duyulmadan geçmesini istediklerini, ancak böyle olmadığını kaydetti.
Yıldırım, “Şimdi 12 Eylül 2010, Türk demokrasisinin, hukukun kazanacağı tarihtir. 12 Eylül darbesinin izlerini 12 Eylül 2010'da silinecektir, milletimiz bunu en güzel şekilde sağlayacaktır” dedi.
Cumhuriyet döneminin en kapsamlı sağlık ve sosyal güvenlik reformunu gerçekleştirdiklerini belirten Yıldırım, ''Bugün doğan her Türk çocuğu 18 yaşına kadar devletin güvencesindedir. Bugün sosyal güvenlik, sağlık güvencesinden yararlanmayan vatandaşımız kalmamıştır'' dedi.

Yıldırım, ''dünyanın en harika projelerinden'' biri diye nitelediği Marmaray'ı 2013'te hizmete açacaklarını sözlerine ekledi.
, çeşitli açılış ve toplantılara katılmak üzere geldiği Kütahya'da, Valiliği de ziyaret etti. Vali Şükrü Kocatepe, Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası (KÜTSO) Başkanı Nafi Güral ile daire müdürleri tarafından karşılanan Yıldırım, Valilik Şeref Defteri'ni imzaladı. Kocatepe'den ilde yürütülen çalışmalar hakkında bilgi alan Yıldırım, yaptığı açıklamada, Kütahya'nın Altıntaş ilçesinde inşa edilecek Zafer Havaalanı ile ilgili yaklaşık 3 milyon metrekare arazinin kamulaştırıldığını ve geçen nisan ayında ihale denemesi gerçekleştirildiğini anımsattı.

İhale dosyası alan 9 firmadan hiçbirinin teklif vermediğine işaret eden Yıldırım, bu durumu değerlendirip firma temsilcileriyle toplantılar düzenlediklerini, onların üzerinde durduğu hususları da dikkate alarak şartnameyi gözden geçirdiklerini bildirdi. Yıldırım, 28 Haziranda yeni teklifler alınacağını ifade ederek, şöyle konuştu: ''Bu sefer teklif geleceğinden eminiz, çünkü birçok düzeltme yapıldı. Bu Türkiye'de bir ilk denemedir. Yeşil araziden yap-işlet-devret modeliyle pisti, taksi yolu, park alanları, terminali ve diğer tesisleriyle sıfırdan anahtar teslimi bir projedir. O yüzden de her ilk projenin bilinmezleri olduğu gibi burada da ilk deneme başarısızlıkla sonuçlandı. Ancak o bize çok şey öğretti. Yatırım bedelini kademeli hale getirdik. İlk etapta ihtiyacımız olan yatırımları yapacağız, kapasitenin ihtiyaç duyduğu alandaki yatırımları daha sonra yapacağız. Dolayısıyla ihale bedelini daha düşürdük ve cazip hale geldi. Biraz da şartları iyileştirdik, garanti şartlarını iyileştirdik, diğer bazı ilave işlerden yüklenicileri kurtardık. Pist uzunluğu gibi teknik konularda bir tasarrufumuz olmadı, değişiklik yapmadık. İkinci denemede bunu başararak 2-2.5 yıl içerisinde burada bölgesel havaalanına kavuşmuş olacağız. ''

Yıldırım, Ankara-İzmir Otoyolu projesinin Kütahya ve Afyonkarahisar'dan geçip geçmeyeceğine ilişkin spekülasyonlar yapıldığına dikkati çekti. Proje çalışmasının sürdüğü ve otoyolun güzergahının bu çalışmalar sonunda ortaya çıkacağı bilgisini veren Yıldırım, Ankara ile İzmir arasındaki koridorda en uygun şartları sağlayan bölgelerin sondaj ve arazi çalışmalarıyla belirleneceğini anlattı. ''Eğer 'ilçeden geçmiyor, ilden geçmiyor' diye muhabbete girersek bu, otoyol olmaktan çıkar'' diyen Yıldırım, otoyolu, ''en kısa, virajları en az olan güzergah'' diye niteledi. Yıldırım, güzergah belirledikten sonra yerleşim yerlerine de çıkışlar olacağına dikkati çekerek, ''Otoyol ne Afyonkarahisar'ın içinden ne de Kütahya'nın içinden geçecek, ikisinin ortasından geçecek. Kütahya'ya ve Afyonkarahisar'a olan çıkışlar azami 10'ar, 15'er dakikalık mesafede olacak. Zaten şehrin içinden geçerse bu, otoyol olmaz'' diye konuştu. Hızlı tren çalışmalarına da değinen Yıldırım, Ankara-Eskişehir arasında hızlı trenin birinci etabının gerçekleştiğini, Eskişehir'den İstanbul'a olan kısımda da Bilecik rampalarında yol yapımının sürdüğünü belirtti. Yıldırım, Eskişehir-Ankara arasında karşılıklı seferler yapan Yüksek Hızlı Trene bağlantılı ray otobüslerinin Kütahya'dan Eskişehir'e günde karşılıklı 6 sefer yaptığını ve bunun 8'e çıkarılacağını ifade etti. Ankara-İstanbul güzergahını Antalya'ya bağlayacak hızlı tren güzergahının Kütahya'nın Alayunt Mahallesi'nden geçmesinin planlandığına işaret eden Yıldırım, bu projelerle Kütahya'nın İstanbul, Ankara ve sonraki yıllarda Anadolu'nun güneyine bağlanmasına imkan sağlanacağını bildirdi.

Bütün kara yollarını önce bölünmüş yol, daha sonra sıcak kaplama haline getireceklerini dile getiren Yıldırım, bu yıl ağırlıklı olarak projeleri yarıda kalan, bölünmüş olmayan yolları bölünmüş yol haline getirmeye çalıştıklarını, öncelikle bunu hedeflerini kaydetti. Bu yıl Kütahya'da ciddi anlamda bir yol çalışması gerçekleştireceklerini belirten Yıldırım, şöyle devam etti: ''2002 yılına kadar bütün Cumhuriyet tarihi boyunca Kütahya il sınırlarında 960 kilometre yol ağı var, bunun sadece 23 kilometresi bölünmüş yol şeklindeydi. 2003-2009 arasında buna 134 kilometre bölünmüş yol ilave ettik. Bu yıl da 25 kilometre bölünmüş yol yapacağız. Özellikle Eskişehir-Kütahya arasındaki yol çalışmalarını yakından görme fırsatı bulduk. Bu yolun bu yıl her yönüyle tamamlanmasını önemsiyoruz. Çalışmalar devam ediyor, biraz daha hızlandırılması konusunda gerekli talimatları verdim. Kütahya'yı İzmir ve Balıkesir'e bağlayan yollarımızda da yüzde 80 oranında gerçekleşme sağlamış bulunuyoruz. Bu kesimlerdeki çalışmaları yıl sonuna kadar büyük ölçüde tamamlamış olacağız.''

Vali Kocatepe'nin çini tabak ve porselen fincan takımı hediye ettiği Bakan Yıldırım, Belediye Başkanı Mustafa İça'yı da ziyaret ederek projelere ilişkin bilgi aldı.

Kaynak: UBAK