Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Denizyolu / HÜKÜMET DENİZCİLİK HEDEFLERİNDE SINIFTA KALDI

HÜKÜMET DENİZCİLİK HEDEFLERİNDE SINIFTA KALDI

HÜKÜMET DENİZCİLİK HEDEFLERİNDE SINIFTA KALDI13.12.2010

TOBB Denizcilik Meclisi Başkanı Erol Yücel, 8 yıl önce ithal – ihraç yüklerinin yüzde 32’sini milli bayraklı gemi filosuyla taşıyabilen Türkiye’nin, bugün ancak yüzde 14’ünü taşıyabildiğini söyledi.

Seçim sürecine girmeden siyasilere denizcilik politikalarını iyi hazırlamaları çağrısında bulunan TOBB Denizcilik Meclisi Başkanı Erol Yücel, denizciliğin bir milli politika olarak yürütülmesi gerektiğini savundu. AK Parti’nin sekiz yıl önce parti programına denizcilikle ilgili hedefler koymasının etkileyici olduğunu ancak bir noktada programın sınıfta kaldığını ifade etti. Yücel şöyle devam etti: ‘‘AKP hükümetinin 8 yıl önce denizcilik politikasını inceledim. O zaman bir planın ve programın olduğunu gördüm. İlk kez Türk denizciliği için “kendi ihraç – ithal yüklerinin yüzde 50’sini kendi milli bayraklı filosuyla taşımalı” hedefi belirlenmişti. Peki, sonuç ne old? Bu hedef belirlendiğinde Türkiye  kendi ihraç – ithal yüklerinin yüzde 32’sini kendi milli bayraklı filosuyla taşıyordu. Bugün bu oran yüzde 14’e inmiş durumda. Yani 8 sene önce bir hükümet programı veya AKP’nin parti politikası yazıldığındaki hedefle bugün gelinen nokta ortada. Tek başına hedef belirlemek yetmiyor. Milli bir politika belirlemek lazım. Neden böyle oldu? İthal ve ihraç yük hacimlerimiz arttı, ama buna paralel olarak milli filomuz artmadı.’’

Devletlerin içerisinde olmadığı ve denizciliği milli bir politika olarak görmeyen ülkelerin denizcilik sektöründeki gücünü kaybettiğini ifade eden Yücel, Türkiye’nin, her şeyden önce siyasilerinin denizcilikle ilgili bir politika belirlemeleri gerektiğini vurguladı. Yücel, AB’ye katılım sürecinde karar verme aşamasında olan Türkiye’nin hâlâ kararsızlık yaşadığını söyledi.
Kabotaja devam mı tamam mı?
Türkiye’nin denizciliği bir milli politika temelinde mi yürütecek yoksa AB ve global pazar dengelerine mi bırakacağına karar vermesi gerekitiğini söyleyen Yüceş konuşmasını şöyle sürdürdü: “Şimdi Türkiye AB’ye entegre olmaya çalışıyor. Entegre olduğunda kabotaj kalkacak. Peki, o zaman ne olacak? Yunanistan örneği önümüzde. Yunanistan ne yaptı? Belirlenen süre içinde koster ve adalara sefer yapan filosunu yeniledi. Ondan sonra AB’ye açtı. Türkiye de kendi kabotajında hakimiyetini sürdürecek adımlarını atar, bedeli neyse ödemeye razı olur veya tüm kabotaj pazarını açarak, herkesin faaliyet göstermesine müsaade eder.

Tersanelerin içler acısı durumda olduğunu dile getiren Erol Yücel,  ‘‘Amaç; Türk tersanelerine para vermek değil, onu global rekabet edebilir oyunculardan biri yapmak olmalı’’ dedi. Yücel şunları söyledi: ‘‘50 civarındaki tersane 150’ye çıkarıldı, sonra geri dönüp, ‘kusura bakmayınız, AB teşvikleri kesti, kimse bizden bir şey beklemesin, herkes kendi başının çaresine baksın’ dendi. Bizim sağlıklı politikalar üretmemiz lazım. Siyasilerin hesaplarını iyi yapmaları gerekiyor. İnşallah siyasiler seçim öncesi parti programlarını hazırlarlarken denizciliğin taleplerine uygun geniş ve doğru yer verirler.”

Kaynak: Murat ERDOĞAN-Perşembe Rotası