Boğazlardaki faciaları önlemek için ‘altın frank’ hakkını kullanmaya hazırlanan Türkiye, geçiş ücretini 5 kat arttıracak.
Ancak dünyanın en önemli bir o kadar da tehlikeli doğal dar su yolu olan İstanbul Boğazı’nda 23 batık gemi bulunuyor. İstanbul Boğazı’ndan yılda yaklaşık 55 bin gemi geçiyor. Günlük ortalamaya alındığında bu, 27’si tehlikeli yük taşıyan 150 geminin Boğaz’a girdiği anlamına geliyor. Gemilerin 3 bin tanesinin boyu 200 metreden, 52 bin tanesi ise 500 grostondan büyük.
YANLIŞ YÖN BİNAYA GİDER
Boğaz trafiğinin idare edilmesinin miladı dev petrol tankeri Romen Independenta ile Yunan şilebi Evriyali’nin 1979’daki çarpışmasına dayanıyor. İlk değişiklik ‘sol seyir’ yerine ‘sağ seyir’ uygulamasına geçilmesi oldu. Sol seyir Boğaz için daha uygundu ama artan gemi trafiği nedeniyle kaza riski taşıyan çapraz geçişler yapılması gerekiyordu. Son ve en değişiklik ise 2003’te Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri sistemiyle oldu. Artık Boğaz’a giren her uluslararası gemi Otomatik Tanımlama Sistemi vasıtasıyla izleniyor. Boğaz, jeolojik bir fay çöküntüsü. Kıyıları deniz dibinden itibaren bir duvarı andırırcasına yükseliyor. Derinlik çoğu yerde, tam kıyıda bile, 10 metrenin üzerinde. Bu nedenle gemilerin, yönlerini kaybettiklerinde karaya oturmadan binaların içlerine kadar girebilme riski var.
GÖRÜŞ UZAKLIĞI YARIM MİLİN ALTINDA OLUNCA SEFER İPTAL
Boğaz’daki akıntılar büyük tonajlı gemilerin seyri için zorluk oluşturan faktörlerden. Boğaz’da yüzey ve dip olmak üzere iki akıntı bulunuyor. Boğaz’da seyri zorlaştıran doğa olaylarından biri de sis. 1994’te uygulanmaya başlanan Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü uyarınca, Boğaz’da görüş uzaklığı bir mil’in altına düştüğünde, tek yönlü trafiğe izin verilir, yarım mil’in altına düştüğünde ise, trafik her iki yönde karşılıklı olarak iptal edilir. Boğaz’da yer yer 80 dereceye varan keskin dönüşler bulunuyor. Akıntının yüksek olduğu günlerde, kuzeye seyir eden gemiler için korkulu bir rüya.
Kaynak: Lojiport