Türkiye, "2023 İhracat Strateji Haritası"nı belirliyor ve Cumhuriyetin 100'üncü yılında 500 milyar dolar ihracat hedefine yelken açıyor. Hatta sektörler bazında yapılan analizlerde ihracatın 2023 yılında 545 milyar dolara ulaşmasının mümkün olduğu belirtiliyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) bir süredir çok önemli bir çalışma yürütüyor ve 2023 yılında 500 milyar dolar ihracatı gerçekleştirmek için sektör sektör analizler yaptırıyor. Bu analizde 2023 hedefine koşmanın yolları aranıyor. Önümüzdeki dönemde 'hangi ülke hangi ürünü daha çok alacak' ve 'hangi pazarlar daha çok önem kazanacak' gibi soruların cevabı bu analizler içinde yer alıyor ve sektörün yol haritası ortaya konmaya çalışılıyor. Bu yol haritası ile 500 milyar dolar ihracat hedefine koşmak isteyenin önünün aydınlatılması ve böylece yol haritasının devlet politikası haline gelmesinin sağlanması amaçlanıyor.
Türkiye'nin 2023'te 500 milyar dolar hedefine ulaşması için elbette ki yeni ürünlere, yeni pazarlara ve yeni ihracatçılara ihtiyacı var. İhracatçı olmak, ihracat yapmak çok da zor değil; ihracatçılar, ihracat yapabilir. İhraç edeceği mala göre ilgili İhracatçı Birlikleri Genel Sekreterliğine üye olan, vergi numarasına sahip gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişilik statüsüne sahip olmamakla birlikte yürürlükteki mevzuat hükümlerine istinaden hukuki tasarruf yapma yetkisi tanınan ortaklıklar 'ihracatçı' sayılıyor. İhracat ile ilgili her türlü işlem, ihracata ilişkin hükümler içeren kanunlar, İhracat Rejimi Kararı, bu karara istinaden çıkarılan yönetmelik, tebliğ ve talimatlar ile ikili veya çok taraflı anlaşmalar çerçevesinde yürütülüyor.
Unutulmamalıdır ki, ihracata ilişkin hükümler içeren ikili ve çok taraflı uluslararası anlaşmalar ihracat mevzuatının önemli bir parçasını oluşturuyor. Zira usulüne uygun şekilde yürürlüğe konulmuş uluslararası anlaşmalar TC Anayasası'na göre kanun hükmünde sayılıyor. Bu sebeple, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki Gümrük Birliği Anlaşması, Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunu kuran anlaşmanın yetki alanına giren ürünlerin ticaretine ilişkin serbest ticaret anlaşması, Türkiye ile EFTA ülkeleri arasında yapılan serbest ticaret anlaşması, Türkiye ile bazı ülkeler arasında akdedilen serbest ticaret anlaşmaları, Dünya Ticaret Örgütü Kuruluş Anlaşması, Kimyasal Silahlar Sözleşmesi ve bunlar gibi diğer anlaşmalar ihracata ilişkin mevzuata dayanak teşkil ediyor.
Ayrıca İhracat Rejimi Kararı dışında ihracata ilişkin hüküm içeren bazı kanunlar arasında yer alan 4458 sayılı Gümrük Kanunu ile 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun çok önem arz ediyor. Çünkü yukarıda genel çerçevesi çizilmeye çalışılan ihracat mevzuatının bu program açısından önemli olan kısımları, fiktif olarak; 'Gümrük Mevzuatı', 'Dış Ticaret Mevzuatı' ve 'Kambiyo Mevzuatı' alt başlıkları altında sınıflandırılıyor.
Esas itibariyle 'İhracat Rejimi', serbest dolaşımda bulunan eşyanın ihraç amacıyla Türkiye Gümrük Bölgesi dışına çıkışına ilişkin hükümlerin uygulandığı rejim olup; ihracat, ticaret politikası önlemleri ve gerektiği takdirde ihracat vergileri de dâhil olmak üzere çıkış işlemlerine ilişkin hükümlerin uygulanmasıyla gerçekleştiriliyor. Türkiye Gümrük Bölgesinden ihraç edilecek eşya, ihracata ilişkin gümrük beyannamesi ile yetkili gümrük idaresine beyan ediliyor. Türkiye Gümrük Bölgesinden çıkacak eşyanın gümrük beyannamesine tabi olmayacağı hal ve şartlar yönetmelikle belirleniyor. İhraç eşyası, buna ilişkin gümrük beyannamesinin tescili sırasında bulunduğu durum ve niteliğini gümrük kontrolünden çıktığı sırada da muhafaza etmesi ve bu haliyle Türkiye Gümrük Bölgesini terk etmesi koşuluyla fiilen ihraç edilmiş sayılıyor. Bu durumda, ihraç eşyası üzerindeki gümrük kontrolü de sona eriyor.
İhracat bedeli dövizlerin yurda getirilmesine ilişkin kambiyo denetimi, Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar ile bu Karara bağlı mevzuatın ihracata ilişkin hükümleri çerçevesinde, T.C. Merkez Bankası ve aracı bankalar tarafından yürütülmekte iken; 2008/13186 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 32 Sayılı Karar'da yapılan değişiklikle ihracat bedeli dövizlerin yurda getirilmesi ve bozdurulması 08 Şubat 2008 tarihinde zorunlu olmaktan çıkarıldığından, ihracat bedeli dövizlerin tamamı serbestçe tasarruf edilebiliyor.
Ayrıca 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu ve tebliğlerinde olduğu gibi 'Vergi Mevzuatı' ile 'Teşvik Mevzuatı'nda da ihracata ilişkin hükümler bulunuyor. Diğer taraftan, örneğin bazı kurumların kendi görev ve yetki alanına giren konular ile ilgili olarak çıkardığı mevzuatta, bazı eşyanın ihracatına ilişkin düzenlemeler de yer alıyor.
Konunun özü; Türkiye'nin 2023'teki 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşabilmesi için, Türk ihracatçıların çoğalması, ihracatçıların ihracata yönelik devlet yardımları ve parasal iadelerle desteklenmesi, ihracatın önündeki tüm bürokratik engellerin kaldırılması ve ihracatta gümrük işlemlerinin olabildiğince kolaylaştırılması gerekiyor.
Kaynak: Dünya