Geride bıraktığımız Ocak ayı sektör açısından çok önemli gelişmelere sahne oldu. İzmir Kordon Vergi Dairesi’nin mükellefi olan, uluslararası kara ve deniz taşımacılığı alanında faaliyet gösteren forwarder ve lojistik firmalarının 2005 yılına ilişkin beyannameleri, vergi dairesinin 2010’un son aylarında gerçekleşen iç denetimleri sırasında yeniden incelemeye alındı. KDV Kanunu'nun 14. Maddesi ile transit veya yurtdışı taşımalara yönelik hizmetlerin KDV'den muaf tutulmasına rağmen, belge eksikliği gerekçe gösterilerek 142 forwarder firmaya KDV cezası kesildi ve firmalardan aldığımız bilgilere göre cezalar Aralık ayının son 2 gününde elden tebliğ edildi.
Kordon Vergi Dairesi, beyannamelerle birlikte verilmesi gereken eklerde eksikler olduğunu ileri sürerek 142 firmaya, tümüyle KDV’den muaf olan yurt dışı navlun bedelleri de dahil olmak üzere, KDV istisnasını uygulamamış ve o yıla ait “toplam ciro” üzerinden yüzde 18 KDV hesaplayarak, aradaki farkları KDV cezası olarak mükelleflere tebliğ etmiş bulunuyor.
Vergi mükellefi firmalardan, bahse konu hizmetlerin, 3065 sayılı KDV Kanunu’nun 13-b maddesinde bahsedilen KDV istisnasına tabi hizmetlerden olduğunu kanıtlamaları için, taşıma işinin üstlenildiğini kanıtlayan evraklardan sayılan “deniz manifestosunun” ibrazı istenmiştir. Ancak manifesto, gemi veya taşıma aracı sahibinin ya da Türkiye acentesinin düzenlediği bir evraktır. Manifestolar bu taşıma araçlarını kullanarak yurtdışı taşıma işini üstlenen ve organize eden taşıma işleri komisyoncusuna, ticari bilgi sakladığı iddiasıyla verilmemektedir. Oysa taşıma işini üstlenen forwarderlar manifesto yerine, kanunen düzenlemekle yükümlü oldukları özet beyanları ve diğer ilintili evrakları vergi dairesine ibraz etmiş olmalarına rağmen, manifestoları ilgili gemi sahibinden ya da acentesinden temin edemedikleri için taşıma işini üstlenmemiş sayılmış ve bahse konu cezalarla yüz yüze kalmışlardır. Halbuki forwarderlara verilmeyen bu manifestolar, devletin bir diğer kurumunda yani gümrük idarelerinde mevcuttur. İstendiğinde devletin bir birimi bu evrakları diğer bir birimden kolaylıkla temin edebilir.
Her geçen yıl artan Türkiye dış ticaretine konu olan ihracat ve ithalat mallarının teslim noktalarına ulaştırılmasında görev alması ve dış ticarette malların akışına hız ve kalite getirmesi beklenen lojistik sektörü, bu tür uygulamalara maruz kaldığı sürece kendisinden beklenen görevi maalesef yerine getiremeyecektir. Hatta uluslararası bir lojistik üs olma hedefine ulaşılması da mümkün olmayacaktır.
Dış ticaretin üç sacayağı dirsek temasında olacak
Yine geçtiğimiz ay ‘Dünya Gümrük Günü’ kutlandı. Gümrük Müsteşarlığımız bu önemli günü yine Türkiye’nin dış ticaretinde en önemli pay sahibi olan İstanbul Ticaret Odası üyeleri ile İTO’da düzenlediği bir panel çerçevesinde kutladı.
Bütün dünyada bu seneki kutlamaların ana teması “Mükemmel Gümrüğün Katalizatörü: Bilgi” iken, İTO’daki panelin teması “Gümrüklerde Uzlaşma” idi. Gümrük İdaresi’nin belki de en önemli iki paydaşı olan biz taşımacılık ve lojistik hizmet üretenleri ile gümrük müşavirleri için ileriye yönelik en büyük uzlaşma, yeni Gümrük Müsteşarımız Sayın Ziya Altunyaldız’ın bizlerle beraber olması, vizyonunu aktarması ve sorunlarımızı dinlemesiydi.
Dış ticaretimizin sacayaklarını oluşturan Gümrük İdaresi, lojistik firmaları ve gümrük müşavirleri bundan sonra daha yakın bir işbirliği içinde olabilecek. Hepimiz biliyoruz ki, Dünya Lojistik Endeksi’nde gümrük konusundaki notumuz çok düşük. Bu notumuzu hep beraber çalışıp, işbirliği yaparak, sorunları tespit ederek ve çözümler üreterek yükseltmek durumundayız.
Hemen Dünya Gümrük Günü’nü takip eden günlerde gümrük sistemindeki aksaklığın nelere mal olabileceğini hep beraber gördük. Atatürk Havalimanı’nda gümrük müşavirliği hizmetlerinin aksaması sonucu, tonlarca mal uçaklara yüklenemedi, ihracatımız gerçekleştirilemedi, uçaklar kargo bölümleri boş uçtu. Aynı şekilde ithalat işlemlerimiz de aksadı. Firmalar mallarını gümrükten teslim alamadıkları gibi, çok yüksek miktarda ardiye bedelleri ödemek zorunda kaldılar. Zincirleme etki ile üretimde aksaklıklar oluştu.
Dünya ticaretinde hız ve maliyetin ne kadar önemli unsurlar olduğunu herkes çok iyi biliyor. Ancak bunun gerçekleştirilebilmesi için lojistik zincirinin halkalarının kırılmaması, doğru ve aksaksız yönetilmesi kaçınılmazdır.
Kaynak: Turgut Erkeskin / UTA Lojistik