İhracat kasım ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 13,9 artışla 10 milyar 758 milyon dolar olurken, Ocak-Kasım döneminde yüzde 19,7 artışla 122 milyar 156 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Son oniki aylık dönemde ise yüzde 19,5 artışla 133 milyar 978 milyon dolarlık ihracat yapıldı.
Otomotiv yine lider
Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi'nin Düzce'de düzenlenen toplantıyla açıkladığı rakamlara göre kasım ayında en fazla ihracatı, 1 milyar 624 milyon dolar ile Otomotiv Endüstrisi sektörü yaparken, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri sektörü 1 milyar 254 milyon dolar ile ikinci sırada, Hazırgiyim sektörü ise 1 milyar 160 milyon dolar ile üçüncü sırada yer aldı.
Tarım sektörleri Kasım ayında 1 milyar 711 milyon dolar ihracatla toplam içinde yüzde 15,9 pay alırken, 8 milyar 721 milyon dolar ihracat gerçekleştiren sanayi sektörlerinin payı yüzde 81 oldu. Madencilik ürünleri sektörü ise Kasım ayında 326 milyon dolar ihracat ile toplamdan yüzde 3 pay aldı.
Kasım ayında en fazla ihracat artışını yüzde 57,1 ile Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller sektörü, yüzde 54,5 ile Hububat ve Bakliyat sektörü ve yüzde 36,2 ile Makine ve Aksamları sektörü yakaladı.
AB'ye ihracat artmaya devam ediyor
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, ülke ve iller bazında ihracat gerçekleşmelerini anlatırken "Kasım ayında AB'ye ihracatımızda artış devam ediyor ama ilk yarıya göre kısmi bir yavaşlama da gözleniyor.” dedi.
Almanya'ya ihracatın yüzde 9, İtalya'ya yüzde 19, Fransa'ya yüzde 12, Hollanda'ya yüzde 16, Belçika'ya yüzde 28, Ukrayna'ya yüzde 31, Polonya'ya yüzde 18, Yunanistan'a yüzde 8 arttığı kasım ayında İngiltere'ye ihracat yüzde 1 düşerken, Romanya'ya yüzde 3, İspanya'ya yüzde 7 geriledi.
En fazla ihracat yaptığımız ülkeler arasında Irak, Rusya, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır, Suudi Arabistan, Belçika ve Azerbaycan'ın yüksek artış oranları ile öne çıktığını kaydeden Büyükekşi şu bilgileri verdi:
"Irak'a ihracatımız Kasım ayında yüzde 46 artarken, Rusya'ya yüzde 26, ABD'ye yüzde 24, Birleşik Arap Emirlikleri'ne yüzde 16, Mısır'a yüzde 35, Çin'e yüzde 25, Suudi Arabistan'a yüzde 83 artış gösterdi. Kasım ayında bazı Afrika ülkelerine rekor ihracat artışı gerçekleşti. Kasım ayında ihracatımız Etiyopya'ya yüzde 311, Güney Afrika'ya yüzde 229, Angola'ya yüzde 206, Nijerya'ya yüzde 199, Gana'ya yüzde 172, Kenya'ya yüzde 142 arttığını müşahede ettik.
BRIC olarak adlandırılan gelişmekte olan ülkelere ihracatımızda olumlu rakamlar görüyoruz. Brezilya'ya ihracatımız Kasım ayında yüzde 13 artarken, Rusya'ya ihracatımız yüzde 26, Hindistan'a yüzde 25, Çin'e yüzde 25 arttı. "
En yüksek ihracat artışı Adana'da
İller bazında bakıldığında, en fazla ihracat yapan ilk 10 il arasında en yüksek ihracat artışı yüzde 40 ile Adana'dan geldi.
Hatay'ın ihracatı yüzde 30, Gaziantep'in ihracatı yüzde 30, Ankara'nın ihracatı yüzde 29, Bursa'nın ihracatı yüzde 18, Manisa'nın ihracatı yüzde 17, İzmir'in ihracatı yüzde 16, Denizli'nin ihracatı yüzde 9, İstanbul'un ihracatı yüzde 9, Kocaeli'nin ihracatı yüzde 6 artış gösterdi.
Borç krizi hükümetleri düşürüyor
Düzce Sanayici ve İşadamları Derneği'nde düzenlenen basın toplantısında ihracat rakamlarının yanı sıra ekonomik gelişmeleri de değerlendiren Başkan Büyükekşi, Borçlu olan ülkeler için zor zamanların yaşandığını ve Euro bölgesi krizden çıkış yolu ararken, hükümetler düştüğünü, seçilmiş hükümetlerin yapamadığı işleri teknokrat hükümetlerinin yapmasının beklendiğini söyledi.
