Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Ekonomi / İş Dünyası / DHL GÖNDERİLERİNİN BİZE SÖYLEDİĞİ

DHL GÖNDERİLERİNİN BİZE SÖYLEDİĞİ

DHL GÖNDERİLERİNİN BİZE SÖYLEDİĞİ21.02.2011

Uluslar arası lojistik kuruluşu DHL'in yöneticisi Michel Akavi, şirketlerinin gönderilerindeki artışa bağlı olarak yaptığı değerlendirmede 2011 yılında özellikle tekstil-konfeksiyon dış ticaretinde rekor bir yıl beklentisinde olduğunu açıkladı. Akavi Avrupalıların kriz sonrasında büyük ölçekli alımlar yerine "Az al, çeabuk al, modaya trendlere uy" diye nitelenebilecek bir alım türünü desteklediklerini bunun Çin'i Avrupa pazarından uzaklaştırırken, Türk tekstil-konfeksiyoncusu için imkan yarattığını, gönderilerdeki artışlardan bunu çok net saptadıklarını söyledi.          

DHL Express uluslar arası önemli bir lojistik firmasıdır. DHL yöneticisi Michel Akavi ise u zun yıllar dünyanın çeşitli ülkelerinde bu kurumun yöneticiliğini yapmış konusuna hakim bir kişidir. O nedenle Akavi'nin öngörüleri ve değerlendirmeleri uluslararası ticarette uzun süreli olarak yaptığı gözlemleri ve elde ettiği bilgi birikimini içerdiği ve DHL kurumunun veri setine hakimiyeti nedeniyle önemle ele alınmalıdır. Akavi, yaptığı açıklamada 2011 yılında Türkiye'nin dış ticarette rekor yılı yaşayacağını söylüyor.

Akavi, numune gönderimlerini analiz ederek vardığı bu sonucun hangi sonuçlardan kaynaklandığı konusunda da açıklamalarda bulunuyor:
-Türkiye'nin tekstil konfeksiyonda birkaç yıl öncesine kadar Avrupa pazarında Uzak doğu ülkeleri karşısında Pazar kaybederken, krizle girilen süreçte Avrupalı dev firmaların hızlı moda sürecine girerek, " Az al, çabuk al ve trendleri takip et" uygulamasına geçtiklerini, bunun Avrupa'lıların hızlı ve küçük ölçekli siparişe yönelmeleri sonucunu getirirken, hızlı üretimin yanında 2 günde kamyonla iki günde Almanya'ya mal indirebiliyor olmanın da Türk tekstil-konfeksiyonculara yeni imkanlar yarattığını belirtiyor. Akavi hızlı modaya cevap ve Türk üreticilerin gönderilerindeki büyük artışın 2011 yılında ihracatta büyük artışın habercisi olduğunu da belirtti.

-Akavi, kalitede Uzakdoğu'nun, fiyatta Avrupa'nın önünde olan Türk tekstilcilerinin kriz döneminde başta Ortadoğu pazarı olmak üzere birçok yeni pazarda gelişen imkanları yakaladıklarını, hem geleneksel pazardaki gelişme, hem yeni pazarlardaki gelişmenin ihracat artışı sonucunu getireceğinin altını çizdi.
-Akavi, seri ve zamanında üretimde Türk tekstilinin Anadolu kentlerine yayılmış olan sağlam üretim altyapısının da önemli rol oynadığını açıklıyor.

-Akavi'nin üzerinde durduğu bir başka konu da, Çin'deki değişme. Çin hem orta sınıfındaki gelişme nedeniyle iç tüketimini artırırken, hem de Avrupalıların büyük rakamlı siparişlerini azaltmaları sonucunda yeni ticaret modellerine, "Az al, çabuk al, modayı trandleri takip et" tutumlarına Çinli üreticiler yanıt veremediler. Bunda hem uzaklık, hem de üretim ölçeği nedeniyle uyum sağlayamadıkları için birçok Avrupalı firma isteklerine en iyi yanıtı veren Türkiye'ye döndüler. Bu da daha önce kaybedilen siparişlerin yeniden ülkemize dönmesi sonucunu beraberinde getirdi.
-Akavi, pamuk fiyatlarındaki artış nedeniyle hammaddenin ürün içindeki payının artmasının da Türkiye lehine bir fiyatlama imkanı yarattığını, siparişlerin artmasında bunun da etkili olduğunu ifade etti. Akavi, bu gelişmenin Çinli üreticilerin Türkiye'den kalitesi nedeniyle kumaş almaya  başlamalarına da yol açtığının da altını çizdi.

-Akavi tekstil konfeksiyon gibi Afganistan'da  inşaat yatırımlarının canlanması nedeniyle, bu alanda da bu ülkeye numune gönderilerinde de yüzde 20'ler seviyesinde artış olduğunu açıkladı.

Akevi'nin değerlendirmeleri 2008 yılının 11.3 milyar dolarlık tekstil ihracatının da, 974 milyon dolarlık müteahhitlik gelirlerinin de bu yıl aşılacağını ve Türkiye'nin bu alanlarda rekor bir yıl yaşayacağını ortaya koyuyor.
Kaynak: Dünya