Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2012 bütçe hedeflerini açıkladı.Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 2011 yılı Ocak - Eylül bütçe gerçekleşmelerini, 2011'in yıl sonu gerçekleşmelerininin açıklamalarını paylaştı.
Bütçe hedeflerinin açıklandığı basın toplantısının sonunda gazetecilerden gelen soruları yanıtlayan Bakan Şimşek, özellikle ÖTV artışları ile ilgili son günlerde tartışmalara yol açan "güncelleme" sözlerine de açıklık getirdi. Şimşek, "Ben zammı gizlemek için güncelleme ifadesini kullanmadım. Zaten vergi artışlarından da bahsetmiş ve bunların cari açığı azaltmak için yapıldığını önceki cümlelerimde söylemiştim. Açıklamalarımın öncesi dikkate alınmadı. Ben 'güncelleme' sözünü KKDF için söylemiştim" dedi.
Maliye Bakanı Şimşek, TL'deki değer kaybı ve güçlü talep nedeniyle enflasyonun bu yıl hedefleri aşacağını açıkladı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2011 yılı bütçe giderlerin 313,2 milyar lira, gelirlerinin 290,9 milyar lira olacağının tahmin edildiğini bildirdi.
Şimşek, bütçe açığının 22,2 milyar lira, faiz dışı fazlanın da 20,4 milyar lira olduğunu kaydetti. Şimşek, Küresel ekonomide belirsizliklerin ciddi oranda arttığını vurguladı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 2011 yılı Ocak - Eylül bütçe gerçekleşmelerini, 2011'in yıl sonu gerçekleşmelerininin açıklamalarını paylaşırken, intibak için bir açıklamada bulundu. Bu yıl intibakla ilgili çalışmalar olacağını belirten Şimşek, "Emekliler için intibak konusunu da bu dönemde ele alıyoruz" dedi.
Bakan Şimşek, kamu çalışanlarının enflasyona ezdirilmeyeceğini açıklarken, üniversite öğrencileri için de bir müjde verdi: "Bu yıl üniversite harçlarına zam yok"
Bakan Şimşek, Ocak-Eylül 2011 dönemi merkezi yönetim bütçe uygulama sonuçları, 2011 yıl sonu bütçe gerçekleşme tahmini ve 2012 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı hakkında düzenlediği basın toplantısının ardından, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
AMAÇ İTHALATI SINIRLANDIRMAK
2009 yılında 16 milyon, 2010 yılında 14,5 milyon, 2011 yılının ilk 6 ayında ise 9,5 milyon cep telefonu ithal edildiğini kaydeden Şimşek, şöyle konuştu:
''Cep telefonundaki ÖTV artışının bir tek amacı var, bu da ithalatı sınırlamaktır. Ben bunu ifade ettim. Motorlu taşıt ve cep telefonundaki artışları ifade ettim.
Ben bundan birkaç gün önce de motorlu taşıt ve cep telefonundaki ÖTV artışını bir vergi artışı olarak ben ifade ettim. İfade etmediğimiz konu tütün ürünlerindeki ÖTV artışı 2,65'den 2,90'a çıktı, dedim. Bu maktu artışların bir güncelleme olarak görülmesi gerektiğini ifade ettim. Türkiye'de sigara üretiminde kullanılan tütünün yüzde 80'i ithal. Ben onu cari açığa tedbir olarak koymadım. Bunu OVP hedeflerine ulaşmak için bir takım vergi artışlarını yaptık.
Ne vatandaşla alay söz konusu, ne vergi artışını gizlemek söz konusu. Sigara ve alkollü artışlar, maktu vergiler üzerindeki artışlar bunu getirdim.''
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, global ekonomik kriz ortamında, dünyada en büyük büyüme hızına sahip ülkelerden biri Türkiye'de aslında her şeyin de ''güllük gülistanlık'' olmadığını belirterek, ''Son 2 yıldır hızla artan iç talep, geleneksel ihracat pazarlarımızdaki sorunlar ve global emtia fiyatları nedeniyle ülkemizde cari işlemler açığı daha önce görülmemiş seviyelere ulaşmıştır'' dedi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Ocak-Eylül 2011 dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Sonuçları, 2011 yıl sonu bütçe gerçekleşme tahmini ve 2012 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı hakkında basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda global ekonomi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Bakan Şimşek, global ekonomiyle ilgili belirsizliklerin arttığı bir dönemden geçildiğini, bu belirsizliklerin de temelde 3 sebebi bulunduğunu söyledi.
Bunlarda bir tanesinin gelişmiş ülkelerin özellikle avro bölgesindeki kamu borç krizi olduğunu kaydeden Şimşek, bir diğerinin bu borç krizinin bankacılık sektörüne sirayet etme riski ve ABD'nin zayıf ekonomik büyümesi, aynı zamanda yeterince istihdam yaratamaması olduğunu bildirdi.
