Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Eğitim ve Etkinlikler / BLMYO ÜNİVERSİTE OLMA HEDEFİNDE

BLMYO ÜNİVERSİTE OLMA HEDEFİNDE

BLMYO ÜNİVERSİTE OLMA HEDEFİNDE30.12.2010

Türkiye ortalamasında öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısı 60, Beykoz Lojistik Meslek Yüksek Okulu'nda ise 20

Türkiye’de son yıllarda lojistik sektörü büyük bir gelişme kaydetmiş durumda. Bu büyüme ve potansiyel içerisinde, kaynaktan, son tüketiciye kadar tedarik zinciri sürecini yönetecek nitelikli eleman ihtiyacı da beraberinde geliyor. Artık bu alanda iş yapan firmalar da geleneksel yapılarını bir tarafa bırakıp yetişmiş iş gücüne yönelmeye başladılar. Türkiye’de akademik anlamda lojistik eğitimi veren kurum ve kuruluşlar da bu duruma ayak uydurarak sayılarını arttırmış durumda. Hali hazırda ülkemizde 87 okulda lojistik eğitimi veriliyor. Bu okullardan biri de Beykoz Lojistik Meslek Yüksekokulu (BLMYO). 

BLMYO 2008 yılında Türkiye Lojistik Araştırmaları Eğitim Vakfı (TÜRLEV) tarafından kurulmuş genç bir okul. Bu okul diğer yüksekokullardan farklı olarak hiçbir üniversiteye bağlı olmadan faaliyet gösteriyor. BLMYO Müdürü Prof. Dr. Şenay Yalçın, lojistik sektöründe eğitimin ve yetişmiş elemanın artık çok daha önemli olduğunu anlattı.
“Türkiye’de 87 noktada eğitim veriliyor”
Prof. Dr. Şenay Yalçın: İlginçtir ki böyle büyük bir sektörün içerisinde yer alacak çalışanların eğitimi planlı bir şekilde düşünülmemiş. Lojistik terimi ilk olarak askeri alanda kullanılıyordu. 1960’lara kadar böyle devam etti. O tarihten sonra eğitim alanında başta Amerika olmak üzere batılı ülkelerde eğitime dahil edildi. Ülkemizde ise 1990’lı yıllara kadar pek bir şey yoktu. O yıllardan sonra bu alanda eğitime ihtiyaç duyuldu. 2000’li yıllarda lojistikte eğitimin önemi iyice anlaşıldı. Liselerden sonra üniversite düzeyine kadar bölümler açıldı. Şuanda Türkiye’de 87 farklı noktada lojistik eğitimi veriliyor. Oysa bundan 5-10 sene önce bu sayı 10’u geçmezdi.
 
“Lojistikle ticaret iç içe”
Son yıllarda lojistik neden önem kazandı diye düşündüğümüzde ise, lojistikle ticaretin iç içe olduğunu bilmemiz yeterli olacaktır.  Bunu bir sarmal yay gibi düşünün. Ne zamanki Türkiye kabuğunu kırıp, ithalatta ihracatta daha büyük düşünmeye başladı. İş adamlarımız dünya ile iş yapar hale geldi. O zaman lojistik önemli bir noktaya oturdu.

Lojistik firmaları da artık işin bilincine vardı.  Sektörün önde gelen firmaları diyorlar ki ‘Artık biz atadan kalma geleneksel yöntemlerle bu işi yürütmek istemiyoruz. Bu işin eğitimini almış kalifiye elemanlarla yürütmek istiyoruz.’ Firmalar bu düşünceyle yola çıkarak TÜRLEV vakfını kurdular. Vakıf ise BLMYO’yu faaliyete geçirdi. Okulumuz şuanda alanında önlisans eğitimi veren tek okul konumunda. Bizim amacımızda Türkiye’de lojistik alanında ihtiyaç duyulan yetişmiş insan gücünü yetiştirmek olacak dedik.

“Uzaktan öğretim de veriyoruz”
Şuanda okulumuzda 1350 öğrenci bulunuyor. 65 kişilik bir akademik kadroyla 9 bölümde eğitim veriyoruz. Aynı zamanda bu bölümlerin uzaktan eğitim yöntemiyle internet üzerinden alınması da mümkün. Türkiye ortalamasında öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısının 60 olduğunu görüyoruz. Bizde bu sayı 20’dir. YÖK’ün standartlarında ise 24 rakamı ideal olarak veriliyor.
 
“İş ve staj konusunda yardımcı oluyoruz”
Bizim sektörle çok yakın ilişkilerimiz var. Gerek bazı noktalarda destek açısından gerekse öğrencilerimizin iş ve staj konularında çok kolay bir şekilde çözüm üretiyoruz. Ama biz bunu yeterli görmüyoruz. Çünkü belli birkaç yere bağlı kaldığınızda destek çekildiğinde siz açıkta kalırsınız. Onun için planlamalarınızı evrensel boyutta düşünmeniz gerekiyor. Herkese mesafenizin aynı olması lazım. Herkesle iyi ilişkiler içinde olması lazım. Aksi halde işi yürütemezsiniz. Biz ilişkilerimizi tabi ki artı yönde kullanıyoruz. Öğrencilerimiz işe yerleştirmede sağ olsunlar çevremizden destek alabiliyoruz. Öğrencilerimizin özgüveni açısından düşündüğümüzde gidip de işi yerinde gördüklerinde biz bu işi daha iyi yaparız diyebiliyorlar. 

“Hedefimiz üniversite olmak”
Biz hedefimize üniversite olmayı koyduk. İddiamız şu, biz sadece lojistik eğitimi yapıyoruz. Bunun içinde Beykoz üniversitesini yapılandırdık. Beykoz üniversitesinin açılması için YÖK’e müracaat ettik. Açıldığında da Türkiye’nin ilk lojistik üniversitesini açmış olacağız. Bu lojistik sektörüne yapılabilecek en büyük hizmetlerden birsidir. Bunun yanında üniversitede lojistik alanında yüksek lisans ve doktora programları yer alacak. Lojistiğe yönelik araştırma merkezleri kurmak istiyoruz.

“Türkiye dünyanın merkezi”
Dünya haritasını önünüze koyduğunuzda Türkiye’yi dünyanın merkezinde görürsünüz. Türkiye’yi işin içine katmadan bir lojistik planlama yapamazsınız. Böyle özellikte ve güzellikte bir ülkede yaşıyoruz. Fakat Türkiye bu üstünlüğünü henüz kullanamıyor. Ama dünya bunun farkında. 2023 yılında Türkiye’nin 500 milyar dolar ihracat hedefi var. Bu hiçte hayal değil. Belki daha önce yakalayacağız bu rakamı. İşte bu duruma hazırlıklı olmalıyız. Ticaretle lojistik birbirinden beslenen ayrılmaz iki kardeş gibidir. Ticaretin geliştiği yerde lojistik sektörünün gerek altyapı gerek yetişmiş eleman açısından bu duruma hazır olması gerekiyor. Dolayısıyla ben Türkiye’de lojistiğin geleceğini çok parlak görüyorum.
Bölümler:

•         Lojistik
•         İşletme Yönetimi
•         Deniz ve Liman İşletmeciliği
•         Sivil Hava Ulaştırma İşletmeciliği
•         Enerji Tesisleri İşletmeciliği 
•         Dış Ticaret
•         Bilgisayar Programcılığı,
•         Uygulamalı İngilizce ve Çevirmenlik
•         Halkla İlişkiler ve Tanıtım

 
Kaynak: Cengiz TEPEBAŞ – KARA & DENİZ