Türkiye'nin ilk serbest bölgesi olma özelliği taşıyan Mersin Serbest Bölge çevresinde tarımsal ve sanayi potansiyeli yüksek illerin yer alması ve ulaşım bağlantıları sayesinde ticaret hacmini artırmayı sürdürüyor. Bu yılın ilk 5 ayı itibarıyla ticaret hacmini yüzde 18 artışla 1,3 milyar dolara ulaştıran bölge, yıl sonunda 3 milyar dolarlık bir ticaret hacmine ulaşmayı hedefliyor. Mersin Serbest Bölgesinin kuruluşundan bu yana ticaret hacminin 37 milyar dolara ulaştığını Mersin Serbest Bölge İşleticisi AŞ (MESBAŞ) Genel Müdürü Edvar Mum, bölgede gerçekleşen ticaret hacminin yüzde 66'sını sanayi, yüzde 33'ünü tarım ürünleri ve yüzde 1'ini ise maden ürünlerinin oluşturduğunu söyledi.
Bölgede faaliyet gösteren 403 ruhsatlı firmanın 173'ünün yatırımcı olduğunu kaydeden Mumu, "230 firma ise kiracı. Bu kiracıların 171'ini yatırımcılar, 149'unu ise yerli firmaların oluşturduğunu ifade eden Mumu, "Bölgede 59'u kiracı, 24'ü yatırımcı olmak üzere toplam 83 de yabancı firma bulunuyor. Bölgemizdeki firmaların yüzde 50'si alım ve satım yapıyor. Yüzde 27'si depolama ve kiralama, yüzde 21'i üretim, yüzde 1'i bankacılık ve sigortacılık, kalan yüzde biri ise diğer sektörlerde faaliyet gösteriyor" dedi.
Yatırım ve istihdam kapasitesi ile serbest bölgenin Mersin ekonomisine ciddi katkılar sağladığına vurgu yapan Mum, "Devletimizin Mersin Serbest Bölgesi'ne yaptığı 12,5 milyon dolarlık yatırıma karşılık, bölgemizi tercih eden kullanıcı firmalar tarafından yaklaşık olarak 202 milyon dolarlık yatırım yapılmıştır" dedi. Ayrıca bölgede 6 bin 500 kişiye doğrudan istihdam sağlandığını belirten Mum, bu rakamın dolaylı olarak sağlanan istihdamla 8 bin 500'ün üzerinde olduğunu söyledi. Bölgenin sektörel dağılımını da değerlendiren Mum, hazır giyim sektörü başta olmak üzere çelik sanayi, medikal ve gıda gibi alanlarda üretim yapıldığını ve üretimde ortalama 5 bin kişiye iş imkânı sağlandığını söyledi. Bölgede 1991 yılından bu yana yapılan çalışmalar sonucu AB standartlarında bir hazır giyim ve konfeksiyon sektörü oluştuğunu anlatan Mum, "Daha önceleri yurtdışından temin edilen tüm kumaş ve bugün Türkiye'den geliyor" dedi.
Yıllık 36 milyon adet giyim malzemesinin Mersin Serbest Bölge'den Batı Avrupa ülkelerine gönderildiğini ifade eden Mum, Marks & Spencer, Gap, Bonıta, C&A, Zara, Morgan, J.RIU, Etam, Pımkıe, Camaıeu gibi uluslararası büyük markalarla iş yapıldığını söyledi.
Genişleme çalışması devam ediyor
Bölgenin tamamının yatırımcılara tahsis edildiğini, mevcut 786 dönümlük alana ek olarak ilk aşamada serbest bölgenin kuzey batısındaki 50 dönümlük alanın Bakanlar Kurulu Karan ile Mersin Serbest Bölge sınırlan içine alındığını ifade eden Mum, "Yalnızca üretim faaliyetlerinin yapılmasına imkân verilecek şekilde bu alanın tamamının tahsisi yapıldı. 2010 yılından sonraki dönemler için de yeni yatırım alanları ihtiyacı nedeniyle, bölgemizin doğusundaki 334 dönümlük alanın da bölge sınırlan içerisine alınması için görüşmelerimiz sürüyor. Bu alanla birlikte mevcut kapasiteye ilâve olarak 2 bin kişilik istihdam ve yıllık 600 milyon dolar ticaret hacmi gerçekleşmesi hedefleniyor" açıklamasını yaptı.