ABD ve Avrupa ekonomisinde durum
ABD'nin resesyona girmemesinin şimdilik olumlu olduğunu ancak eski tüketim gücünden çok uzak olan ABD'li tüketicilerin frene basmalarının tüm dünyayı olumsuz etkilediğini ifade eden Büyükekşi Avrupa ekonomisinin durumunu özetlerken şunları söyledi:
"Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'da finansal karmaşa hakim, ekonomi durgun. Euro krizi Fransa'nın kredi notunu riske atıyor. Fransa üzerinde kara bulutlar yükseliyor. Euro bölgesi resesyona giriyor. Üçüncü çeyrek büyümesi yüzde 0.2 oldu. Euro bölgesinde dördüncü çeyrekte yüzde sıfır büyüme bekleniyor. 2012 ilk iki çeyrekte negatif büyüme ve yıl genelinde sıfır büyüme olabilir. Avrupa borç sorununda esas sıkıntı "büyüyememe” sorunu. Avrupa mutlaka büyümeli. Euro'dan kopma ve devalüasyonlar olursa bankacılık krizi derinleşir. Avrupa'daki bu sorunlar karşısında, ihracatçılarımıza Eximbank'ın sunduğu sigorta hizmetlerini kullanarak risklerini ortadan kaldırmalarını öneriyoruz. "
Fitch'in kararı haksız
Türkiye'nin performansı ve buna karşılık Avrupa devlerinin durumu ortada iken kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in geçtiğimiz günlerde yaptığı kredi notu değerlendirmesini anlamakta zorlandığını belirten Büyükekşi, "Fitch, Türkiye'nin kredi notunun görünümünü pozitiften durağana düşürdü. Cari açık ve enflasyon riski gerekçe gösterilerek yapılan bu değişikliğin zamanlaması oldukça manidar. Dünyadaki parasal ve mali dengesizlik bu kadar had safhadayken, Türkiye dünya ülkelerinden olumlu yönde ayrışıyor. Ancak buna rağmen artık güvenirliği sorgulanan bu kurumlar, Türkiye'nin kredi notu ile ilgili olumsuz karar alıyorlar. Bu kararın haksız olduğunu ifade etmek istiyorum. " dedi.
Üç önemli risk için öneriler
TİM olarak Türkiye'nin önündeki cari açık, faiz ve enflasyon artışı risklerine karşı öneriler geliştirdiklerini belirten Büyükekşi şunları söyledi:
- Biz dolarda 1,70-1,80 arasında bir kur koridoru öneriyoruz. Bu kur seviyeleri, ihracatımızın sağlıklı gelişimi için makul seviyelerdir.
- Cari açık finansmanında ve Doğrudan Sermaye Yatırımları için 2012 yılında Körfez sermayesi daha önemli olacak. Avrupa bankalarından kullanılan 78 milyar doların bir bölümü Körfez sermayesi ile ikame edilebilmeliyiz.
- Türkiye hızlı büyümekten vazgeçemez. IMF dahil çeşitli kuruluşlar Türkiye'nin 2012 yılında yüzde 2-3 arasında büyüyeceğini öngörüyor. Bu Türkiye için doğru bir büyüme oranı değil. 2012 ikinci çeyreğinden sonra büyüme oranlarının yukarı yönlü revize edileceğini öngörüyoruz.
- Kredilerin artış oranını % 25 ile sınırlandırmak için alınan önlemler üretim ve ihracatı kapsamamalıdır.
- Cari açığı ancak üretimle ve ihracatla kapatabiliriz. Bunun yolu da yoğunlaştırılmış teşvikler ile üretimde yapısal dönüşümü 2012-2013 yıllarında hızlandırmaktan geçiyor. Türkiye'de sanayi yatırımı yapmayı destekleyecek proje bazlı teşvikler vermenin tam zamanı. Cari açık verdiğimiz alanlara büyük yatırımları çekecek özel teşviklerin tam zamanı. İnovatif kalkınmayı sağlayacak teşvikleri vermenin tam zamanı. Teşvik politikasını kullanarak sanayide dönüşümü hızlandırmanın tam zamanı.
- İhracatçılarımızın da üzerine düşen önemli görevler var. Avrupa pazarının bir bölümünde zorlanabiliriz. Özellikle Güney Avrupa'da şartlar bizim için zorlaşabilir. Diğer taraftan Kuzey Avrupa ülkeleri nispeten güçlü ekonomik yapıları ile bizim için daha cazip olabilir. Bunun yanı sıra 2012 yılında Çin, Hindistan, Avustralya, Kanada, Endonezya, Brezilya, Arjantin, Şili, Rusya ve ABD gibi pazarlara ağırlık vermeliyiz.
Kaynak: TİM