IMF'nin Eylül sonu itibariyle açıkladığı Dünya Ekonomik Görünüm Raporuna değinen Şimşek, raporda dünya ekonomisinin gelecek sene yüzde 4 büyüyeceğinin tahmin edildiğini, fakat Çin ve Hindistan hariç tutulduğunda global büyümenin yüzde 2,7'ye kadar düştüğünün ortaya çıktığını kaydetti. Türkiye'nin de aralarında bulunduğu ve Asya ülkelerinin başını çektiği birçok gelişmekte olan ülkede büyümenin bir miktar hız kaybetse de hala yüksek seyrettiğine işaret eden Maliye Bakanı, ''Gelişmekte olan ülkelerin bu sene yüzde 6,4, gelecek sene yüzde 6,1 büyüyeceği tahmin edilmektedir'' dedi.
DIŞ TİCARET HACMİ ARTMAYA DEVAM EDECEK
Orta Vadeli Programda Türkiye için öngörülen büyümenin bu sene için yüzde 7,5, global ekonomideki yavaşlamaya paralel olarak 2012 yılında nispeten daha düşük, yüzde 4 oranında öngörüldüğünü belirten Şimşek, 2010 yılında yüzde 12,8 büyüyen dünya ticaret hacminin ise bu sene yüzde 7,5, 2012'de ise yüzde 5,8 oranında artacağının tahmin edildiğini hatırlattı.
Bakan Şimşek, Türkiye'de ise 2010 yılında dış ticaret hacmimiz yüzde 23,2 arttığını, bu sene yüzde 24,1 artması beklendiğini bildirdi. Şimşek, ''Yani Türkiye'deki dış ticaret hacminde hakikaten çok yüksek büyüme bu sene de devam etti. Her ne kadar bu yılın ilk yarısında gelişmekte olan ülkelerde aşırı ısınma ve bu çerçevede enflasyon riski gündeme geldiyse de bugün geldiğimiz noktada, global ekonomideki yavaşlama ve emtia fiyatlarındaki yumuşama nedeniyle enflasyonda aşağı yönlü trend beklenmektedir. Dolayısıyla global ekonomi açısından bir enflasyon riski şu an itibariyle görülmemektedir'' diye konuştu.
Geçen sene enflasyonda hedeflerin biraz altında kalındığını kaydeden Şimşek, bu sene ise TL'deki değer kaybı ve güçlü iç talep nedeniyle geçici olarak enflasyonun hedeflerin bir miktar üzerine, yüzde 7,8'e çıkmasının öngörüldüğünü bildirdi. Bakan Şimşek, 2012 sonu itibariyle tekrar Merkez Bankasının hedeflerine paralel bir enflasyon patikasına dönmüş olmayı hem ümit ettiklerini hem de tahmin edildiğini ifade etti.
Şimşek, şöyle devam etti:
''Birçok gelişmiş ülkenin kamu borçları sürdürülemez bir noktaya ulaşmışken Türkiye'nin kamu borçları milli gelire oran olarak hızla düşmeye devam etmektedir. Şunu hatırlatmakta yarar görüyorum; küresel kriz yılı olan 2009 yılını hariç tuttuğumuzda AK Parti iktidarları döneminde her yıl, gerek bütçe açığı milli gelire oran olarak, gerekse kamu borcunu milli gelire oran olarak biz aşağı bir trendde tutmaya başardık. Bugün Avro Bölgesini oluşturan 17 ülkede kamu borç stokunun Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya oranları yüzde 90'lara dayanmışken, Türkiye'de bu oran, yani AB tanımlı devletin borcunun milli gelire oranı yüzde 40'ın altına düşmüştür. Orta Vadeli Programımızın son yılı olan 2014 yılı sonunda borç stokumuzu milli gelire oran olarak yüzde 32'lere düşürmeyi hedefledik. Diğer taraftan bankacılık sektörü sağlıklı ve güçlü konumunu da devam ettirmektedir. Avrupa'da bankacılık sektörüne ilişkin çok ciddi endişeler varken, bugün Türkiye'de bankacılık sektörü güçlü sermaye yapısı, aktif kalitesi ve karlılığı ile dünya tarafından gıpta ile izlenmektedir.''
HER ŞEY GÜLLÜK GÜLİSTANLIK TABİİ Kİ DEĞİL
''Peki bu size güzel bir resim sundum, herşey güllük gülistanlık mı? Tabii ki değil'' diyen Bakan Şimşek, son iki yıldır hızla artan iç talep, geleneksel ihracat pazarlarındaki sorunlar ve global emtia fiyatları nedeniyle Türkiye'de cari işlemler açığının daha önce görülmemiş seviyelere ulaştığını bildirdi.
Ancak son dönemde TL'deki değer kaybı, iç talepteki artışın daha makul düzeylere inmiş olması ve emtia fiyatlarındaki nispi yumuşamanın cari açıkta da daralmayı beraberinde getirdiğini kaydeden Şimşek, ''Yılın 2. yarısında cari açıkta biz zaten bir daralma öngörüyorduk bu çerçevede bir trend ortaya çıkmış durumda'' dedi.
Hükümet olarak cari açık problemini önemsediklerini ve bu problemin çözümüne yönelik birçok yapısal tedbiri geçmiş yıllarda ve bu sene hayata geçirdiklerini, geçirmeye devam ettiklerini belirten Maliye Bakanı, ''Küresel ekonomik şartları dikkate alarak hazırladığımız Orta Vadeli Program ve Orta Vadeli Mali Plan sürdürülebilir ekonomik büyümenin devamı, istihdamın artması ve cari açığının azaltılmasına yönelik birçok yapısal politika tedbirini içermektedir'' diye konuştu.
