Japonya’da meydana gelen deprem ve ardından oluşan tsunami felaketi sebebiyle bazı nükleer santrallerin büyük zarar görmesi, hem çevresel çekinceleri beraberinde getirmiş hem de oluşan enerji açığının telafisi tartışmalara konu olmuştu. Geçtiğimiz günlerde bu konuda bir haber yayınlayan Reuters’e göre Güney Kore’li yetkililer enerji açığının en temiz, en ucuz ve en çabuk şekilde LNG tankerleriyle kapatılabileceğini düşünüyorlar.
Meydana gelen felaketler sonrası bu tip gemilere duyulan ihtiyacın dünya çapında yeniden değerlendirme konusu yapıldığını aktaran yetkililere göre, enerjisinin büyük kısmını nükleer santrallerden karşılayan ülkeler bile böylesi durumlarla karşılaşmamak adına gerekli altyapıyı kurmayı iyiden iyiye düşünmeye başladılar. Daewoo Shipbuilding & Marine Engineering şirketi adına Reuters haber ajansına demeç veren yönetim kurulu başkan yardımcısı Hwang Tae Jin, 2008’den 2010 yılı başına kadar neredeyse sıfır seviyede gerçekleşen LNG tanker siparişlerinde son dönemde görülen kıpırdamanın Japonya’daki deprem felaketi sonrası gözle görülür bir ivme kazandığını açıkladı. Sektörel analistlerin verdikleri bilgilere göre de 11 Mart tarihinde meydana gelen deprem sonrası LNG tanker piyasalarında yüzde 8’lik yukarı yönlü bir hareket yaşandı. Yılbaşından bu yana yüzde 6’lık büyüme sağlanan sektörde yalnızca bir ay içerisinde siparişlerde yüzde 8’lik artış görülmesi ise muhtemel bir enerji sıkıntısına LNG tankerlerinin çözüm olarak görüldüğünü ispatlar nitelikte.
Hali hazırda dünyanın bir numaralı LNG tanker üreticisi olarak gösterilen Daewoo Shipbuilding & Marine Engineering yönetim kurulu başkan yardımcısı Hwang Tae Jin, felaket sonrası Rusya ve bazı Avrupa ülkelerinin de sipariş vermeye başladıklarını, yılsonuna kadar 20 civarında yeni sipariş almayı beklediklerini sözlerine ekledi. Hwang Tae Jin’e göre bu tip gemilere talebin artmasıyla doğru orantılı biçimde LNG tankerlerinin kira bedelleri de yukarı yönlü bir seyir izlemeye başladı. LNG tankerlerinin spesifik gemiler olduğunu hatırlatan Tae Jin, bu nedenle sözleşme sürelerinin uzun olduğunu ve ilerleyen dönemde oluşacak spekülatif taleplere karşı da dikkatli olunması gerektiğini belirtti. LNG tankeri inşa edecek yetkinlik ve birikimdeki gemi inşa merkezlerinin azlığından dolayı önümüzdeki dönemde bazı tersanelerin bu alana girmeyi deneyeceklerine kesin gözüyle bakılıyor.
2000-2009 arasında yıllık ortalama yüzde 6 civarında büyüyen LNG trafiğinin, Japonya’daki deprem felaketi ve artan talep sonrası yüzde 7,5-8 artması bekleniyor. Analistlere göre bu artış 2015 yılına kadar sürekli olabilir. Bu tarihten sonrası için bir projeksiyon yapmak ise şu anda çok gerçekçi değil ancak büyümenin yavaşlaması beklenmiyor. Analistler, deprem dolayısıyla boru hattı projelerinin de yeniden gözden geçirilmek durumunda kalacağını ve böylelikle geciken ya da iptal edilen projelerin LNG tanker taşımacılığı ile telafi edilmeye çalışılacağını belirtiyorlar. Bilindiği gibi Amerika Birleşik Devletleri, Almanya ve Çin gibi yüksek enerji ihtiyacı duyan ülkeler felaket sonrası nükleer planlamalarını gözden geçirme kararı almışlardı. Halen dünyanın en büyük LNG ithalatçısı olan Japonya’nın da deprem ve tsunami sonrası yeni LNG tedarik anlaşmaları imzaladığı ve dış ülkelerden temin edilecek sıvılaştırılmış doğal gazın ilk etapta tankerler vasıtasıyla ülkeye ulaştırılacağı biliniyor.
Kaynak:Perşembe Rotası