Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Havayolu / TÜRKİYE HAVA KARGODA İŞTAH KABARTAN BİR PAZAR

TÜRKİYE HAVA KARGODA İŞTAH KABARTAN BİR PAZAR

TÜRKİYE HAVA KARGODA İŞTAH KABARTAN BİR PAZAR09.06.2010

Asya ile Avrupa arasında milyarlarca dolarlık yük hareketinin geçiş noktasında yer alan ülkemiz, sahip olduğu uluslararası filo yapısı, güçlü teknik altyapısı ve sivil havacılıkta yaşanan hızlı büyüme ile yakın gelecekte dünyanın havacılık alanında en önemli lojistik üslerinden biri haline gelecektir. Ulaştırma Bakanlığı’nın Bölgesel Havacılık Politikası kapsamında atıl havaalanlarının hizmete açılması ve filodaki uçak sayısındaki artış ile birlikte hava kargo taşımacılığında önemli ilerleme kaydedilmiştir.

Türkiye ekonomisindeki gelişmenin yanı sıra Türkiye’nin ihracat ve ithalat kargosu açısından henüz doymuş bir pazar olmaması, yeni potansiyel pazarlara ulaşma ve mevcut pazarlarda daha etkin olma imkanının bulunması, yabancı havayolu şirketlerinin ülkemize kargo kapasitesi yüksek uçaklar ile sefer yapmasını hızlandırırken yerli hava kargo şirket sayısının da artmasını sağlamaktadır. Türkiye hava kargo sektöründe birçok havayolu şirketinin faaliyette olması yoğun rekabeti de beraberinde getirmektedir.

Türkiye’deki kargo acentası sayısı
Ülkemizdeki kargo acentelerinin sayısında da önemli artışlar yaşanmıştır. 2002 yılında ülkemizde faaliyet gösteren kargo acentelerinin sayısı 119 iken, Nisan 2010 tarihi itibariyle İstanbul, Ankara, İzmir Antalya ,Adana illerinde merkez ve şube olmak üzere toplam 250 adet yetkili Hava Kargo şirketi bulunmaktadır.Merkez olarak 148 adet şirket yetkilendirilmiştir.

Türkiye’nin hava kargo uçağı filosu: 27 adet
Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından yetkilendirilen, THY dahil 4 hava kargo şirketinin toplam kargo uçağı 27 adettir. 2002 yılındaki koltuk kapasitesi 27.753, kargo kapasitesi 215.929 ton iken bugün 318 uçağa ait toplam koltuk kapasitesi 50.807 ve kargo kapasitesi 1.089.616 ton’dur.
Hava kargo uçağı adeti ve kargo kapasiteleri
MNG: 11 uçak-koltuk kapasitesi 9, kargo kapasitesi 381.180 Kg.
ACT: 7 uçak- kargo kapasitesi 302.861 Kg
ULS : 6 uçak-kargo kapasitesi  253.575 Kg.,
THY:  4 uçak kargo kapasitesi 152.000 Kg.
2002 – 2009 kargo tonaj kıyaslaması

Atatürk, Antalya, Sabiha Gökçen, Adnan Menderes, Esenboğa Havaalanları 2009 yılı sonu yük trafiği istatistik verilerine göre en fazla kargo taşımacılığı yapılan 5 havaalanımız konumundadır. 2002 yılında iç hatlarda 181 bin ton olan kargo miktarı, 2009 yıl sonu itibariyle yaklaşık 484 bin tona yükselmiştir. Dış hatlarda ise 715 bin ton olan kargo miktarı, 1 milyon 241 bin ton’a yükselmiştir. İç ve dış hatlarda ise söz toplam 896 bin tondan 1 milyon 726 bin tona ulaşmıştır.

Kargo Köyü Projesi’nde son durum
Tüm bu gelişmelere paralel olarak SHGM’nin diğer ülkelerle yaptığı ikili hava ulaştırma anlaşmalarında kargo konusundaki frekans kısıtlamalarının ortadan kaldırılması çerçevesinde kargo taşımacılığın önümüzdeki yıllarda daha hızlı bir gelişme göstereceği öngörülmektedir.

Coğrafi konumu nedeniyle Türkiye, hava kargo alanında dünyanın önde gelen lojistik merkezlerinden biri haline gelecek potansiyeli içinde barındırmaktadır. Bu çerçevede, havaalanları ile diğer ulaşım modları arasındaki bağlantılar kurulmuş olmakla birlikte Kargo Köyü Projesi’nin uygulamaya konulmasına yönelik önemli gelişmeler yaşanmıştır.
Atatürk Havalimanına bitişik olan ve Bakanlığımıza tahsis edilmiş olan yaklaşık 1.2 milyon metrekarelik alan üzerinde kargo köyü kurulması çalışmaları ile diğer hava alanlarına yakın bölgelerde kargo köylerinin kurulması çalışmalarına başlanmıştır. Bu kapsamda düşünülen Çorlu Havaalanı’nın da ekonomik havaalanı kapsamına dahil edilerek, konma, konaklama ve aydınlatma ücretlerinde önemli indirimler yapılmış ve başta hava kargo taşıyıcıları olmak üzere sivil uçuşlar için teşvik edilmiştir. Kısa bir süre önce tarifeli seferlere açılan Çorlu Havaalanının birkaç yıl içinde hava kargo için önemli bir merkez haline geleceği düşünülmektedir.
Türkiye sanayinin can damarı Bursa, Gebze, İzmit, Sakarya, Yalova gibi bölgeleri ve İstanbul’un hızla büyüyen Anadolu Yakası’nı içine alan önemli bir hinterlandın dünyaya açılan en yakın kapısı konumundaki Sabiha Gökçen Havaalanı’nın özellikle transit kargo taşımacılığında büyük önem kazanacağı öngörülüyor.

Son dönemde uluslararası havacılık örgütlerinin toplantılarının merkezi haline gelen Türkiye, sivil havacılıktaki büyüme ve üç kıta arasında lojistik merkez olabilecek coğrafi konumu nedeniyle dikkatleri üzerine toplamaktadır.  Türkiye’nin sivil havacılık alanında Akdeniz, Afrika, Ortadoğu, Karadeniz, Balkanlar ve Orta Asya’da başlattığı bölgesel işbirliği oluşumları ile çok geniş bir pazara ulaşım imkanını elinde bulundurması da uluslar arası örgütler içindeki önemini giderek arttırmaktadır. Türkiye, KEİ, D-8, TRACECA, AKDENİZ, AFCAC, RSOO ve T-MAG olmak üzere sivil havacılıkta işbirliğini içeren 7 tane bölgesel oluşumun temelini atmıştır. Daha önceleri bölgesel işbirliği anlamında hiçbir toplantı bulunmazken 2007 yılında başlatılan proje çerçevesinde 2008 yılında toplam 58 ülke ile görüşme yapılmış, bu sayı 2009 yılında 130’a yükselmiştir. 

Havacılık endüstrisinin geleceğinin Türkiye’nin de bir parçası olduğu Asya’da olacağı uluslararası örgütler tarafından bir çok kez vurgulandı. Türkiye de Asya ile Avrupa arasındaki ideal merkez konumu ile bunu çok daha iyi şekilde fırsata çevirebilir. Türkiye’nin Havacılık gücündeki avantajını global pazara taşıması konusunda etkin çalışmalarımız tüm hızıyla devam edecek.
 

Kaynak: UTA