2012 BÜTÇESİNİN ÖZELLİKLERİ
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ''İstihdamı, büyümeyi destekleyen 2012 bütçesi, tasarrufları artırmaya, cari açığı azaltmaya yardımcı olan, ekonomik ve sosyal kalkınmaya odaklanmış, kamu finansman dengelerini iyileştiren ve ülkemizin daha ileriye taşıyacak yatırımlara kaynak ayıran bir bütçedir'' dedi.
Şimşek, 2012 yılında bütçe giderlerinin 350,9 milyar lira, faiz hariç giderlerin 300,6 milyar lira, bütçe gelirlerinin 329,8 milyar lira, vergi gelirlerinin 277,7 milyar lira, bütçe açığının 21,1 milyar lira, faiz dışı fazlanın da 29,2 milyar lira olarak öngörüldüğünü bildirdi.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Bakanlıkta düzenlediği basın toplantısı ile 2012 yılı bütçe büyüklükleri hakkında bilgi verdi.
2012 yılında bütçe giderlerinin 2011 yıl sonuna göre yüzde 12 oranında artmasının öngörüldüğünü belirten Şimşek, bütçe gelirlerinin de yüzde 13,4 oranında artacağının tahmin edildiğini kaydetti.
VERGİ GELİRLERİNDE 11.4'LİK ARTIŞ
2012 yılında 2011 yıl sonu gerçekleşme tahminine göre vergi gelirlerinin artışını yüzde 11,4 oranında öngördüklerini belirten Şimşek, ''Tabi ki 2012 yılında nominal GSYH artış oranının yüzde 11,3 olduğu gözününe alınırsa, vergi gelirlerindeki artış oranının gerçekçi olduğu görülecektir.'' dedi.
Bu suretle 2011 yılında milli gelire oran olarak bu sene yüzde 1,7 olarak öngörülen bütçe açığının 2012 yılında yüzde 1,5'a düşmesi öngörüldüğüne dikkati çekti.
Maliye Bakanı Şimşek'in verdiği bilgiye göre, yaklaşık 350 milyar 898 milyon lira olarak belirlenen 2012 yılı bütçe giderlerinin ekonomik sınıflandırmaya göre dağılımı şöyle:
-Personel giderleri: 81,7 milyar lira
-Sosyal Güvenlik Kurumlarına devlet prim giderleri: 14,3 milyar lira
-Mal ve hizmet alım giderleri: 28,9 milyar lira
-Faiz giderleri: 50,3 milyar lira
-Cari transferler: 130,2 milyar lira
-Sermaye giderleri: 27,9 milyar lira
-Sermaye transferleri: 4,2 milyar lira
-Borç verme: 8,6 milyar lira
-Yedek ödenekler: 4,8 milyar lira olarak öngörüldü.
Bakan Şimşek, ''burada faiz giderlerinde Hazinenin tahmini ve ihtiyatlı bir yaklaşımın söz konusu olduğunun altını çizmek istiyorum nispeten belirsiz bir ortam içerisindeyiz'' dedi.
BÜTÇE GELİRLERİ
Şimşek'in verdiği bilgiye göre 2012 yılı merkezi yönetim bütçe gelirleri şöyle:
-Bütçe gelirleri 329,8 milyar lira
-Vergi gelirleri 277,7 milyar lira
-Vergi dışı gelirleri 52,2 milyar lira
2012 VERGİ TAHMİNLERİ
Bakan Şimşek, bazı vergi türlerinde 2012 tahminlerini de şöyle sıraladı:
''Gelir vergisi 53,8 milyar lira, kurumlar vergisi 27,2 milyar lira, dahilde alınan KDV 33,6 milyar lira, ithalde alınan KDV 53,9 milyar lira, Özel Tüketim Vergisi 70,6 milyar lira, motorlu taşıtlar 6,7 milyar lira, BSMV 4,5 milyar lira, damga vergisi 7,3 milyar lira, harçlar 9,3 milyar lira olarak tahmin edilmiştir.''
ÖZELLEŞTİRMEDEN 10.5 MİLYAR LİRALIK HEDEF
Özelleştirme uygulamalarının 2012 yılında da devam edeceğini belirten Şimşek, 2011 yılında özelleştirmeden bütçeye 9,5 milyar liralık gelir öngördüklerini ancak gerek doğalgaz gerek elektrik dağıtım şirketlerinin ihalelerine katılan yatırımcı firmaların gerekli finansmanı temin edememelerinden dolayı tahsilatın öngörülenin çok altında kaldığına dikkati çekti.
Bu süreci devam ettireceklerini vurgulayan Şimşek, ''2012 yılında bütçeye özelleştirmeden 10,5 milyar liralık bir gelir hedeflemiş durumundayız. Aslında bugüne kadar yapılan özelleştirme uygulamalarını ve yapmayı düşündüklerimizi dikkate alırsanız bu makul bir hedef olarak görülmekle birlikte tabi ki piyasa şartlarına bağlı olacak.'' diye konuştu.
5.5 MİLYAR LİRALIK GELİR YAPILANDIRMADAN
Şimşek, 2011 yılında yapılandırmadan net olarak 5 - 5,5 milyar liralık bir gelir öngördüklerini, bunun da milli gelirin yüzde 0,5'i kadar olduğunu söyledi.
