Taşımacılık ve lojistik sektörünün 2012 için planlamalara başladığı ve değişik senaryoların değerlendirildiği Ekim-Kasım 2011 tarihlerinde göz önünde tutulan bir takım veriler hızla değişmeye başladı. 2012, gerek üretim sektöründe gerekse taşımacılık ve lojistik sektöründe büyümelerin yavaşlayacağı, istihdamın artış gösteremeyeceği bir yıl olacak gibi görünüyor. 2011 yılının sonuna yaklaştığımız bu günlerde ekonomi gündeminin birinci sırasında Avrupa'da yaşanan ve iktidarların değişmesine neden olan ekonomik kriz ilk sırada yer alıyor. Daha önce İrlanda, takiben Portekiz'de yaşanan ekonomik kriz en ağır etkisini Yunanistan'da gösterdi. Yunanistan'da hükümet değişikliği gerçekleşti, Avrupa Birliği (AB) ülkelerince Yunanistan'ın borçlarının yüzde 50'si silindi ve önemli kemer sıkma politikalarının uygulandığı döneme geçildi.
Yunanistan'da yaşanan ekonomik olumsuzlukların hemen akabinde bu defa AB'nin önemli ekonomilerinden olan İtalya'da sorunlar yaşandı. İtalya'da da iktidar değişikliği gerçekleşti, yeni önlem paketleri devreye sokuldu. Kriz etkilerinin, Euro bölgesinde önemli sıkıntılara yol açtığını vurgulayan, AB'nin geleceğinin tartışıldığı söylemlere şahit olduk. Yine kriz etkisiyle İspanya'da da hükümet istifa etti.
Ülkemizi çok yakından ilgilendiren ve ihracatımızın yüzde 60'ını gerçekleştirdiğimiz Avrupa'da yaşanan krizin her ne kadar ekonomik göstergelerin güçlü olduğu Türkiye'yi de etkilemesi kaçınılmaz olacak. Özellikle İtalya'da yaşanan krizin derinleşmesi Türkiye'yi sıkıntıya sokacak önemli bir var sayım.
Son haberlerde, kredi derecelendirme kuruluşu olan Fitch'in, Türkiye'nin not görünümünü "olumludan", "durağan"a düşürdüğünü izledik. Fitch, kredi notu düşürmeye sebep olarak, yüksek dış finansman zorluğunun global bozulmalara karşı kırılganlığını artırdığı şeklinde oldu. Bunun nedenlerinden başta geleni yüksek cari açığın azaltılmasında güçlüklerle karşılaşılmasıdır.
Taşımacılık ve lojistik sektörünün 2012 için planlamalara başladığı ve değişik senaryoların değerlendirildiği Ekim-Kasım 2011 tarihlerinde göz önünde tutulan birtakım veriler hızla değişmeye başladı. 2012, gerek üretim sektöründe gerekse taşımacılık ve lojistik sektöründe büyümelerin yavaşlayacağı, istihdamın artış gösteremeyeceği bir yıl olacak gibi görünüyor.
Üretimin, dolayısı ile ticaretin artmaması, düşüş eğilimine geçmesi, tüketimin yavaşlaması en çok taşımacılık ve lojistik sektörünü olumsuz etkileyecektir. Avrupa'da yaşanan ve geniş bir alanda olumsuz etkisini gördüğümüz ekonomik kriz dolayısı ile yeni şirket satın almaları ve birleşmelere sahne olacak görünümler sergiliyor. Bu olumsuz tabloda 2012 için mevcut durumun korunması ve küçük oranda büyümelerin yaşanması başarı olarak değerlendirilebilir. Özellikle bu krizden fayda sağlayacak ülke konumunda Çin bulunmaktadır.
Gerek Avrupa'da gerek Türkiye'de şirket el değiştirme sahnesinde Çin önemli bir aktör olarak yer alacak sinyalleri veriyor. 2012 için tüm planların krizin daha da derinleşebileceği olasılığı göz önünde tutularak değerlendirilmesi, sektörümüz için olumsuzlukların asgariye indirilmesinde yarar sağlayacaktır. Diğer taraftan; Avrupa'da yaşanan krizin etkilerini asgariye düşürmek için üretim ve taşımacılık ile lojistik sektörünün hızla Avrupa dışında pazarlara açılması, yeni tüketim noktalarına odaklaşmaları, yeni taşıma koridorları sağlamaya çalışmaları, Türkiye'nin eşsiz jeo-stratejik konumunu değerlendirerek 2012'nin en az hasarla kapatılmasında önemli bir etken olacaktır.
Selahattin Doğan / Transport