Yatırımda kesenin ağzını açan Kuveyt ve Katar İhracatın ve lojistiğin yeni çekim merkezleri olacak
Bölgesel pazarlarda yeni fırsatları değerlendirmeyi sürdüren Türk ihracatçıları Basra Körfezi’nin yatırım iştahı kabarık ülkelerinden Kuveyt ve Katar’ı mercek altına aldı. Ticaret merkezlerine yakınlığı, jeostratejik önemi, aynı zamanda tarihsel ve ticari mirası ile dikkat çeken Kuveyt ve Katar kısa ve orta vadede devreye alacağı dev yatırımlar ile de hem ihracatçıların hem de lojistik sektörünün adeta çekim merkezi olacak. Kuveyt’in 130 milyar dolar, Katar’ın ise 150 milyar dolarlık yatırımlarından pay kapma yarışına giren 500’e yakın Türk işadamı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı üst düzey bir heyetle Ocak ayında iki ülkeye çıkarma yaptı. 4 bin civarında iş görüşmesinin yapıldığı 4 günlük geziye pazardaki fırsatları değerlendirmek ve bölgedeki konumunu güçlendirmek isteyen Türk lojistik şirketleri de katıldı. Kuveyt ve Katar’daki mevcut işbirliklerini artırmak için geziye katılan isimlerden biri de Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türk-Yemen İş Konseyi Başkan Yardımcısı, DEİK Türkiye-Brezilya Yürütme Kurulu Üyesi ve aynı zamanda Caretta Uluslararası Taşımacılık şirketinin Kurucu Ortağı İpek Demirci’ydi. Bölgeye yönelik yoğun yük trafiği bulunan forwarderlardan biri olduklarını söyleyen Demirci, Kuveyt ve Katar’da yıldızı parlayacak sektörleri ve lojistikçilerin iştahını kabartacak yatırımlara yönelik izlenimlerini UTA Lojistik’e değerlendirdi.
2022 DÜNYA KUPASININ EV SAHİBİ KATAR YENİDEN İNŞA EDİLECEK
Kısa ve orta vadeli düşünüldüğünde Katar’ın daha fazla potansiyeli barındırdığını söyleyen İpek Demirci, 2022 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak ülkenin yeniden yapılandırma yolunda ciddi plan ve projelere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Kuveyt’in ise yatırımları devreye almak için Katar gibi ‘acelesi olmadığına’ işaret eden Demirci, “Başbakanımızın da ifade ettiği gibi özellikle iki ülkeyle ‘anlamlı’ girişimler içindeyiz. İşbirliği yapmak için sağlam temele oturan güçlü ilişkiler gerekiyor. İki ülkeyle de dinimiz, gelenek ve göreneklerimiz aynı, bir tek dilimiz farklı. Biz de bu farklılığı karşı ‘kalp dilimiz bir’ diyoruz. Bu avantajlar Türkiye’yi rakiplerinden bir adım öne çıkarmaya yetiyor. Halk da Türk işadamlarına karşı çok pozitifler” diye konuşuyor.
EN FAZLA POTANSİYEL BARINDIRAN SEKTÖRLER
Kuveyt ve Katar’daki yatırım ve işbirliği olanaklarını da değerlendiren Demirci, en fazla potansiyelin gıda, tarım, inşaat ve enerji sektörlerinde olduğunu anlatıyor. Demirci’nin verdiği bilgilere göre Kuveyt'te Türkiye'nin ihracatı açısından potansiyel arz eden sektörler başta demir çelik ürünleri olmak üzere inşaat malzemeleri, mobilya ve ev dekorasyon ürünleri, halı, mücevherat, kablo ve teller, kimyasal makine ve ekipmanları, elektrikli ev aletleri ve otomotiv yan sanayi. Katar, sahip olduğu petrol ve doğalgaz kaynaklarıyla Türkiye açısından ciddi bir hedef pazar.