Şimşek, bu dönemde bütçe gelirlerinin bir önceki dönemin aynı dönemine göre, yüzde 17,9 oranda artarak, 221,1 milyar liraya ulaştığını belirterek, bütçe giderlerinin ise sadece yüzde 5,8 oranında artarak 220,9 milyar liraya ulaştığını söyledi.
Burada harcamaların kontrol altında olduğunu, ancak gelirlerinin güçlü bir şekilde arttığını ifade eden Şimşek, ''Bu dönemde vergi gelirleri, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 22,5 oranda artarak 188,4 milyar liraya ulaşmıştır. Buna karşın faiz hariç bütçe giderlerinin yüzde 9,8 oranında artarak 186,1 milyar lira olmuştur'' dedi.
2011 yılı bütçesi yıl sonu gerçekleşme tahminlerini açıklayan Şimşek, merkezi yönetimin bütçe giderlerinin 313,2 milyar, merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 290,9 milyar, bütçe açığının 22,2, faiz dışı fazlanın ise 20,4 milyar lira olarak gerçekleşeceğini kaydetti.
Bu tahminlere bakıldığında 2011 yılı başlangıç bütçesine oranla bütçe giderlerinde sadece binde 2 oranında bir sapmanın söz konusu olduğunu ifade eden Şimşek, ''Yani 599 milyon liralık bir sapma söz konusudur. Bu aslında harcamaları ne denli kontrol altında tuttuğumuzun bir göstergesidir. Bütçe gelirleri ise başlangıç tahminlerimize göre yüzde 4,3 oranıyla yani 11,9 milyar lira artmıştır. Burada da bir sapma söz konusudur. Bu artış özelleştirme gelirlerindeki zayıf performansa rağmen sağlanmıştır. Yani özelleştirme gelirlerinde 2011 yılı bütçesinde öngördüğümüz gelirlerin çok altında bir gelir elde etmemize rağmen böylesine güçlü bir gelir performansı elde edilmiştir'' diye konuştu.
Bütçe açığının başlangıç bütçesine öngörülene oranla üçte bir oranında yani 11,3 milyar lira azalarak, 35,5 milyar lira yerine 22,2 milyar lira olarak beklendiğini bildiren Şimşek, buna göre, 2011 yılı bütçesinde Milli Gelir'e oran olarak yüzde 2,8 öngörülen bütçe açığının yıl sonunda yüzde 1,7 olarak gerçekleşeceğinin tahmin edildiğini kaydetti. Bütçe açığının öngörülenin çok altında bir düzeyde olacağını ifade eden Şimşek, ''Böylece son 9 yıllık iktidarımız döneminde, ortalama bütçe açığının yüzde 3,3 seviyelerine inmiş olacak. Yani yıllık ortalama bütçe açığı, yüzde 3 civarına inmiş olacaktır. AK Parti öncesinde 9 yıla baktığımız zaman 1994-2002 dönemine bakarsanız ortalama yıllık bütçe açığının yüzde 7,7 civarında gerçekleştiğini göreceksiniz. Burada tabii ki bu başarı tesadüf değil. Bu başarı siyasi istikranın ve tabii ki güven veren doğru politikaların ve programların bir sonucudur'' dedi.
Bu yıl yatırımlar için başlangıç ödeneklerine ilaveten 9,1 milyar lira kaynak ayırdıklarını, bu kaynağı başta ulaştırma sektörü olmak üzere altyapı yatırımlarına tahsis ettiklerini anlatan Şimşek, ''Yatırımlara ilave ettiğimiz bu ek kaynak olmasaydı 2011 yılında bütçe açığımız milli gelirin yüzde 1,7'si değil, muhtemelen yüzde 1'inin altında gerçekleşmiş olacaktı. Bu rakamlara baktığınız zaman AB'de maastricht kriterini sağlayan çok ender ülkelerden birisi olduğumuz da ortaya çıkacaktır'' dedi.
Bakan Şimşek, önümüzdeki 3 yılın maliye politikasının temel bileşenleri konusunda da bilgi verdi.
Önümüzdeki 3 yıllık dönemde uygulayacakları maliye politikasıyla istikrarlı bir büyüme sürecinde istihdamı arttırmayı, yurt içi tasarruf seviyesini yükseltmeyi, cari açığı düşürmeyi ve mali disiplini sürdürmeyi hedeflediklerini ifade eden Şimşek, ilk defa çok açık bir şekilde cari açığın düşürülmesinin güçlü bir hedef olarak ortaya konulduğunu bildirdi.
Büyümeyi ve istihdamı destekleyen harcamalar ile bölgesel gelişmişlik farklarını azaltan harcamalara daha fazla önem vereceklerini belirten Şimşek, sağlık, eğitim ve sosyal nitelikli harcamalara kaynak ayırmaya devam edeceklerini anlattı.
