Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Denizyolu / BİR DENİZCİLİK FEDERASYONU MÜMKÜN MÜ?

BİR DENİZCİLİK FEDERASYONU MÜMKÜN MÜ?

BİR DENİZCİLİK FEDERASYONU MÜMKÜN MÜ?07.10.2010

LUMBUZ’un bu ayki sayısında denizcilik sektöründeki meslek ve sivil toplum örgütlerinin varlığını mercek altına aldık. Sektörel STK’ları güçlendirecek bir ‘denizcilik federasyonu’nun fikir öncülüğünü üstlendik ve fikrimizi örgütlerle paylaştık. Herkes hem fikir fakat birilerinin yine taşın altına elini sokması gerekiyor.

Gelişmiş ülkelerdeki Sivil Toplum Kuruluşları’nın (STK) varlığı ve ülke politikalarındaki etkinliği, ülkemize nazaran oldukça yüksektir. Türkiye’deki STK’ların azlığının ve pasifliğinin nedeni ise 12 Eylül darbesi sonrası halkın apolitik olmasına bağlanıyor. Türk denizcilik sektöründeki STK’ların varlığı da ülke geneline benzer bir görüntü sergiliyor. Genellikle belli meslek gruplarını temsil eden örgütlerin bulunduğu denizcilik sektöründe, geçmişi 100 yıl öncesine dayanan dernek dahi bulunuyor. LUMBUZ’un bu ayki sayısında denizcilik sektöründeki meslek ve sivil toplum örgütlerinin varlığını mercek altına aldık. İşlevleri zaman zaman çok eleştirilse de Türk denizcilik sektörünün en geniş katılımlı ve en etkili örgütü hiç şüphesiz Deniz Ticaret Odası. Yarı resmi özelliğe de sahip olan oda, denizcilik sektöründe en çok sözü geçen örgüt olarak biliniyor. Denizcilik sektörün sermaye olarak en güçlü kesimini temsil eden Armatörler Birliği’nin pasif rolü ise dikkat çekici boyutta. Oysa birliğin web sayfasına girdiğinizde şöyle bir vizyonla karşılaşırsınız: “Türk Armatörler Birliği, Türk deniz ticaret filosunun çağdaş ölçülerde mümkün olan en üst gelişmişlik düzeyine yükselmesi düşüncesi ile, bilimsel, teknik ve ekonomik araştırmalar yapar. Gereksinim duyulan konularda öneri ve girişimlerde bulunur.”

Aslında her STK’nın kuruluş vizyonunda bu misyon vardır. Fakat ne kadar yerine getirildiği tartışılır. Son yıllarda kurulan bazı örgütler bu misyonu yerine getirmekte biraz daha istekli. Sektörün belki de tek bağımsız örgütü olan ve armatöründen gemiadamına kadar bütün denizcileri bir çatı altında buluşturan BADER bunlardan biri. Kurulduğundan bu yana düzenlediği sempozyum ve panellerle sektörde katma değer yaratmaya çalışan derneğin, ülkenin denizcilik politikasını belirleme aşamasında etkinliği ise olması gereken seviyede değil.

Denizcilik sektöründe çok sık görülen bir başka konu ise, ülkenin bir denizcilik politikasının olmaması nedeniyle çeşitli konularda zaman zaman meslek örgütlerinin fikir çatışmalarına girmesi. Bu konuların başında da denizcilik eğitimi geliyor.
Sektördeki dernek ve örgütler, üyelerinin hak ve menfaatlerine sahip çıkmanın dışında Türk denizciliğinin gelişimine destek olma amacıyla kurulmuşlar. Ancak mevcut STK’ların ortak hareket ederek çeşitli projelere imza atma eksiklikleri bulunuyor. Biz de, sektördeki dernek ve vakıfları bir araya getirecek bir ‘denizcilik federasyonu’nun fikir öncülüğünü üstlenmek istedik ve fikrimizi STK’larla paylaştık. Görüştüğümüz her örgüt, sektörde bir federasyona ihtiyaç duyulduğu noktasında hem fikir. Ancak birilerinin yine taşın altına elini sokması gerekiyor.

Kaynak: Perşembe Rotası