Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / KÜRESELLEŞME MİMARININ DENİZ KABOTAJI KARARLILIĞI!

KÜRESELLEŞME MİMARININ DENİZ KABOTAJI KARARLILIĞI!

KÜRESELLEŞME MİMARININ DENİZ KABOTAJI KARARLILIĞI!22.07.2011

Küreselleşme mimarının kim olduğu sorusuna yanıtınızın ABD olduğunu duyar gibiyim. Küreselleşme, günümüzde pazarları ve işletmeleri insanlığın ortak değerleri gibi gösterip ucuz pahalı demeden ele geçirme mücadelesinin evrensel adıdır. Birçok Batılı firma küreselleşme rüzgârını arkasına alarak değil pazar ve işletmeleri ekonomileri kendi portföyüne kata gelmektedir.

Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok ekonomi ulusal ölçekte artık değer yaratarak kurdukları işletmeleri / altyapı tesislerini yabancılaştırmaktadır.

Ama küreselleşmeyi ortaya atıp işine geldiği gibi savunduğu halde ulusal değerlerine dokundurtmayan Batı ülkeleri de vardır. Bunların başında da kuşku yok ki ABD gelmektedir.

ABD’de yerli malı hem özendirilmekte; hem de Amerikalı bir şekilde yönlendirilmektedir. “Buy American” kampanyaları gibi…

Ama küreselleşmeyi insanlığın çıkarına gibi gösterip kendini güvence altında tutmaktan vazgeçmeyen ABD’de inatla savunulan bir ulusal hak, hem de şeddelisi, deniz kabotajıdır.

ABD deniz ve hava kabotajının inatçı uygulamacısıdır. Amerikalı deniz kabotajıyla 19.yy başından bu yana tanışıktır. Ama deniz kabotajının yasal şemsiye altına alınması, kapsamının genişletilmesi bir bakıma revizyon yasası olan “Jones Yasası” ile olmuştur.

Deniz kabotajı,1920 yılından beri ülke denizciliğini yönlendirmektedir. Jones Act (Yasası) olarak da bilinen ABD Deniz Kabotajı Yasası, birkaç kez revize edildikten sonra anılan yılda yürürlüğe girmiştir.

Jones Yasası, Amerikan limanları arasında çalışan ticaret gemilerinin Amerikan tersanelerinde yapılmasını, bakım-tutumlarının buralarda sürdürülmesini, gemilerin Amerikan vatandaş(lar)ına ait olmasını, onlar tarafından işletilmesini ve Amerikalı gemiadamlarınca donatılmasını şart koşar.

Hatta deniz kabotajının sınırları salt karasularını kapsamakla kalmaz; Hawaii, Alaska ve Porto Riko’ ya yapılan taşımalar da söz konusu şartların ayrılmaz parçasını oluşturur.

Jones Yasası’na göre Amerikan deniz kabotajı ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçasıdır ve yabancı bayraklara bağımlı kalmaktan kaçınmayı “olmazsa olmaz” koşul görmektedir.

ABD Deniz kabotajında bayrak dalgalandıracak Amerikan gemisi Amerikan Deniz Kuvvetlerinin ölçütlerini de karşılamak durumundadır. Gemilerin bordalarında yük lumbarları açılması, gemilerde tank elleçleyebilecek ağır yük donanımları ile donatılması gibi…

ABD, ticaret gemilerini donanmanın rüknü (bütüncül unsuru) olarak görmektedir. Bu nedenle de Amerikan kabotajında taşıma yapacak gemiler olası bir askeri harekâta uyum sağlayacak donatımda olmak durumundadır.

Sözün özü ABD, denizciliğin kabotajla güçlü kalacağına inanmıştır. Bu uğurda Amerikan Deniz Kabotajı Görev Gücü  (The Maritime Cabotage Task Force (www.mctf.com) yıllardır iş başındadır. Ayrıca,  denizci sendikaları, Amerikan Gemi İnşa Konseyi (SCA) ve Amerikan Gemi Sanayicileri Derneği (ASA) Amerikan Kongresi ile birlikte Amerikan deniz kabotajının aktif avukatlığını üstlenmişlerdir.

ABD küreselleşmeyi, serbestîyi ve haklı rekabeti bir biçimde dünyada yaygınlaştırma gayreti içinde olurken ve mücadelesini verirken Jones Yasası’nı dimdik ayakta tutması kimilerine farkındalık yaratmayabilir. Tıpkı AB’e kabotajın olmadığını düşünenler gibi.

Kimilerine de çelişki oluşturabilir…

Ya bizdeki kimileri?...

Bize göre bu kimileri, özellikle 2007 yılından itibaren Denizcilik ve Kabotaj bayramını nedense sadece denizcilik bayramı olarak kutlayanlarla kabotajın kaldırılması için denize siyah çelenk atarak denizi kirletenlerdir.

Öyle ya da böyle kabotajın iyi okunması gerek!

Necmettin Akten / Dünya