Orta ve Uzun vadede ekonominin verimliliğini ve üretken kapasitesini arttıracak altyapı yatırımlarına devam edeceklerini kaydeden Şimşek, eğitim, sağlık, teknolojik araştırma, ulaştırma, içme suyu, bilgi ve iletişim teknolojilerinin geliştirilmesine yönelik altyapı yatırımlarına öncelik vereceklerini, kamu yatırımlarını, Güneydoğu Anadolu Projesi, Doğu Anadolu Projesi, Konya Ovası Projesi ve Doğu Karadeniz Projesi başta olmak üzere ekonomik ve sosyal altyapı projelerine yoğunlaştıracaklarını söyledi.
Tarımsal destekleri, gelir ve fiyat istikrarı sağlayacak şekilde alan ve ürün temelinde farklılaştırarak üretimde etkinlik, verimlilik ve kaliteyi artırmaya yönelik olarak düzenleyeceklerini ifade eden Şimşek, harcama programlarını verimlilik artışını sağlamak amacıyla gözden geçireceklerini, bu amaçla Maliye Bakanlığı koordinasyonunda bir idari mekanizma oluşturmayı hedeflediklerini kaydetti.
ÖNÜMÜZDEKİ 3 YILIN GELİR POLİTİKASI
Bakan Şimşek, önümüzdeki 3 yıllık dönemde uygulayacakları gelir politikasının temel amacının, rekabetin geliştirilmesi, daha etkin bir vergi sisteminin oluşturulması, istihdamın ve yatırımların teşviki ile bölgesel gelişmişlik farklılıklarının azaltılması olduğunu söyledi. Şimşek, bu amaç doğrultusunda vergi politikalarının uygulanmasında istikrar ve öngörülebilirliğin esas olacağını belirtti.
Vergi kanunlarında yer alan istisna, muafiyet ve vergi indirimi hükümlerinin ekonomik ve sosyal politikalar çerçevesinde yeniden değerlendirilerek vergi mevzuatını sadeleştirmeye çalışacaklarını anlatan Şimşek, bu çerçevede Gelir Vergisi Kanunu ve Vergi Usul Kanunu başta olmak üzere temel vergi kanunlarının gözden geçirilme çalışmalarını bu dönemde tamamlayacaklarını kaydetti.
Şimşek, kayıt dışılıkla mücadeleye tüm kurumların ve toplumun bütün kesimlerinin katılımının sağlanmasına yönelik çalışmalara devam edeceklerini belirtti.
61. HÜKÜMETİN İLK BÜTÇESİ
Bakan Şimşek, 2012 yılı bütçesinin AK Parti iktidarının 10'uncu, 61'inci hükümetin de hazırladığı ilk bütçe olma özelliğini taşıdığını kaydetti.
2011 yılı bütçesinin, sürdürülebilir büyümenin devamlılığının sağlanacağı ve mali dengelerin iyileştirileceği bir bütçe olarak hazırlandığını anımsatan Şimşek, ilk 9 aylık sonuçların ve yıl sonu gerçekleşme tahminlerinin bu hedeflerin de ötesine geçildiğini gösterdiğini söyledi.
Şimşek, 2012 yılı bütçesi ile istihdamı artırmayı, yurt içi tasarruf seviyesini yükseltmeyi, cari açığı azaltmayı ve mali disiplini güçlendirmeyi hedeflediklerini bildirdi.
Bakan Şimşek, daha önce açıklanan 2012 yılı bütçesine baz oluşturan temel makro ekonomik büyüklükler konusunda da bilgi verdi.
GSYİH'nin 2012 yılında 1 trilyon 426 milyar lira, büyüme oranının yüzde 4, deflatörün yüzde 7, yıl sonu tüketici fiyatları endeksindeki artışın 5,2, ihracatın 148,5 milyar dolar, ithalatın 248,7 milyar dolar olarak hedeflendiğini ifade eden Şimşek, bu hedeflerin gerçekçi olduğunu söyledi.
Bakan Şimşek, 2012 yılı bütçesi ile reel kesimi desteklemeye devam edeceklerini, bu amaçla esnaf kredi faiz desteği, tarımsal kredi faiz desteği, ihracat desteği, KOBİ destekleri ve teşvik ödemeleri için ayırdıkları kaynağı, öngördükleri enflasyon oranının neredeyse 2 katına yakın arttırarak 2,8 milyar liraya yükselttiklerini bildirdi.
İstihdam maliyetlerini azaltmak amacıyla 2008 yılında yürürlüğe konulan işveren primindeki 5 puanlık indirim uygulamasını sürdüreceklerini anlatan Şimşek, bu amaçla 2011 yılı ödeneklerini yüzde 15,5 artırarak 5 milyar 469 milyon liraya çıkarttıklarını söyledi.
Sosyal harcamalar için de daha fazla kaynak ayırıp dezavantajlı kesimleri desteklemeyi sürdüreceklerini ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:
''Sosyal yardımlaşma ve dayanışma fonuna ayrılan kaynağı 2011 yılı başlangıç ödeneğine göre yüzde 39 oranında arttırarak 3 milyar liraya çıkartıyoruz. Özürlü eğitimi için ayrılan kaynağı yüzde 20,4 oranında artırarak 1,2 milyar liraya, özürlü evde bakım için ayrılan kaynağı yüzde 28,7 oranında arttırarak 2,9 milyar liraya yükseltiyoruz. Terörden zarar gören vatandaşlarımızın zararlarını tazmin ederek sosyal barışı ve devlete güveni pekiştirmeye devam edeceğiz.''
