S&Q MART, tehlikeli maddelerin taşınması ile ilgili çeşitli eğitim modüllerini uzaktan eğitim şeklinde internet ortamında vermeye hazırlanıyor.
S&Q Mart, bir IFU (Industrialisation Fund for Developing Countries) kalkınma projesi olarak, Danimarka Teknik Bilimler Akademisi üyesi FORCE Technology’nin teknik desteği ile 1991 yılında kurularak Türkiye’de faaliyetlerine başladı. Kalite denetimleri ve gözetimi; sertifikasyon; tarafsız denetim ve muayeneler; periyodik kontroller; tahribatlı ve tahribatsız muayeneler; metroloji ve kalibrasyon alanlarında faaliyet gösteren S&Q MART, tedarik zinciri risk yönetimi konusunda da başarılı çalışmalar yürütüyor. Bu konuda birçok işverenle denenmiş bir uygulama olan Tedarik Zinciri için Risk Yönetim Sistemi (RYS), web tabanlı uygulama kolaylığı nedeniyle, yapılan değerlendirme sonuçlarının ilgili taraflara istenilen seviyede kolaylıkla paylaşılmasını sağlayan, sürekliliği izlenebilen ve geliştirilebilen bir seçenek sunuyor. S&Q Mart bugün, uluslararası yetkinliğe sahip uzman ekibi ile çok sayıda ulusal ve uluslararası projelere imza attı. Sayısı 1500’ün üzerinde ulusal ve uluslararası kuruluş ve organizasyona hizmet vermiş olan S&Q Mart, faaliyetlerini İstanbul merkez ofisinden gerçekleştiriyor. Kuruluş ayrıca; İzmir, Ankara ve Adana ofislerinin yanı sıra, Cezayir, Azerbaycan ve Kazakistan temsilcilikleri ile de hizmet ağını geliştirmeye devam ediyor. S&Q Mart Proje Yöneticisi Osman Köken, şirketin kuruluş amaçlarını şu şekilde sıralıyor: “Türkiye’nin uluslararası teknik uyum çalışmalarını desteklemek, ulusal endüstri ve hizmet sektörlerimizin teknik yeterliliklerini geliştirerek, ulusal ve uluslararası pazarlarda rekabet gücünü artırmak; kuruluşları verimlilik ve karlılıklarını artıracak yöntemler geliştirme konusunda desteklemek; toplumun gereksinimlerini karşılayacak teknoloji ve bilgi merkezi olmak.”
“Online eğitim verimliliği artıracak”
Tehlikeli ürünlerin havayolu, denizyolu, iç sular, demiryolu ve karayolu ile taşınması konularıyla yakından ilgilendiklerini belirten Köken, konuyla ilgili yabancı bir şirketle de işbirliği yapacakları bilgisini verdi. Tehlikeli maddelerin taşınması ile ilgili bir takım eğitim modüllerini uzaktan eğitim şeklinde web üzerinden vermek istediklerini belirten Köken, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Eğitimleri internet ortamında vermek istiyoruz çünkü bu sektör çok yoğun ve meşgul. Kişi isteği zamana kendi ayarlayacağı programa göre çalışırsa daha fazla verim alınacağına inanıyoruz. İnternet üzerinden verilen eğitimlerimiz sonucunda bizim denetimimizde sınava giren kişiler S&Q Mart’tan bu eğitimi aldıklarına dair bir belge alacaklar. Sektörde, ‘Bu adam S&Q Mart’ın eğittiği kişi’ deniliyorsa bu bizim için en büyük mutluluk kaynağıdır. Bu noktada önemli olan bir fark yaratmak ve o kişiyi gerçek anlamda eğitebilmektir.”
“Devlet denetimleri artırmalı”
ADR alt yapısının hazırlanması konusunda Türkiye’nin çok geç kaldığını vurgulayan Köken, “Türkiye’nin artık ADR dediğimiz tehlikeli maddelerin uluslararası karayollarında taşınması ile ilgili bir takım taahhütleri var. En son 2011 yılında küçük bir kısmı yürürlüğe girdi. 2013 yılına kadar sürecek bir dönemde bunları tamamlaması gerekiyor. Geç kalınmış bir konu ve gerekliliklerin nasıl yetiştirileceği belirsiz. Taahhütler geniş kapsamlı ve ağır altyapı hazırlıkları gerektiriyor” diye konuştu. Büyük şirketlerin kurumsal kimlikleri nedeniyle bütün yasal yaptırımlara uymaya çalıştığını ancak denetimsizlik nedeniyle çok sayıda diğer firmanın da tüm bu kuralları hiçe saydığını belirten Köken, bu durumun haksız bir rekabeti doğurduğunu dile getirdi. “Ne kadar büyük bir şirket olursanız olun böylesi bir rekabete bu koşullarda dayanmak mümkün değil” diyen Köken, devletin bu noktada kontrollerini artırması ve belirsizlikleri bir an önce gidermesi gerektiğini ifade etti. Devletin gerekli kontrolleri yapamamasının kendi işlerini de olumsuz etkilediğini söyleyen Köken, “Devletin bu tür denetimleri yapamaması özel sektör için kazanım gibi görünüyor ama öyle değil. İşin güvenlik boyutu ve risk sonuçları göz ardı ediliyor, Devlet denetimlerini gerektiği kadar yapabilse belgelendirme ve muayene ölçümlerinin yapılması bizim işimizi sanıyorum 10 kat artırır. Ancak yaptırım olmadığı için firmalardan talep gelmiyor. Bizden talepte bulunan firmalar sadece uluslararası çalışan ve kurumsallaşmış firmalar. Bu firmalardan gelen talepler de denetim eksikliğinin yarattığı ortamdaki ilave maliyetler nedeniyle sürekli erteleniyor. Ama bunun da yaratacağı riskler de sürekli büyüyor. Özellikle lojistik sektöründe bu konunun netliğe kavuşması lazım. Rekabet edebilmek için bu gerekli” şeklinde konuştu.
Kaynak: Perşembe Rotası