Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Dünyadan / YA ROTTERDAM YA DA BÖLGESEL KURALLAR

YA ROTTERDAM YA DA BÖLGESEL KURALLAR

YA ROTTERDAM YA DA BÖLGESEL KURALLAR30.06.2010

Maersk A/S Genel Müdürü Rasmussen, “Eğer Roterdam Kuralları başarılı olmazsa AB, ABD ve Çin kendi bölgesel kurallarını getirecektir” diyor..

A.P Moeller Maersk A/S Genel Müdürü Kim Chalmer Rasmussen, “Eğer Roterdam Kuralları başarılı olmazsa AB, ABD ve Çin kendi bölgesel kurallarını getirecektir” diyerek Roterdam Kuralları’nın global düzenlemeyi başarmak için son şans olduğunu vurguladı.

Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi, Deniz Nakliyecileri Derneği, Maersk Denizcilik ve Çalık Hukuk Bürosu’nun ortaklaşa düzenlediği toplantıda yakında uluslararası düzeyde yürürlüğe girmesi beklenen “Uluslararası Taşımalara Dair Sözleşme-Rotterdam Kuralları” hakkında denizcilik sektörü temsilcilerine bilgi verildi. Çalık Hukuk Bürosu’nun sahibi ve DTO İzmir Şubesi’nin Hukuk Müşaviri Ahmet Çalık, Birleşmiş Milletler(BM)’in 1978 yılında kabul ettiği Hamburg Kuralları’nın tamamen yükünü taşıtan firmaları gözetmesinden dolayı zamanla geçerliliğini yitirdiğini belirterek, BM’nin uluslararası deniz ticaretinde daha evrensel kuralları oturtmak için Roterdam Kuralları’nı benimsediğini söyledi.

A.P Moeller Maersk A/S Kıdemli Genel Müdürü Kim Chalmer Rasmussen de, Birleşmiş Milletler Uluslararası Ticaret Hukuku Komisyonu (UNCITRAL)’ın Temmuz 2008’de kabul ettiği Roterdam Kuralları’nı şu ana kadar 21 ülkenin imzaladığını belirterek, “Roterdam Kuralları’nın uluslararası alanda yürürlüğe girmesi için en az 20 ülkenin onaylaması ve 20. ülkenin onayının üzerinden 12 ay geçmiş olması gerekiyor. Kuralların 21 ülke tarafından imzalanmış olması bu ülkelerin onay iradesini göstermiş olduğunu göstermiyor. Ancak, yükleten-taşıyan ilişkisinde daha fazla denge kuracak olması ve daha iyi bir düzenleme getirecek olması nedeniyle kısa sürede çok sayıda ülkenin onayını alacağını düşünüyoruz. Çünkü, uluslararası deniz taşımacılığında söz sahibi olana Danimarka, Yunanistan, Fransa gibi ülkeler ve sektörün güçlü sigorta ve finans kuruluşları Roterdam Kurallarını destekliyor.

Rasmussen, Avrupa Komisyonu’nun Roterdam Kuralları’nın AB’nin multimodel beklentilerini karşılamadığı görüşüne sahip olduğunu belirterek, bu bakış açısının AB’nin deniz taşımacılığında bölgesel kurallarını geliştirmesi gibi bir sonuca yol açmaması gerektiğini savundu. Roterdam Kuralları’nın onaylanmaması durumunda ABD, Çin ve AB’nin bölgesel çözüm arayışlarını gireceğini ileri süren Rasmussen, “ Bölgeselcilik uluslararası ticaretin ve taşımacılığın basite indirgenerek felakete sürüklenmesi olur. Deniz taşımacılığı ve bağlı taşımalarda Roterdam Kuralları global düzenlemeyi başarmak için şon şans olarak algılanmalı” dedi.

Taşıyanın sorumluluğu artıyor

Rasmussen, Roterdam Kuralları’nın taşıyanın sorumluluğunu epeyce arttırdığını belirterek, denize elverişsizlik kuralının bütün seferlere uzatılması, teknik idare kusurunun kaldırılması, sınırlama miktarının oldukça arttırılması ve liman terminal operatörünün de ‘fiili deniz taşıyanı’ kapsamına alınması gibi sorumlulukları buna örnek olarak gösterdi. Uluslararası bir sanayi olan denizcilikte hukukta aynılığı sağlamanın alkıçlanması gerektiğini savunan Rasmussen, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “ Mevcut deniz konvansiyonları 30-80 yıllıktır. Küresel ticaretteki gelişmeler ile konteynirizasyon ve elektronik dökümantasyon garanti altına alınacaktır. Şu ana kadar imzalayan ülkelerin Roterdam Kuralları’nın başarılı olabileceği konusunda iyi bir işaret. Eğer Roterdam Kuralları başarılı olmaz ise AB, ABD ve Çin kendi bölgesel kurallarını getirecektir.”

Kaynak: Perşembe Rotası