Tekirdağ ilinin ekonomisi temel olarak tarım ve sanayi eksenleri üzerinde yükseliyor ve çok yönlü dinamik bir yapıya sahip. Buna karşın turizm ve lojistik sektörü de bölgede yüksek yatırım potansiyele sahip alanlar. Devlet Planlama Teşkilatı, Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu ile Deloitte gibi kuruluşlarca yapılan, illerin ve bölgelerin sosyoekonomik gelişmişlik sıralaması araştırmalarında da elde edilen veriler, Tekirdağ'ın dinamik ve güçlü yapısını doğruluyor. Tekirdağ, Türkiye'nin 2008-2009 dönemine ait "illerarası Rekabetçilik Endeksi Araştırması'nda yedinci, DPT tarafından yapılan "imalat Sanayi Gelişmişlik Araştırması"nda ise beşinci sırada yer aldı. İl ekonomisinde yakalanan bu gelişme hiç şüphesiz tesadüfi değil. Tekirdağ'ın bünyesinde barındırdığı yüksek verimli tarım toprakları ile bilinçli çiftçisi, tarım ekonomisinin temel dinamiklerini oluştururken, ilin sahip olduğu coğrafi konum ve lojistik altyapısı yanında, İstanbul ve Avrupa pazarlarına olan yakınlığı ise sanayinin temellerini oluşturuyor, il, sahip olduğu dört organize sanayi bölgesi ve bir serbest bölge yanında, Zentiva (Sanofl-Aventis Grubu), BSH (Bosch ve Siemens Ev Aletleri Grubu), Foxconn (HP), Unilever, Coca-Cola ve Danone başta olmak üzere dünya devi firmaları ile bir cazibe merkezi haline geldi. Tekirdağ'ın nüfus yoğunluğu, güçlüekonomik dinamikleri dolayısıyla komşu illeri olan Edirne ve Kırklareli yanında, ülke ortalamasına göre de yüksek. Kilometrekareye düşen kişi sayısı Türkiye genelinde 94 kişi iken, Tekirdağ'da bu oran 124 kişi. Tekirdağ'ın nüfus yoğunluğunun yüksek olmasının önemli nedenlerinin başında sanayinin görece gelişmiş olduğu Çorlu, Çerkezköy bölgesinin aldığı göçler geliyor. Çorlu'da nüfus yoğunluğu 271 kişi iken, Çerkezköy'de bu oran 473 kişi. Fakat bölgenin görece az gelişmiş, tarım yoğun kısımlarında kilometrekareye düşen kişi sayısı 35 kişi'ye kadar düşüyor. 2009 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'ne göre Tekirdağ'ın toplam nüfusu 783 bin 310 kişi. İlde istihdam tarım ve sanayi sektörleri ağırlıklı, ildeki genel işsizlik oranı ise yüzde 11,9 civarında. Tekirdağ'da faaliyet gösteren firmaların büyük bir kesiminin vergi kayıtlan İstanbul'da bulunduğu için istatistiklerde yer alan ithalat ve ihracat değerleri gerçekleşenden daha düşük. Tekirdağ gümrüklerinde gerçekleşen ithalat yaklaşık 5.3 milyar dolar iken, ihracat 1.3 milyar dolardır. Buna karşın Tekirdağ'da kayıtlı firmaların 2010 yılı Aralık ayına kadar gerçekleştirdikleri ithalat toplam 535 milyon dolar, ihracat 488 milyon dolar görünüyor.
