Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / HAVA KARGO BÜYÜME İÇİN KALKIŞ İZNİ BEKLİYOR

HAVA KARGO BÜYÜME İÇİN KALKIŞ İZNİ BEKLİYOR

HAVA KARGO BÜYÜME İÇİN KALKIŞ İZNİ BEKLİYOR02.09.2011

Yapılan yeni düzenlemeyle havayoluyla hızlı kargo taşımacılığında ihracata konu olan eşyalar için öngörülen limitlerin beş katına çıkarılması kurye şirketlerinin önünü açsa da hava kargo sektörünü tatmin etmedi.

Havayoluyla gerçekleştirilen hızlı kargo taşımacılığı kapsamında yapılan ithalat ve ihracat işlemlerinin hızlandırılmasını ve basitleştirilmesini hedefleyen yeni düzenleme Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Yeni düzenlemeyle havayoluyla hızlı kargo taşımacılığında ihracata konu olan eşyalar için öngörülen limitler 30 kg ve 1500 Euro'dan 150 kg ve 7500 Euro'ya yükseltildi. Turkish Cargo, Serp Lojistik, DHL, Galata Taşımacılık ve TNT Ekspres gibi sektörünün önde gelen temsilcileri yeni düzenlemeyi UTA Lojistik Dergisi'ne değerlendirdi.

Düzenlemenin hava kargo taşımacılığı sektöründen çok kurye şirketlerinin iş akışını etkileyeceğini belirten temsilciler, yeni sistemin kolaylıklar getirse de şirketlerin maliyet yükünü ve sorumluluğunu ağırlaştıracağına dikkat çekiyor. Herşeye rağmen bu düzenlemeyi sektörün önünde duran önemli sorunların çözümünde bir adım olarak gören temsilciler sektörün büyüme hızının artırılması için yasal ve altyapısal sorunların biran önce çözülmesi gerektiğini vurguluyorlar.

Polat Bengiserp: Bu iş böyle yürümez! 

Düzenlemeye en sert tepkiyi veren Serp Lojistik Genel Müdürü Polat Bengiserp yeni uygulamanın lojistik sektöründe son 15 yıldır bilinçsizce yapılan ve sadece belli bir kesime hizmet eden düzenlemelerin en son halkası olarak görüyor. Dünyada lojistiğin 7-8 ayrı meslek grubunun veya iş kolunun beraberce hareket etmesi sonucunda ortaya çıkan hizmetler zinciri olarak görüldüğünü hatırlatan Bengiserp, Türkiye'de ise inatla bazı çevrelerin bu kavramı sadece “kendi uhdesine” almak peşinde olduğunu belirtiyor. Bengiserp, yapılan düzenlemenin iki önemli çarpıklığı ortaya çıkardığına dikkat çekerek şunları aktarıyor: “Hava taşımacılığının önemli bir hacmi zaten dünyada trust halini almış, Big Tree diye adlandırılan, uluslararası lojistik terminolojisinde integrator olarak tanımlanan kurumlara hediye edilmektedir. Bu firmaların dünyada yapmış oldukları yatırımlar ve bunun neticesinde elde ettikleri pazar payına ve pazarlama tekniklerine saygı duymakla beraber Türkiye'de daha da güçlenmelerini sağlamak amacıyla kanuni düzenleme yapılmasına pek bir anlam verememekteyim.

Zaten taşıdığı malzemeyi gümrüklemesine izni verilmeyen, dahili teslimatını yapmaktan men edilen sektör bu kadar zorluk yetmiyormuş gibi birde hızlı kargo taşımacılarının önüne yem olarak atılmaktadır. Yeni düzenleme ile hızlı kargo firmaları kapsama alanlarını 150 kg sınırına getirmişlerdir. Hızlı kargo firmaları bu hizmeti verirken zaten gümrükleme hizmetini ve dahili taşıma /teslimat hizmetleri için diğer sade nakliyeciye konulmuş olan bariyerleri by-pass etmektedir. Yeni düzenleme ile sektörde hali hazırda var olan çarpık düzen daha da genişletilmiş olacaktır. Tümü yabancı sermayeli olan bu kuruluşlar 4-5 firma kendi aralarında anlaşıp daha kuvvetli bir trust oluşturup, istedikleri malzemenin tamamına sahip olacaklardır.”

