Türkiye her türlü olumsuzluğa rağmen hala bir tarım ülkesidir. Nüfusumuz arttıkça tüketimimiz, tarımsal amaçlı endüstriyel üretimimiz ve doğal olarak tarım ürünleri üretimimiz artmaktadır. Küresel rekabette avantaj yaratabilmek için, üretilen hammaddenin, endüstriyel üretime ve oradan da tüketime giden tedarik zinciri içindeki lojistik operasyonlar yönetilmelidir.
Taşıma ve depolama lojistik giderlerimizin temelini oluşturur. Bu iki operasyonun sadece maliyetlerini düşürmek değil; hızının ve kalitesinin arttırılması, risklerin azaltılması, kayıpların minimize edilmesi önemlidir. Bunun sağlanması için birinci adım tedarik zinciri sürecinin planlanması, taşıma rotasının doğru çizilmesidir.
Taşımada temel kural ürünün toplanması, biriktirilmesi yani depolanması, gerekiyorsa bunun hammaddeye en yakın noktada yapılması olacaktır. Ürün üzerinde yapılacak olan temizleme, ayıklama, kırma, ölçülendirme, paketleme gibi işlemlerin de bu depoda yapılması en avantajlı işlemdir. Daha sonra sevk edilecek noktalara tekrar süreci durdurmadan konteyner veya Tır ile sevki doğru bir lojistik işlemidir.
Lojistik, ilk olarak endüstride uygulanmaya başlamış ve dolayısıyla İstanbul, Kocaeli, Bursa, İzmir gibi illerimizde gelişmiştir. Son birkaç yıldır tarım ürünlerinin işlenmesi, tüketime iletilmesi operasyonları ağırlık kazanmakta, ölçekler büyümekte ve tarımsal lojistik de gündeme gelmektedir. Tarımsal lojistiğin merkezi sebze meyveler için İzmir, Mersin, Antalya, Bursa, Antakya, Samsun gibi merkezler olurken, kuru gıda, tahıl ve hububat için
Orta Anadolu’dur.
Üç önemli şehrimizi Adana, Ankara ve Konya illerimizi birbirine bağlayan karayollarımızın kavşak noktası olan Kulu, Tarımsal Lojistik uygulaması açısından önemli noktalardan biridir. Arazi maliyetlerinin düşük olması, geçmişte inşa edilmiş olan kullanılmayan fabrikaların depolama tesisine dönüşüyor olması, kiraların düşüklüğü bu bölgeyi tarımsal lojistik hizmetleri için uygun bir duruma getirmektedir.
Bu ihtiyaç çerçevesinde; Adana, Ankara, Konya kavşağında, Kulu’da 300 dönümlük bir arazi üzerinde, mevcut 15.000 m2 lik deposu, servis istasyonu, TIR parkı, Konteyner Parkı ile çağdaş bir lojistik tesisi projesi başlamıştır. Kiralama yöntemi ile değerlendirilecek olan bu tesis zaman içinde kademeli olarak genişletilebilir bir yapıda inşa edilmektedir. Mayıs ayında hazır olacaktır. Bölgedeki ürünleri toplayıp ayıklama, sınıflandırma, işleme, paketleme, ambalajlama yapılması ve Anadolu’nun her tarafına kolayca dağıtılması, Mersin’den veya Samsun’dan ihraç edilmesi için uygun bir tesis olacağına eminim. Bölgeye destek olacak gübre, tohum, tarımsal ekipman montajı ve depolaması gibi hizmetlerin de aynı tesiste verilmesi söz konusu olacaktır.
Lojistik Anadolu’ya yayılmaya başlamıştır. Zincir mağazalar, yeni fabrikalar Anadolu şehirlerimizin yeni lojistik kaynaklardır. İnşa edeceğimiz lojistik köyler, lojistik merkezler, lojistik üsler de ülkemizin lojistik alt yapısını kan damarlarını oluşturacaktır. Kulu benzeri yatırımların ve projelerin diğer ulaşım kavşaklarımızda da planlanmasını bekliyoruz.
Atilla Yıldıztekin/Perşembe Rotası