Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / FİNANSAL KRİZİN KÜRESEL TAŞIMA ENDÜSTRİSİNİ ETKİLEMEYECEĞİNİ GÖSTEREN 10 NEDEN

FİNANSAL KRİZİN KÜRESEL TAŞIMA ENDÜSTRİSİNİ ETKİLEMEYECEĞİNİ GÖSTEREN 10 NEDEN

FİNANSAL KRİZİN KÜRESEL TAŞIMA ENDÜSTRİSİNİ ETKİLEMEYECEĞİNİ GÖSTEREN 10 NEDEN23.08.2011

Finansal piyasalardaki çalkantı dünya ekonomisinin yeni ve önemli bir resesyon eşiğinde olduğu şeklinde yorumlanabilir. Ancak, son haftalarda dünya finans merkezlerinden yayılan olumsuzluklara karşın, her şey göründüğü kadar da kötü değil. Ti Analistleri, sakin olmamızı ve işlerimize odaklanmamızı önererek aşağıdaki 10 nedeni sıralamaktadırlar:

1. Küresel ekonomi düşünüldüğü kadar kötü durumda değil. Biz şu an ekonomik değil, mali/politik bir krizin içerisindeyiz. 2011 yılının ilk yarısında, gelişmiş ekonomilerde yaşanan büyüme zayıf ancak pozitif yönlüydü ve gelişmekte olan ekonomiler de güçlü kalmaya devam etti. Buna ek olarak, IMF gibi uluslararası örgütler de bu gerilemenin geçici olduğu kanaatinde.

2. Büyük lojistik ve ulaştırma sektörü firmalarının hisse bedellerinin düşmesi, finansal performanslarıyla ilgili değildi. Expeditors, Kuehne+Nagel, UPS ve DHL gibi firmalar 2011 yılının ilk yarısında kazanç elde ettiler. Lojistik sektörünün en azından liste başları gayet iyi durumda.

3. Hava ve Deniz taşımacılığı hacimlerinde gerileme değil, duraklama görüldü. IATA, 2011 yılının ilk 6 ayında hava kargo hacimlerinin geçen yılın aynı dönemiyle kıyaslandığında, ton/km oranına göre %1.2 yükseldiğini bildirdi. Ayrıca, Asya’dan Avrupa’ya yapılan deniz taşıma hacmi ve tüm destinasyonlardan Amerika’ya yapılan ithalat %5 oranında arttı. Ancak bu artış 2010 yılıyla aynı oranda değil, resesyon sonrası dönemde yaşanan stoklama patlaması hiçbir zaman sonsuza dek sürmemiştir.

4. Japonya’da yaşanan tsunami bir çözülme etkisi yarattı. 2011’de dünya ekonomisini beklenmedik bir şekilde sarsan en önemli olay Japonya’da yaşanan tsunami felaketiydi. Yüksek teknoloji ve otomotiv üretiminin sekteye uğraması, uluslararası hacimlerin düşmesine neden oldu. Ayrıca, dünya genelinde otomotiv malzemelerinin üretimi de bu durumdan etkilendi. 2011’in ikinci yarısında, bu tedarik zinciri normale dönecek ve bu tüm lojistik sektörü için iyileşme etkisi yaratacak.

5. Hava kargo taşımacılığının geleneksel göstergesi yarı iletken üretimi güçlü kaldı. Geçen yılın aynı dönemiyle karşılaştırıldığında 2011 yılının ilk yarısında sektörde yüzde 3.7 oranında artış yaşandı.  Bu yarı iletken ürünlere -yalnızca elektronik ekipmanlar- olan talebin yüksek kalacağı ve dolaylı olarak lojistik sektörünün gelişimine katkı sağlayacağı söylenebilir.

6. Sabit/düşen yakıt fiyatları. Dünya ekonomisinin gücü hakkındaki spekülasyon son zamanlarda yükselen yakıt fiyatlarının düşmesine neden oldu. Euro Bölgesi, Amerika ve Çin’de korkulan büyüme beklentisi petrolün varil fiyatının 100$ (9 Ağustos 2011) civarına düşmesini beraberinde getirdi. Eğer bu durum bir gerileme trendine dönüşürse ekonomilerin yararlanmasına, enflasyonun düşmesine ve birçok lojistik firmasının karını arttırmasına yardımcı olacaktır.

7. Düşük faiz oranları normun sabit kalmasını sağlıyor. Bu borçlanmayı, sermaye yatırımını ve ekonomik büyümeyi canlandırmıyor fakat kaldıraçlı lojistik şirketlerine yardımda bulunuyor.  

8. Deniz taşımacılığı oranları sabit kaldı. Deniz taşımacılığında kimsenin gösterişli bir çıkış beklememesine karşın, hacimler deniz taşımacılığı hatlarının yeterince dirençli olduğunu ve yükselmeye devam edeceğini gösteriyor. Ancak yine de, bu nakliyecilere veya deniz taşıma işleri organizatörlerine yardımcı olmayacaktır, deniz taşıma hatlarının zarar etmesi ve hatta iflas etmesi kimsenin yararına olmaz.

9. Daha çok M&A (Birleşme ve Satın Almalar) faaliyeti. Finansal piyasa krizi sezgisel olarak daha çok M&A faaliyetine neden olabilir. Düşük hisse fiyatlı şirketler, şirketlerini devralmak isteyen özel sermaye şirketleri ve tetikte bekleyen ticari alıcılara karşı korunmasız kalmaktadır.

10.  Taşıma işi organizatörlüğü brüt kar oranları arttı. Deniz ve hava oranlarının düşmesi taşıma işleri organizatörlerinin karlarının artmasına yardımcı oldu. Bu durum, piyasaya giren yeni taşıma kapasitelerinin de oluşmasıyla birlikte yüksek seviyede kalacağa benziyor.

Transport Intelligence Baş Analisti John Manners Bell’e göre, finansal krize objektif bir şekilde yaklaşmak gerekli. “Tüketicilerin güveninin dünya piyasalarında yaşanan kaos ortamından ötürü etkileneceği şüphesiz. Ancak bu problemler 2009 yılında yaşanan durgunluktan farklı bir dizi sonuçtan kaynaklanmaktadır. Bu sorunlar, politikacılar ve piyasa belirleyicileri tarafından çözümlenebilir ve bunlar taşıma piyasasında bir gerilemenin kaçınılmaz olduğu anlamına gelmez. Sonuç olarak, hazırlanan listeden anlaşılacağı üzere, endüstrinin olumlu yönde ilerlemesini sağlayacak bir çok neden bulunmaktadır.”

Kaynak:Transport Intelligence