Hem Katar’ın hem de Kuveyt’in gıda ve tarım ürünleri açısından da iştah kabarttığının altını çizen Demirci, “Her iki ülkede gıdanın neredeyse tamamını ithal ediyor gibiler. Su'dan ekmeğe kadar biz her şeyimizle bu pazarda olabiliriz. Bölgedeki süpermarketlere baktığınız zaman da birçok Türk markasını raflarda görebiliyorsunuz. Türkiye’nin bakliyatları ve unlu mamülleri çok beğeniliyor. Çünkü her iki ülkenin yemek kültürleri birbirine çok benziyor. Ayrıca Türkiye tarım sektöründeki yatırımcılar pazarda önemli fırsatlar yakalayabilirler. Zaten kabul gören, Türk insanını seven bir pazar olduğu için de gıda ve tarım sektörlerin ihracatta zorlanacağını düşünmüyorum” diye konuşuyor.
LOJİSTİK SEKTÖRÜNÜ HANGİ FIRSATLAR BEKLİYOR?
Bağlantıların daha yaygın ve güçlü hale gelmesi ile ihracatın çıtasının yükseleceğini vurgulayan Demirci, artan iş hacminin de Türk lojistikçilerinin bölgeye yönelik yük trafiğini artıracağını ve her iki ülkedeki konumlarını güçlendireceğini iletiyor. Demirci, geziye katılan lojistik şirketlerinin karayolu taşımacılığı alanındaki işbirliğini sorguladıklarını, ancak bölgenin hava kargo açısından da önemli bir potansiyelinin bulunduğunu ileterek şöyle konuşuyor: “Özellikle Katar’da kısa vadede hayata geçirilecek havaalanı yatırımları var. Ülke için önemli liman projeleri de bulunuyor ancak bunların devreye alınması daha uzun süreçler gerektiriyor. Dünya Kupası organizasyonları kapsamında yapılacak dev demonte stadyumlar ve diğer altyapı inşatları proje taşımacılığı için de Katar’ı cazip bir pazar kılıyor. Katar’da şu anda sadece bir Türk lojistik şirketinin ofisi bulunuyor. Bu şirkette lojistiğini üstlendiği bir proje için ülkede ofis açtı. Fakat Türk işadamlarının yoğun ilgisiyle artacak dış ticaret hacmi ve ülkedeki dev yatırımların gerektireceği lojistik ihtiyaçlar Türk taşımacılık sektörünün pastadan daha büyük bir dilim almasında etkili olacaktır.
Kuveyt’te ise tablo biraz daha farklı. Kuvet, ülkede faaliyet gösteren şirketlerin büyük bir kısmının Amerikalı ve Avrupa kökenli olmasından dolayı krizin yarattığı darboğazdan daha çok etkilendi. Caretta Taşımacılık’ın Kuveyt’teki partnerleri ülkede krizin hala devam ettiği düşüncesindeler. Kuveyt ekonomisinin toparlanmasıyla hem dış ticaret hem de iki ülke arasındaki yük trafiği artacaktır.”
Demirci, nakliyecilerin her iki ülkede deneyimli partnerlerle işbirliği yapması halinde lojistik açıdan hiçbir engelle karşılaşmayacağının da altını çiziyor.
CARETTA, İNŞAAT ve DEMİR-ÇELİK SEKTÖRLERİNE ODAKLANIYOR
2004 yılında İpek Demirci ve Mehmet Fırat Yücesoy ortaklığında kurulan, 2008 yılında da Hollandalı bir fon şirketi tarafından çoğunluk hissesi satın alınan Caretta Taşımacılık, denizyolunda özellikle konteyner taşımacılığı alanındaki başarılı şirketler arasında yer alıyor. 2008 yılında Türkiye’de komple konteyner ihracatında ilk üç forwarderdan biri olan şirketin fokuslandığı pazarlar arasında Güney Amerika, Afrika, Asya ve Körfez ülkeleri yer alıyor. Son yıllarda giderek artan bir yük trafiğine sahip oldukları Kuveyt ve Katar’da güçlü partnerler ile yol aldıklarını söyleyen şirket ortağı Mehmet Fırat Yücesoy, “Bölgede taşımacılık yapan lider firmalardan biriyiz. Bağlantılarımızı daha da sağlamlaştırıp inşaat sektörüne hizmet vermeye devam edeceğiz. Ağırlıklı olarak demir-çelik ve proje taşımacılığı yapıyoruz. İki ülkedeki acentelerimizle sürekli irtibat halindeyiz, gelişmelere hazırlıklı olmaya çalışıyoruz” diyor.
