Başbakan Yardımcısı Babacan, 2012'nin dünya için ve özellikle de Avrupa için belirsizliklerin oldukça büyük olduğu bir yıl olacağını söyledi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, BM Küresel Sürdürülebilirlik Paneli toplantılarına katılmak üzere geldiği New York'ta basın toplantısı düzenledi.
Babacan bir soru üzerine, hazırladıkları raporu Genel Sekreter Ban Ki-mun'a sunacaklarını, Genel Sekreterin de raporun Rio toplantılarına sunacağını belirtti. Panelde yer alan 22 kişinin geldikleri ülkeleri temsil etmediklerini vurgulayan Babacan, kendi şahsi birikimleriyle panelde bulundukları için uzlaşmaya ve ortak akıla daha çabuk ulaşılabildiğini söyledi.
Yeni yayımlanan bir IMF raporunda, 2012 yılında Türkiye'nin büyüme oranının biraz düşük tahmin edildiğinin belirtilerek 2012 yılında büyüme oranının ne kadar olmasının beklenildiğinin sorulması üzerine, Babacan şunları söyledi:
"2012 yılı dünya için ve özellikle de Avrupa için belirsizliklerin oldukça büyük olduğu bir yıl, 2012 ile ilgili Avrupa ne tür kararlar alacak, Euro Bölgesiyle ilgili somut ne tür adımlar atılacak bunlar maalesef henüz belli değil. En son AB zirvesinde de biliyorsunuz Avrupalılar kendi aralarında bir mutabakat zemini yakalayamadılar. Euro Bölgesi içerisinde bir mutabakat zemini oluşturup bu anlaşmalarda, yani AB'nin kuruluş anlaşmalarında Euro Bölgesi ülkeleri için bir değişiklik yapılabilir mi, bir ortak maliye politikası çizgisi izlenebilir mi, gerekli yaptırım mekanizmalarını da içeren bir ortak maliye politikası çerçevesi oluşturulabilir mi, bunların hepsi yoğun bir şekilde tartışılıyor. Bir yandan AB'ye üye olan ülkelerin bankalarındaki sıkıntılar henüz giderilmiş değil, ciddi miktarda sermaye açıkları var, bu sermaye açıklarının belirli bir tarihe kadar kapatılması gerekiyor. Bir yandan da ülkelerin borç stoğu çok yüksek seviyeye ulaşmış durumda, bu borç stoğunu aşağıya doğru çekecek, ya da artışını en azından durduracak bütçe tedbirleri gerekiyor. Yine Avrupa ülkelerinde yapısal ciddi sorunlar var, bunların aşılabilmesi için yapısal reformlar yapmaları gerekiyor. Avrupalılar bunları yapacak mı, Avrupa ciddi olarak sıkıntılı bir görünüm arz ediyor, bu bu şekilde devam mı edecek, biraz toparlayacak mı, yoksa daha kötüye mi gidecek, bunlarla ilgili henüz bir kesinlik yok."
Türkiye'de 9 yıldır yapılanların son derece önemli olduğunu anlatan Babacan, Türkiye'nin başarısının 9 yıldır arka arkaya hep doğruları yapmanın sonucu olduğunu belirtti. "Biz işlerin en iyi gittiği dönemde bankacılarımızı reforme ettik, bankacılık, kredi kartı, tutsat (mortgage), TMSF yasalarını çıkardık" diyen Babacan o dönemde, yani 2006 yılında "aşırı ihtiyatlı yasalar çıkarttıkları" yönünde ciddi eleştiriler de aldıklarını söyledi. Babacan, şöyle konuştu:
"Mesala bizim mortgage yasamızda yüzde 25 peşinat şartı var, ABD'de böyle bir şey yok. Biz o dönem Mecliste eleştirildik. Ama çok değil iki sene sonra Amerika o mortgage'dan vuruldu, eğer ABD'de mortgage yasasında bizim koyduğumuz o yüzde 25 kuralı olsaydı dünyada bu küresel kriz olmazdı. ABD'de ödeme gücü olmayanlara çok miktarda kredi verdiler, faizlerin düşük olduğu dönemde verdiler. Faizler yükselmeye başlayınca bu sefer aylık mortgage ödemeleri artmaya başladı. 2008'deki krizin özü, tabii pek çok nokta var ama asıl olarak mortgage piyasasından kaynaklanan konular. İşler çok iyi gittiği dönemlerde hükümetler, iyi giden bir şeyi yavaşlatıcı, tedbir alıcı bazı adımlardan uzak duruyorlar."
Kaynak:Dünya