Lojistiğin tanımını yapalı 11 yıl oldu. Türkiye’de başkanlığını yapmakta olduğum eski adı CLM ( Lojistik Yöneticileri Konseyi), yeni adı CSCMP ( Tedarik Zinciri Yöneten Profesyoneller Konseyi)’nin web sitesinden yapmıştık bu tanımı. Lojistiği bundan 10 sene önce 1 Şubat 2001 yılında yazdığım köşe yazımda şu şekilde tanımlamıştım. “Lojistik müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere her türlü ürün, servis hizmeti ve bilgi akışının, ham maddesinin başlangıç noktasından, ürünün tüketildiği son noktaya kadar olan tedarik zinciri içindeki hareketinin, etkili ve verimli bir şekilde planlanması, uygulanması, taşınması, depolanması ve kontrol altında tutulması hizmetidir “. Daha sonra CSCMP, lojistik konusundaki tanımlarını değiştirdi ve geri dönüş lojistiğini de tanıma ekleyerek yeni tanımı şu şekilde belirledi. “Lojistik müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere her türlü ürün, servis hizmeti ve bilgi akışının, ham maddesinin başlangıç noktasından, ürünün tüketildiği son noktaya kadar olan tedarik zinciri içindeki her iki yöne olan hareketinin, etkili ve verimli bir şekilde planlanması, uygulanması, taşınması, depolanması ve kontrol altında tutulması hizmetidir” Bu gün için bu tanım geçerlidir. Sonbaharda, 2-5 Ekim 2011 de ABD, Philadelphia, Pennsylvania’da yapılacak olan uluslararası konferansta tanıma yeni eklemelerin yapılması söz konusu olacaktır.
Mevcut tanım bize her türlü ürünün tüketiciye ulaştırma sürecinde ve üretim için her türlü hammadde, yarı mamul ve yardımcı malzemenin üretme ulaştırılma sürecinde, birbirinden ayrılmaz şekilde tedarik zincir hizmetlerinin taşıma, depolama ve dağıtımın bir kurum tarafından kontrollü bir şekilde yapılmasını önermektedir. Tüketici ancak satın alacağı ürünün en uygun şekilde kendisine ulaştırılması ile mutlu olabilecektir. Bunun sağlanması sırasında satış noktalarında satılacak miktarın ötesinde ürün bulundurulmaması, hatta eksik adede düşülmemesi de gerekmektedir. Tüketicinin Doğru Ürünü, Doğru Miktarda, Doğru Biçimde, Doğru Zamanda, Doğru Kaynaktan, Doğru Yol ve Doğru Fiyat’la temini lojistiğin vaz geçilmez yedi doğrusudur. Bunu sağlayacak mikro taşıma, dağıtım, ara depolama, ana depolardan ürün besleme, ana depolama merkezleri, üretimin ana depolara taşınması, fabrikaya hammadde taşınması bu malzemelerin JIT veya Milk-Run sistemiyle temini yine lojistiğin görevidir. Bütün bu işleri yapacak online bağlantılar ve merkezi bilgisayara da bağlanmak işin vazgeçilmezliklerindendir.
Lojistik bir tedarik zincir süreci yönetme biçimidir. Bunu yaparken hedefi tüketici ihtiyaçlarını karşılamaktır. Üretici ve 3PL lojistik hizmet sağlayıcı, bir stratejik iş birliği çerçevesinde ortak müşterilerine yani tüketiciye hizmet sağlarlar. Tüketici memnuniyeti talebi arttırır, artan talep üretimi, artan üretim ise lojistik pazarını büyütür, sektörü geliştirir. Lojistiğe sadece taşıma ve depolama olarak bakmayalım artık. Taşımanın ve depolamanın lojistik sürecin birer halkası olduğunu bu işlerin tek başına taşımacılık hatta nakliyat ve depolama olduğunu bilelim. Lojistik yapıyorsak süreci yönetecek bilgimiz, süreci iyileştirecek etkimiz ve attığımız taşın vuracağı kadar büyük kuşumuz, yani iş kapasitemiz olması gerekiyor.
Kaynak: Dünya