KAMU ÇALIŞANLARINI ENFLASYONA EZDİRMEYECEĞİZ
Bu bütçe döneminde de kamu çalışanlarını hiç bir şekilde enflasyona ezdirmeyeceklerini vurgulayan Şimşek, ''2012 yılı bütçesi ile de aynı veya benzer kadro ve görevlerdeki kamu personeli arasındaki ücret adaletinin sağlanması hedefimiz. Yani 2012 yılı bütçesinde bu çerçevede bir kaynak tahsisi yapılmıştır ve bu yönde bir düzenleme olacaktır. Kamuoyunda eşit işe eşit ücret olarak bilinen düzenlemeyi hayata geçirmeyi hedefliyoruz'' diye konuştu.
İktidara geldikleri 2002 yılı sonundan bu yana işçi, memur ve emeklileri enflasyona ezdirmediklerini yineleyen Şimşek, şöyle devam etti:
''2010 yılı sonunda aile yardımı dahil bin 300 lira olan en düşük memur maaşı, bu yıl yüzde 18,3 oranında artarak bin 538 liraya yükselmiştir. Ortalama memur maaşı da 2010 yılında bin 577 liraydı, bu yüzde 14,1 oranında artarak 1799 liraya çıkarılmıştır. Bu oranlar yıl sonu enflasyon hedefimizin yaklaşık 2 katıdır. 2002 yılı ocak ve 2011 yılı eylül dönemine bakarsanız enflasyondaki kümülatif artış yüzde 116'dır. Buna karşılık en düşük memur maaşı 2002 aralık ayında 392 liraydı. 2011 ekim ayında ise 1538 liraya çıkmış artış yüzde 292,3 olmuştur.
Asgari ücret AK Parti iktidarlarından önce 184 liraydı, 2011 Ekim ayı itibariyle 659 liraya çıkmış ve artış yüzde 257,6 olmuş. Aralık 2002 yılında en düşük SSK emekli aylığı 257 liraydı, 2011 ekim ayında bu 814 liraya çıkıyor ve artış yüzde 216,5. En düşük Bağ-Kur esnaf emekli aylığı 149 liraydı, 2011 Ekim ayında 667 liraya çıkmış ve artış yüzde 348,3 olmuştur.''
EĞİTİME KAYNAK
Türkiye'nin geleceği için eğitime daha fazla kaynak ayırdıklarını anlatan Bakan Şimşek, 2012 yılında üniversite harçlarında hiç bir artış yapmayacaklarını bildirdi. 2012 yılında öğrencilere sağlanan burs desteği ödeneklerini de ciddi şekilde artırdıklarını ifade eden Şimşek, burs desteği ödeneklerini öğrenci artışlarını da dikkate alarak yüzde 20,9 oranında, öğrenim ve harç kredisi desteklerini ise yüzde 17,3 oranında artırdıklarını kaydetti.
İlköğretim ve orta öğretimde taşımalı eğitime yapılan desteğin de yüzde 37,1 oranında artacağını belirten Şimşek, ilköğretim ve ortaöğretim öğrencilerine ücretsiz ders kitabı desteğinin de devam edeceğini ifade etti.
Fatih Projesiyle Milli Eğitim Bakanlığına (MEB) bağlı ilk ve orta öğretim okullarındaki derslikleri, internet etkileşimli tahta ve diğer bilgi teknolojileri ekipmanlarıyla donatacaklarını belirten Şimşek, öğretmenlerin hizmet içi eğitimlerini sağlamak üzere de uzaktan eğitim merkezleri açtıklarını bildirdi. Öğrencilere ise 2012 yılından itibaren başlayarak tablet bilgisayar vermeye başlanacağını anlatan Bakan Şimşek, bütün bu çalışmaların eğitimin ve Türkiye'nin beşeri sermayesinin kalitesini artırmaya yönelik olduğunu söyledi.
''Biz insanımıza yatırım yapıyoruz'' diyen Bakan Şimşek, 2012 yılında MEB'in bütçe ödeneklerini yüzde 14,8 oranında artırarak, 39,2 milyar liraya çıkartacaklarını ve MEB'in 2012 yılında da en büyük bütçeye sahip icracı bakanlık olma özelliğini sürdüreceğini belirtti.
Üniversitelere personel ve kaynak desteğini ciddi bir şekilde artıracaklarını ifade eden Şimşek, şöyle konuştu:
''Özellikle yeni kurulan üniversitelerin eğitim elemanı ihtiyacını ciddi bir şekilde sağlamak için ilave 9 bin atama izni veriyoruz. Üniversitelere ayırdığımız kaynağı reel olarak artırıyoruz. Üniversitelerimizin toplam ödeneğini 2012'de yüzde 10,7 artırarak 12,7 milyar liraya çıkartıyoruz. Böylece bu bütçeyle 103 devlet üniversitesine kaynak sağlıyoruz ve tabi ki hükümetimiz döneminde kurulan 50 yeni üniversite ile birlikte 81 ilde gençlerimize üniversite eğitimi imkanı sunuyoruz. Bu suretle kentlerimizin sosyal dönüşümünü hızlandırıyoruz, insanımızın istediği yerde üniversite eğitimini alabilmesini mümkün kılıyoruz.''