Amerika pazarında da büyümek için işbirliklerini artırmaya odaklandıklarını ileten Yücesoy, know-how transferi yapabilecekleri, şirketlerine artı değer katacak bir lojistik firmasını satın almayı düşündüklerini aktarıyor.
DIŞ TİCARETTE SON DURUM: KUVEYT YÜKSELİŞTE, KATAR DÜŞÜŞTE
TÜİK verilerine göre Kuveyt, Türkiye'nin dış ticaretinde, ticaret fazlası veren bir ülke. 2009 yılında bu ülkeye yapılan ihracat 214 milyon dolar olurken, ithalat 184 milyon dolarda kaldı. 2010 yılında ihracat 412 milyon dolar seviyesine yükseldi, ithalat ise 11 aylık dönemde 192 milyon dolar oldu. Böylece Türkiye Kuveyt'e ihracatı geçen yıl yüzde 95,2 artırdı. Yıllar itibariyle hızla artış gösteren ve 2008 yılında 1 milyar doları aşan Katar'a ihracat 2009 yılı sonunda 289 milyon dolara kadar geriledi. 2010 yılında ise ihracat 202,4 milyon dolar olurken, ithalat ise 11 aylık dönemde 184.2 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.
İKİ ÜLKENİN YATIRIM AJANDASI
KATAR 200 PROJEYE 150 MİLYAR DOLAR HARCAYACAK
* 6 milyar dolar tutarındaki yıllık 6 milyon konteyner kapasitesine sahip olacak yeni Doha Limanı'nın inşaası
* 2022 Dünya Kupası organizasyonu kapsamında 4 milyar dolarlık 9 yeni stadyum inşası
* 50 milyar dolara mal olacak metro ve raylı sistem yatırımı
* 24 bin 500 oda kapasiteli oteller, villalar, apartmanlar, alışveriş merkezleri, iş merkezlerini kapsayan ve planlama aşamasındaki 10 milyar dolar tutarında Urjan Kalkınma Projesi
* 6,3 milyar dolarlık Lusail Kalkınma Projesi
* 6 milyar dolar tutarındaki Ras Laflan Olafin Kompleksi Projesi
KUVET’TEN 130 MİLYAR DOLARLIK 1100 PROJE
* 77 milyar dolar büyüklüğündeki ve henüz tasarım aşamasında olan Madina Al Hareer (İpek Şehri) projesi
* 2011 yılında ihaleye çıkılacak olan 14 milyar dolarlık ulusal demiryolu ağı ve metro sistemi
* 6,3 milyar dolarlık 36 bin konutluk Khairan Şehri Projesi
* 5 milyar dolarlık, 9.500 konutluk Sabah Al-Ahmad Future City Projesinin üstyapı işleri
* 3 milyar dolarlık 18.000 konutluk Mutlaa Projesi.
* 2016 yılının son çeyreğine kadar tamamlanması öngörülen 15 milyar dolarlık yeni bir rafineri projesi
* 4 elektrik üretim tesisi ve ayrıca deniz suyu arıtma tesisi inşasını içeren, 8.4 milyar dolara mal olacak ve 2014 son çeyreğinde tamamlanması planlanan Al-Zour Kuzey Enerji Projesi
* İhale süreci başlamış olan 5,2 milyar dolarlık Sabah Al-Salam Üniversite Kampüsü inşaası
Kaynak: UTA Lojistik