AB, bombalı paketlerle ortaya çıkan terör tehlikesinin ardından havayolu ile kargo taşımacılığına yeni güvenlik önlemleri getirmeyi kararlaştırdı. AB, bu konuda bir plan oluşturmak için harekete geçti.
Almanya’nın girişimi ile Brüksel’de dün bir araya gelen AB’nin içişleri bakanları, bombalı paket tehlikesinin ardından havayolu ile kargo taşımacılığında güvenliği artıracak önlemleri görüştü.
Toplantıda beş maddelik bir plan sunan Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, Birlik sınırları içinde kargo taşımacılığının daha sıkı denetlenmesine gayret edeceklerini söyledi.
“Kontrol artırılmalı”
Havayolu ile kargo taşımacılığının genellikle küçük bir bölümü kargo uçakları ile yapılıyor. Kargonun yaklaşık yüzde 60’ı ise yolcu uçaklarının bagaj bölümlerindende taşınıyor.
Alman İçişleri Bakanı Thomes de Maiziere işte bu noktaya dikkat çekerek “Bagaj ve diğer kişisel eşyalarının inceden inceye kontrol edilmesi, uçak yolcusunun ne kadar çıkarına ise aynı uçakta taşınan kargonun tam olarak denetlenmesi de o kadar çıkarınadır" diye konuştu.
Ancak bu, her kargonun denetlenmesi anlamına gelmiyor. Avrupa’da güvenli kargo prensibi hala geçerli. Buna göre, teslimatı yapan ya da yükü taşıyan şirket bir kez güvenli olarak kategorize edilmişse, işletmeye ait mallar uçağa denetimsiz alınabiliyor.
Alman İçişleri Bakanı de Maiziere, bu uygulamaya ilişkin olarak “Burada sorun, bu uygulama yeterli midir, değil midir? Yoksa bunun ötesinde bazı durumlarda rastgele denetimler, ulusal ölçekte kontroller gerekli midir değil midir? Bunun ortaya çıkartılması gerekiyor” diye konuştu.
Beş maddelik plan
Bakan de Maiziere havayolu ile kargo taşımacılığında güvenlik önlemlerine ilişkin olarak AB’li mevkidaşlarına beş maddelik bir plan sundu. Öncelikle AB üyesi ülkelerin acilen alacakları önlemleri karşılıklı görüşerek, uyumlu hale getirmeleri öngörülüyor. Plan ayrıca, geçici olarak bazı ülkelerden kargo alınmamasını da içeriyor.
Alman İçişleri Bakanı de Maiziere bu noktaya şöyle açıklık getirdi: “İkinci nokta, güvenli olmayan üçüncü ülkeler konusunda görüş birliği sağlamaktır. Bunu da koordineli bir biçimde saptayabiliriz. Üçüncüsü, güvenli olarak görmediğimiz havalimanlarında kontrolleri artırmaktır. Dört: şüpheli paketlerin şimdi olduğundan daha sıkı bir biçimde denetlenmesini sağlayacak bir sistem oluşturulması ve beşincisi, yetki konusunun bir kez daha gözden geçirilmesi.”
Alman İçişleri Bakanı yetki konusunu da gündeme getirdi, zira AB içinde ve Almanya’da havayolu taşımacılığı, bazen Ulaştırma Bakanlığı, bazen de İçişleri Bakanlığının sorumluluğu altında görev yapıyor.
Bombalı paket paniği
Bakanların, ne tür önlemler alınacağını tartışmak üzere bir heyet oluşturmaları bekleniyor. İngiltere ve Dubai'de geçen ay sonunda Yemen'den gönderilen kargoda iki bombalı paket bulunmuştu. Paketlerin üzerindeki adres, Chicago'daki iki sinagoga aitti. Bombaların uçaklarda ele geçirilmesinden bir hafta sonra, Yemen'deki El Kaide örgütü saldırı planının sorumluluğunu üstlenmişti. Birçok ülke bu olaylardan sonra Yemen'den uçuşlara izin vermiyor.
Ayrıca Almanya Başbakanı Angela Merkel adına Yunanistan’dan postalanan bir paketin içinde de patlayıcı maddeye rastlanmıştı. Ancak bu olayın ardında Yemen bağlantısı ortaya çıkmamıştı. Yetkililer, Yunanistan’daki aşırı solcu grupların paketi göndermiş olabileceği üzerinde duruyor. (DW)
Kaynak: Euractiv