ÇİFTÇİYE DESTEK DEVAM
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, çiftçiye desteğin devam edeceğini ifade ederek, şunları kaydetti:
''Çiftçimizin alan ve ürün bazlı üretimini desteklenmesine devam ediyoruz. Bu kapsamda 7,2 milyar lira destekleme ödemesi yapmayı planlıyoruz. 2011 yılı bütçesine göre buradaki artış yüzde 19,7 olmaktadır. Buradaki tarımsal destekleme bütçesi neredeyse yüzde 20 oranında artmış oluyor. Hayvancılık desteklerini ise yüzde 46 oranında artırıyoruz. Destekleme ödemeleri ve kredi destekleri gibi diğer desteklerle birlikte tarım kesimine toplamda yüzde 13,27'lik artışla 11 milyar liralık bir destek öngörüyoruz.''
YEREL YÖNETİMLERE DAHA FAZLA KAYNAK
Maliye Bakanı Şimşek, 2012 yılı bütçesinde yerel yönetimlere daha fazla kaynak ayırdıklarını belirtti. 2012 yılı bütçesinde mahalli idarelerin gelir paylarınını yüzde 16,5 artarak, 27,6 milyar liraya çıkmasının öngörüldüğünü ifade eden Şimşek, ayrıca kırsal kesimin alt yapısını desteklemek amacıyla KÖYDES'e 550 milyon lira, SUKAP projelerine 500 milyon lira olmak üzere toplam 1 milyar 50 milyon liralık kaynak ayırdıklarını anlattı.
Mahalli idarelerde çalışan ihtiyaç fazlası personel ile ilgili düzenlemeler de yaptıklarını ifade eden Şimşek, şunları söyledi:
''Belediyelerin en büyük sorunu bir istihdam bürosuna dönüşmüş olmaları, gelen gelirlerle sadece maaş ödeyebilmeleri. Şimdi bunları bu noktadan kurtarmak için, vatandaşlarımıza yerelde daha fazla hizmet sağlayabilmek için bir karar verdik; mahalli idarelerde çalışan ihtiyaç fazlası personeli biz kamuya alıyoruz. Merkezi bütçe kapsamlı merkezi hükümete alıyoruz. Bu sayede mahalli idarelerin personel giderleri azaltılarak daha rasyonel çalışmaları sağlanacak. Bunun yanı sıra devredilen Köy Hizmetleri personeli maaşları için il özel idarelerine transfer yapmaya devam ediyoruz. Nüfusu 10 binin altında olan belediyelerimize Denkleştirme Ödeneği ile destekte bulunmaya devam ediyoruz. Sokak aydınlatma bedellerini Hazineden ödemeyi sürdürüyoruz. Eskiden belediyelerimizin üzerine bir yüktü. Bunu da Hazine'nin aldık. Özetle belediyelerimizin katı atık tesisi yapımını da destekliyoruz. Atık su arıtma tesislerine de enerji desteği veriyoruz. Sonuç olarak 2012 yılında bütün bu bahsettiğim çerçevede 31,5 milyar liralık mahalli idarelere kaynak ayırmış olacağız.''
Bakan şimşek, bölgesel kalkınma projelerini de 2012 yılında hızlandıracaklarını kaydetti.
AR-GE HARCAMALARI
2012 yılı bütçesinde TÜBİTAK ar-ge projeleri başta olmak üzere üniversite ve sanayi kesimi ar-ge projelerini desteklemeye devam edeceklerini bildiren Şimşek, bu kapsamda 2012 yılında yaklaşık 1,5 milyar lira ödenek ayırdıklarını bildirdi.
2002 yılında Türkiye'nin toplam ar-ge harcamaları milli gelirin yüzde 0,45'i iken, bugün yüzde 1'i aştığını belirten Şimşek, hedeflerinin yüzde 2-3'lere ulaşmak olduğunu söyledi.
Yatırım ve taşıt vizelerine ilişkin süreci elektronik ortama taşıdıklarını hatırlatan Bakan Şimşek, bu sene ilk defa e-bütçe sistemi üzerinden başlattıkları elektronik vize uygulaması ile kamu kurumlarının yatırım ve taşıt vize işlemlerinin elektronik ortamda yapılmaya başlandığını, bu sayede kurum temsilcilerinin vize için Maliye Bakanlığı ile Kalkınma Bakanlığı arasında ''mekik dokumak'' zorunda kalmadıklarını ifade etti.
Maliye Bakanı Şimşek, vergi denetimini de güçlendirdiklerini belirterek, ''Vergi denetimini tek çatı altında birleştirerek Vergi Denetim Kurulu Başkanlığını kurduk. Şu an itibariyle müfettiş yardımcılarımız da dahil olmak üzere 4 bin 743 kişilik bir denetim gücüne sahibiz. 2012 yılında bin 500 yeni vergi müfettiş yardımcısı alarak denetim kapasitemizi artıracağız'' dedi.