Ciddi lojistik imkânlara sahibiz
Bölgenin ciddi lojistik imkânlan olduğunu, 125 bin metrekare kapalı ve 10 bin metrekare soğuk depolama alanı, 20 bin metrekare açık stok sahası, 75 bin metreküp de sıvı mal depolama imkânlarına sahip olduklarını aktaran Mum, "Bu sayede gerek dünya üzerinde gerekse Türkiye'de gelişen lojistik sektörüne önemli altyapı kapasitesi oluşturduk. Mersin'in lojistik merkez ilan edilmesi sonrasında hazırlanan Lojistik Master Planı çerçevesinde Mersin Serbest Bölgesi'nde de önümüzdeki yıllar için bu yönde hazırlıklar yapıldı. Ayrıca ulaşım alanında da ciddi avantajlara sahibiz. Özel rıhtımlarımızda hızlı hizmet avantajının yanında proje yükleri için özel tarife de uygulayabiliyoruz. Hemen yanımızda da Doğu Akdeniz'in en büyük ve işlek limanlarından Mersin Limanı yer alıyor. Mersin Limanı ile ortak kapımızın olması ve mal manipülasyonlarının süratle yapılması da ciddi avantajlarımız arasında. Diğer ulaşım şebekelerine de oldukça yakınız. Ortadoğu ülkeleri ile transit ticaret işlemlerinde fonksiyonel kullanımı ve transit malların geçişine imkân veren konumdayız" şeklinde konuştu.
Gelir Vergisi İstisnası Üretici Firmalara da Uygulanmalı
MESBAS Genel Müdürü Edvar Mum, serbest bölgeler olarak 2011 yılı hedeflerim gerçekleştirebilmek için hükümetten bazı beklentileri bulunduğuna belirterek, "Taleplerimizin yerine getirilmesi halinde yalnız Mersin değil, ülkede yer alan diğer serbest bölgelerde de üretim ve istihdamın artırılması, yeni yatırımlar için cazip ortamlar oluşturulmasının sağlanacak. 5810 sayılı Yasa'nın 7-b maddesi gereğince, Bakanlar Kurulu yetkisinde, ısa ücretlerinde gelir vergisi istisnası uygulanıyor. Bu uygulamanın dış satımlarını yüzde 85 ile yüzde 50 arasında gerçekleştirilecek üretici firmalar için de uygulanmasını istiyoruz. Bir başka talebimizde serbest bölgelerde fason üretim yapan firma çalışanlarının ücretlerine gelir vergisi istisnası uygulaması" diye konuştu. Ayrıca depo kullanma belgesi kapsamında işlem gören mallar için 'özel hesap' kesintisi yapılmamasını da beklediklerini vurgulayan Mum, "Hassas ürünler listesine dâhil edilerek serbest bölgelerde işlem kısıtlaması getirilen mallar tekrar gözden geçirilsin. EPDK mevzuatına; serbest bölgelerin, İşletici ve B.K.I.'lerin fonksiyonunun ve serbest bölgelerde enerji dağıtım ve üretiminin dâhil edilmesini talep ediyoruz. Serbest bölge faaliyetlerinin dolaylı vergilerden ve emlak vergisinden istisna tutulmasını, mesai dışı gün ve saatlerde mal giriş/çıkış işlemlerinin realıze edilmesini sağlamak üzere SBBUP-Serbest Bölgeler Bilgisayar Uygulama Programı'nda yetkilendirme yapılmasını istiyoruz. Son olarak Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu'nun (KKDF) serbest bölgelerde uygulanması yöntemini değiştiren 2011/5 sayılı Genelgenin iptal edilmesini bekliyoruz" açıklamasını yaptı.
Kaynak: Dünya