Altyapısı yatırımcıya avantaj sağlıyor Tekirdağ, Avrupa ve İstanbul pazarlarına yakınlığı, güçlü ulaştırma ve enerji altyapısı, var olan sanayi yapısı ile yatırımcılara birçok açıdan avantaj sağlayan bir bölge. Ancak il, özellikle lojistik sektörü açısından önemli avantajlara sahip. Bölgenin coğrafi açıdan avantajlı konumu ve güçlü bir ulaşım altyapısı yanında, üretim ve tüketim merkezlerine olan yakınlığı lojistik sektörünü bölgede ön plana çıkarıyor. Nitekim Akport Limanı'nın yaptığı yeni yatırımlar yanında inşasına başlanan 2.5 milyon TEU kapasiteli Asyaport Limanı da ilin sadece ülke çapında değil, uluslararası bir lojistik merkez haline gelmesi için ciddi fırsatlar sunuyor. Trakya Kalkınma Ajansı'nın desteği ile Tekirdağ Valiliğince hazırlanan Tekirdağ Lojistik OSB başvurusu da yerel dinamiklerin sektöre olan güven ve desteğinin kanıtı niteliğinde. Bu yapıların devreye girmesiyle birlikte sektördeki oyuncu sayısının hızla artacağı ve sektördeki gelişmenin ilin rekabet gücüne önemli katkılar sağlayacağı düşünülüyor. Lojistik sektörü yanında Tekirdağ, sahip olduğu doğal ve kültürel zenginlikleri, İstanbul’a olan yakınlığı, havalimanı ve otoyol bağlantısı ve alternatif bir kongre merkezi olma konusundaki potansiyeliyle turizm yatırımları için de avantajlı.
Kuru, sıvı ve konteyner taşımacılığı için üs olacak
Erişilebilirliği yüksek bir il olan Tekirdağ'da, ulaşım ana aksları bölünmüş yollar ve otoyollar ile sağlanıyor. Lojistik sektörü, kaldıraç etkisi olan bir sektör. Bu sektörün gelişmesi diğer sektörleri de tetikleyecek, var olan işletmelerin daha rekabetçi hale gelmelerini sağlayacaktır. Ulaştırma Bakanlığı yaptığı "Kıyı Yapıları Master Planı" çalışmasında, Tekirdağ bölgesini kuru yük, sıvı yük ve konteyner taşımacılığı için potansiyel vadeden bir bölge olarak öngördü. Bölgede var olan Akport ve Martaş limanları yıllık 10 milyon ton toplam kapasiteleri ile bölgedeki yatırımcılara hizmet veriyor, inşaatı devam eden Asyaport Limanı tam kapasite ile faaliyet geçtiğinde 2.5 milyon TEU kapasitesiyle Türkiye'nin en büyük konteyner limanlarından biri olacak. Limanların demiryolu bağlantılarının sağlanması ile intermodal taşımacılık sistemleri kullanılabilir hale geldi. Marmara Denizi ve Avrupa limanları ile gerçekleştirilen Ro-Ro bağlantılar bölgenin erişilebilirliğini artırıyor.
Tekirdağ limanları ile sanayinin yoğun olduğu Çorlu-Çerkezköy bölgesi ile olan karayolu bağlantısının geliştirilmesi çok önemli. Bu çerçevede Karayolları Genel Müdürlüğü, Çorlu-Tekirdağ Merkez arasında bölünmüş yol çalışmasına başladı. Sanayi bölgeleri ile limanların istenilen nitelikte bağlantısının sağlanması, sanayicinin İstanbul yerine bu limanları tercih etmesine neden olacak. Ama Tekirdağ lojistik sektörünün gelişmesi için avantajlara sahip olsa da sektörde oyuncu eksiklikleri bulunuyor. Çorlu'da veya Tekirdağ merkezde kurulacak bir lojistik merkez, limanlara ek depolama alanları yaratarak limanlardan sağlanacak faydayı üst düzeye çıkartacak, ayrıca bölgedeki işletmelerin rekabet güçlerini artırmalarını sağlayacaktır. Konumu, var olan ulaşım altyapısı, yapılan ve yapılacak liman ve lojistik yatırımları ile Tekirdağ Türkiye'nin lojistik üssü olma yolunda ilerliyor.
Kaynak: Dünya