Hızlı kargo bu kadar güvenilir görülürken, bu alanda faaliyet gösteren firmaların neden “evrak&numune” adı altında taşıdıkları malzemenin %30'unun kırmızı hatta düşürüldüğünü ve hızlı olmaktan çıkarılarak milyonlarca liralık ardiye masrafı oluşturulduğunu soran Bengiserp, “Bu firmaların tümü yabancı sermayeli ve çok uluslu firmalardır. Bu firmaların elde edecekleri ilave kazançtan Türk ekonomisi 1 kuruş bile ilave kazanç beklemesin. Bugün Türk hava kargo sektörü kabaca 300.000 ton civarındadır, ortalama 1 Euro/kg desek ederi 300 milyon Euro'dur. Bu pastanın %20-25'i, yani 75-80 milyon Euro kadarı hızlı kargo sektörüne hediye edilmektedir” diye konuşuyor. “Bazıları diğerlerinden daha eşit olursa bu iş yürümez” diyen Bengiserp şahısa, firmaya, sektöre özel düzenlemelere son verilerek ciddi ve samimi düzenlemelere gidilmesi gerektiğini söylüyor. Bengiserp, “25 yıldır kendi taşıdığı malzemeyi gümrükleyemeyen, Hong Kong'tan İstanbul'a getirip Yeşilköy'den Şişli'ye taşımasına izin verilmeyen bir sektörde emek harcadım. Bu süre zarfında çok engeli aştık. 2023 hedefine de imtiyazların kaldırıldığı, herkesin emeğinin karşılığını aldığı bir ortamda daha kolay ve doğru ulaşılacağına inanıyorum” diyor.

Vittorio Zagaia: Kurye şirketleri fiyatları yükseltebilir

Galata Taşımacılık Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Genel Müdür & CEO Vittorio Zagaia kurye şirketlerinin gümrüksüz çıkarma yapmalarını öngören düzenlemenin gümrüklü gönderi yapan firmaların işlerini azaltabileceğini düşünüyor. Ancak kurye şirketlerinin bu tip yüklemelerde yüksek fiyat uygulayabileceğine dikkat çeken Zagaia, “Malzemenin gideceği her ülkede farklı bir gümrük kanunu olduğu için tüm alıcılar bu malları gümrüksüz çekemeyecektir ve pratikte çok da etkili olmayacaktır. Bu global bir kararmış gibi gözüküyor. Eğer öyle ise lojistik şirketlerini olumsuz yönde etkileyebilir” diyor.

Türkiye'de havayolunun lüks bir taşıma şekli olarak görüldüğünü vurgulayan Zagaia, “Havayolu taşımacılığını artırmak, karayoluyla da gidilen ülkelere havayolu hizmetini geliştirmek gerekiyor. Havayollarının, handling işlemi yapan firmaların da bazı prosedürleri olduğu ve bunlara uyulması gerektiğini müşterilerimizin bilmesi gerekiyor. Çünkü çoğu müşteri uçağın inmesi ile işlemlerin bittiğini ve mallarını çok hızlı bir şekilde alabileceğini düşünüyor. Belki handling işlemlerinin hızlandırılması, havaalanı gümrüklerinin daha hızlı ve efektif çalışması müşterileri havayolu ile taşımaya yönlendirebilir” diye konuşuyor.

Zagaia, havayolu ile taşıma yapmanın her şekliyle pahalı olduğunu hatırlatarak şunları ekliyor: “Havayolunda navlun pahalı, ardiyesi pahalı. Gümrük vergisi öderken IATA tarifesinden vergi alınıyor ki bu da navlunun çok üstünde ve müşteriler çok yüksek vergi ödüyorlar havayolu taşımacılığında. Havalimanından kendi depolarına kooperatif aracı dışında alternatif kullanamıyorlar. Özellikle havayollarının ambar yatırımına önem vermesi (THY bunlara iyi bir örnek), müşterileri havayoluna yöneltmek için ardiye ücretlerini daha makul seviyelere çekmeleri, gümrük işlemlerinin hızlandırılması ve uçağın geliş tarihinde malların gümrükten çekilmesinin sağlanması ile havayolu daha hızlı ve tercih edilen bir taşıma şekli olabilir. Uçak taşımacılığının ekspres olarak uygulamaya konması gerekmektedir.”