OVP HEDEFİNİ TUTTURMAK ÖNEMLİ
Bazı dönemlerde aşağı, bazı dönemlerde yukarı yönde bir düzenleme yapabileceklerini de aktaran Şimşek, Orta Vadeli Programın hedeflerini tutturmanın önemli olduğunu vurguladı. Türkiye'nin, bu hedefleri göz önünde bulundurarak önemli kazançlar elde ettiğini belirten Şimşek, şunları kaydetti:
''Avrupa'da bir çok ülke borç batağındayken Türkiye bu durumda değilse, bu türden sağlıklı yaklaşımların sonucudur. Yani bu bir tesadüf değildir. Biz kamu olarak ayağımızı yorganımıza göre uzatmak zorundayız. Tabi, gönül ister ki bu vergi artışları hiç olmasın ama şunu da belirtmek isterim. Şu yaptığımız vergi artışlarına bir bakın. Otomotivde; Türkiye'de satılan otomobillerin yüzde 93'ünde bir vergi artışı yok. Sadece üst segmentte, lüks otomobilde var. Aynı şey, cep telefonları için de söylenebilir. 2012 yılında da global ekonomik konjoktüre göre, Türkiye'nin OVP hedeflerini gerçekleştirmek üzere aşağı veya yukarı yönlü düzenlemeler olabilir. Ancak şu an itibariyle bizim öngörümüzün, daha çok maktu vergilerin yeniden değerleme oranına göre artırılması şeklinde olacağını söylemiştim.
Bütçeyi daha çok buna göre kurguladık ama yarın öbür gün diyelim ki memur maaşları... Bu sadece hükümet tarafından belirlenmeyecek, toplu sözleşmeyle belirlenecek. İntibak konusunda bir çalışmamız var. Belki bu çalışmaların ötesine gidilecek. 'Eşit işe eşit ücret' konusunda bir çalışmamız var. Ama diyelim ki farklı bir noktaya varacak. Örnek olarak söylüyorum. Bunları sadece borçlanarak karşılamak doğru olur mu? Tabii ki oturup bizim, harcamalarımızı sağlıklı vergi gelirleriyle finanse etmemiz lazım. Yani bu konuda kapıyı açık bırakmak istiyorum. Herhangi bir şey söylemiyorum. Ben sadece diyorum ki önümüzdeki dönemde global ekonomik şartlara ve Türkiye'nin ekonomisine bağlı olarak gerekli aşağı veya yukarı doğru düzenleme yapılabilir.''
VERGİ GELİR TAHMİNLERİ GENELDE TUTUCU OLUR
''Büyümeyi yüzde 4 öngörüyorsunuz, nasıl oluyor da vergi gelirleri yüzde 11'in üzerinde artıyor?'' şeklindeki soru üzerine de Şimşek, nominal verginin genelde nominal GSYH'ya paralel olarak arttığını ve deflatör ile reel büyümenin de dikkate alınması gerektiğini ifade etti ve bunların dikkate alınması durumunda bu rakamların birbirine çok yakın olduğunu söyledi. Bakan Şimşek, makro ekonomik varsayımların gerçekçi mi, değil mi ona bakılması gerektiğini söyledi.
Özelleştirme gelirleriyle ilgili soru üzerine de Şimşek, kastettiği rakamın merkezi bütçeye ilişkin olduğunu ifade etti.
Sosyal yardımları, yoksulluk arttığı için arttırmadıklarını vurgulayan Şimşek, ''Rakamlar çok açık bir şekilde Türkiye'de yoksulluğun azalmaya devam ettiğini gösteriyor. Yoksulluk 2002'den bu yana sürekli azaldı. Önümüzdeki dönemde de azalmaya devam edecek. Sosyal nitelikli programlarımız, dezavantajlı kesimlere kaynak aktarmamız devam edecek. Bu artışı bu çerçevede görmek lazım'' dedi.
Bakan Şimşek, sigara zamlarına ilişkin bir soru üzerine de bunun bir ''fırsatçılık mı?'' yoksa teknik bir konu mu olduğunu değerlendirdiklerini bildirdi.
Bu değerlendirmenin henüz yeni başladığını ve sonuçlarının kendine ulaşmadığını dile getiren Şimşek, bir sonraki toplantıda belki bunun sonuçlarını açıklayabileceğini ifade etti.
ÖTV konusunda yapılan düzenlemeleri, tüm tartışmalara rağmen Türkiye'nin beşeri sermayesinin kalitesinin artırılması açısından önemsediğini belirten Şimşek, tütün ürünlerinde yaptığı yasal düzenlemelerle Türkiye'nin tüm dünyaya örnek olarak sunulduğunu ifade etti.
Bütçede personel giderlerini bir takım varsayımlara göre hesapladıklarını, ancak bu varsayımların gerçekçi olmadığı ortaya çıkması halinde ya bütçenin bu çerçevede genişlemesine imkan sağlayacaklarını yada bunu telafi edici mekanizmaları gündeme getireceklerini söyledi.
Genel olarak, ''Eşit işe eşit ücret'' çerçevesinde kaynak ayırdıklarını ve yaptıkları hesapların makul olduğunu dile getiren Şimşek, ''İntibak konusu ise biraz belirsiz. Nedeni ise şu; biz hükümet programında şunu dedik, 'adil ama tabii ki kademeli' dolayısıyla hepsini bu sene içinde yapacağız diye bir şey yok, ama yapılacak. Burada önemli olan şey şu; biz, bir çok kesimin sorununu çözmek için bu bütçeyi hazırladık'' dedi.
Kaynak: Habetürk