İç karışıklıkların yaşandığı ülkelere ihracat ilk üç ayda miktar bazında yüzde 58, değer bazında yüzde 48 düştü.
Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde patlak veren halk hareketleri Türk demir-çelik sektörünün ihracatını tehdit ediyor. Türk demir-çelik sektörü toplam ihracatının yüzde 50'sini Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Körfez ülkelerine gerçekleştiriyor.
Türkiye'nin daha çok inşaat demiri ihraç ettiği Mısır, Tunus, Cezayir, Libya, Suriye, Lübnan, Bahreyn'de mevcut yönetimlere karşı gelişen kitlesel eylemler nedeniyle demir-çelik tüketiminin azalması sektörün 2011'e ilişkin hedeflerini küçülttü. Bu yıl üretim ve ihracatta yüzde 15 artış bekleyen sektör, Arap dünyasındaki istikrarsızlık nedeniyle hedeflerini küçültmek zorunda kaldı.
Türkiye, 2010'un Ocak-Mart döneminde Mısır'a 390 bin ton demirçelik ihraç ederken, bu yılın aynı döneminde miktar 127 bin tona geriledi. Olayların yaşandığı diğer ülkeler olan Libya'da miktar 128 bin tondan, 69.2 bin tona, Cezayir'de 103 bin tondan 52 bin tona, Tunus'ta 73 bin tondan 28 bin tona ve Yemen'de 99 bin tondan 57 bin tona geriledi.
Sektörün ihracatının yüzde 20'sini yaptığı Libya, Mısır, Tunus ve Yemen'e satışların durma noktasına geldiğini belirten sektör temsilcileri, karışıklıkların Ortadoğu'nun diğer ülkelerine de yayılmasından endişe duyuyor.
Libya'da olayların başladığı dönemde, bazı Türk firmaları, alıcısı vazgeçtiği için demir yüklü gemileri yarı yoldan geri çevirmek zorunda kalırken, talep azaldığı için inşaat demiri üretimini durduran fabrikalar oldu.
Bu arada tabloda gösterilen ülkelere Türkiye'nin demir-çelik ihracatı dramatik bir şekilde düştü. Bu ilk beş ülke için Ocak-Mart 2010 dönemi ile Ocak-Mart 2011 dönemi arasında değer bazındaki düşüş yüzde 48 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde bu beş ülkeye miktar bazında demir-çelik ihracatı ise yüzde 58 oranında düştü.
Bu arada ayaklanmaların yaşandığı diğer ülkelere de demir-çelik ihracatı düştü. Bahreyn'de de büyük oranlı düşüşler yaşandı. Türkiye'nin demir-çelikteki en büyük yatırımları ise yassı alanındı. Üreticiler bu alanda sıkıntı olmadığını bu ülkelere yassı ihracatı olmadığını belirttiler.
İhracatın yüzde 20'si karışan 5 ülkeye
Demir-çelik sektörünün en önemli ihraç pazarlarının Ortadoğu, Kuzey Afrika, ABD ve Uzak Doğu'da bulunduğunu söyleyen Ege Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği Başkanı Halil Şahin, şu anda iç karışıklıkların yaşandığı Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Yemen'in sektörün toplam ihracatının yüzde 20'sini oluşturduğunu ve şu anda bu pazarlara ihracat yapamaz duruma geldiklerini açıkladı.
Şahin, " Bizim Mısır ve Libya'ya yılda ortalama 500 bin ton, Yemen'e 400 bin ton ihracatımız var. Bu ülkelerdeki olumsuzluklar yatırımı da olumsuz etkilediği için ihracatımız olumsuz etkilendi. Umarım bu ülkeler en kısa sürede normale döner ve yatırımlar yeniden başlar. Biz de eski günlerdeki gibi ihracatımızı gerçekleştiririz" diye konuştu.
Bu bölgedeki olumsuzluklar Türkiye'nin sadece demir-çelik sektörüne değil, diğer sektörlere de zarar verdiğini kaydeden Şahin, "İnşallah bu karışıklıklar Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahrehn, Kuveyt, İran ve diğer bölge ülkelerine de sıçramaz. Türk demir-çelik sektörünün toplam ihracatının yüzde 50-60'ı bu bölgeye yapılıyor" dedi.
Şahin, sektörün ihracatını arttırmak için dünyada ulaşmadık ülke bırakmadığını ve yeni pazarlara girdiğini ancak şu anda sorunların yaşandığı pazarlardaki kaybı telafi edici boyutta satış yapılabilen yeni bir pazar olmadığını vurguladı.
İç piyasayı da değerlendiren Şahin, kış sezonunun bitmesi ile özellikle iç ve doğu bölgelerinde yatırımların artmasına paralel demir satışlarının da canlanmasını beklediklerini ancak, nasıl bir sezon olacağını nisandan sonra daha net görebileceklerini kaydetti
Şahin, demir fiyatlarının tamamen dış piyasaya bağlı olduğunu, şu anda uluslararası piyasaya bağlı olarak fiyatın düşüşte olduğunu belirterek, şunları söyledi: " 1.5 ay önce tonu 500 dolar olan hurda demir şu anda 430- 440 dolar seviyesinde" dedi.
Gerginliğini attıktan sonra çelik tüketimi artacak
Suudi Arabistan'ın huzursuzluk çıkmaması için geniş kitlelere 42-43 milyar dolarlık bir kaynak kullandırmayı planladığına ve çok ciddi yatırımları gündemine aldığına dikkat çeken Yayan, "İleriye dönük bakıldığında bu bölgede istikrarın tesisinden sonra onu sürdürmek için ciddi kaynak aktarımı olacak, bu da bölgede çelik tüketimini arttıracak, bunun da Türkiye'nin demir çelik ihracatına olumlu etkisi olacaktır.
Ortaya çıkan tahribatların düzeltilmesi de çelik tüketimini arttıracak. Bunu bugün söylemek belki insani açıdan doğru olmayabilir ama ortada bir resim var; binalar yıkılmışsa o binaları yaparken çelik tüketimi olacak" diye konuştu.
Kaynak: Dünya