Hamza Baysan:Sektörü kurtaracak yatırımlara ihtiyaç var

DHL Global Forwarding  Havayolu Ürün Müdürü Hamza Baysan da, yapılan düzenlemenin freight forwarding işi yapan şirketlerden çok integrator olarak adlandırılan hızlı kargo taşımacılığı gerçekleştiren kurye firmalarının iş akışını etkileyeceğini söylüyor. Türkiye'de fiziksel ve yasal alt yapının henüz oluşturulamamasını hava kargo sektörünün önündeki en temel engel olarak gören Baysan, “Hava kargo taşımacılığını, dünya üzerindeki büyük transit hub'lar ile karşılaştırırsak ülkemizde aktarma işlemlerinde mevzuatlardan veya uygulamalardan kaynaklanan önemli bürokratik problemlerin olduğu bilinmektedir. Gerek ülke içerisinde gerekse uluslararası transit işlemlerinin basitleştirilerek elektronik ortamda yapılması sektörü hızlandıracak etkenlerden biridir” diyor.

Türkiye'de yetkilendirilmiş acente yapısının tesis edilmemesini önemli bir sorun olarak değerlendiren Baysan, yetkili acentelerin kendi depolarında kargo kabulü yapabilmeleri ve uçağa yüklemeye hazır hale getirebilmelerinin hem maliyetleri hem de süreçleri rahatlatırken istihdamı da artıracağını düşünüyor. Baysan, Türkiye hava kargo ticaretinin kalbi konumunda bulunan Atatürk Havalimanı'nın sektörün ihtiyaçlarına cevap veremediğine dikkat çekerek şunları aktarıyor: “2023 hedeflerine paralel bir büyümenin bu havalimanında mı yoksa yeni yapılacak bir havalimanında mı oluşturulacağının kararı acil verilmelidir ve sektörle paylaşılmalıdır.  Hatta yeni bir havalimanı yatırımı yapılacaksa o zaman hedef 2050 olmalıdır ve önümüzdeki 30-40 yılı kurtaracak bir yatırım hayata geçirilmelidir. Bir an önce iyileştirme yatırımları yapılmalı ve sektörün önü açılmalıdır.”

Turgut Yıldız:Göndericinin sorumluluğu artırılmazsa suistimaller büyür 

TNT Ekspres Türkiye Genel Müdürü Turgut Yıldız, 30 yıllık gecikmeyle yapılan düzenlemenin sağladığı kolaylıklar yanında hızlı kargo taşımcılığı sektörüne ekstra yük ve maliyet getirirken, ciddi sorumluluk yüklediğini söylüyor. Düzenlemeyle eşya sahiplerinin verdiği bilgi ve belgeye dayalı beyanlardan operatörlerin sorumlu tutulduğuna dikkat çeken Yıldız şu değerlendirmeyi yapıyor: “Operatörlere işlem yetkisi verilirken gümrük müşavirleriyle kıyaslama yapılmış, müşavirlik faaliyetlerinde olduğu gibi verilen yetkinin bir gümrük beyanı olduğu, bağlayıcı olduğu düşünülmüş ve olası hatalarda dolaylı temsil yoluyla işlem yapan müşavirlere uygulanan cezalara çok benzer cezalar hatta daha ağır yaptırımlar konulmuştur.

Oysa bu yaptırımlar belirlenirken işlem sayıları göz önünde bulundurulmamıştır. Birkaç saat içerisinde birkaç bin eşyanın üzerlerindeki bilgi ve belgelere dayalı beyanlarının yapılacağı düşünülmemiş, olası bir hatada operatörün belgeye dayalı verdiği hatalı beyanı, herhangi bir müşavirin yaptığı süre sınırı olmayan, araştırma ve kontrol etme şansının olduğu normal bir beyanla eş tutulmuştur. Bu durum operatörlere son derece ağır bir risk getirmiştir.”  Yıldız ayrıca, düzenlemeyle getirilen gümrük müşaviri çalıştırma, beyan işlemleri için ekip oluşturma gibi zorunluluklarla sektörün maliyet yükünün artırıldığını vurguluyor.

Kaynak: Uta