Anasayfa / Sektörel / Sektör Haberleri / Gündem / LOJİSTİKTE INCOTERMS KURALLARI

LOJİSTİKTE INCOTERMS KURALLARI

LOJİSTİKTE INCOTERMS KURALLARI01.03.2012


1.Incoterms kurallarını genel olarak nasıl tanımlarsınız?

Incoterms, yani teslim şekilleri lojistik biliminde ki ben lojistiği artık bir bilim olarak adlandırıyorum, çok önem arz eden konulardan birisidir. Bizler ticaret yapanlara hizmet veriyoruz ve onlar için en önemli destek faaliyetlerini yürütüyoruz. Dolayısı ile öncelikle ticaretin kurallarını ve uluslararası ticaretin gerekliliklerini lojistikle uğraşanlar olarak çok iyi bilmemiz gerekiyor. Incoterms’i uluslararası ticaret yapanların, alım-satımına karar verdikleri ürünlerin, çıkış noktasından varış noktasına ulaşması ile ilgili fiziksel hareketlerin uluslararası mevzuatlar çerçevesinde düzenlenmiş ve prosedüre edilmiş kurallar olarak tanımlayabiliriz. Incoterms taşıma, gümrük, liman, sigorta, iç taşıma gibi maliyetlerin kime ait olduğunu içerir.

2. Incoterms kuralları kimleri daha fazla ilgilendirir ve hangi temel sorulara açıklık getirir?

Incoterms kuralları aynı anda birçok tarafı ilgilendirme özelliğine sahip ender uluslararası kararlardandır. Bu kararlar, elbette öncelikle üzerinde mutabık kalan ihracatçı ve ithalatçıyı ilgilendirir. Yanı sıra; nakliyeciyi, eğer varsa taşıma komisyoncusunu, gümrük hizmetini veren gümrük müşavirini, sigorta hizmetini veren acenteyi, hatta banka ve finans kurumlarını bile doğrudan ilgilendirir. Incoterms kuralları pek çok soruya açıklık getirir. Mal, alıcıya nerede teslim edilecek, taşıma giderleri kime ait olacak, taşıma sırasında oluşabilecek zararı kim üstlenecek, sigorta giderleri kime ait olacak, ihracat ve ithalat gümrükleme masraflarını kim karşılayacak, yükleme ve boşaltma masrafları kime ait olacak, riskler nasıl paylaşılacak?

3. Incoterms 2010 ile radikal değişiklikler olmuş mudur? Değişikliklerden söz eder misiniz?

Öncelikle belirtmek gerekir ki Incoterms 2010, Birleşmiş Milletler Komisyonu ve Uluslararası Ticaret Yasası (UNCITRAL) tarafından desteklenmiş ve 31 dilde de çevirisi yapılmıştır. Incoterms 2010 ile on üç olan teslim şekli sayısı on bire indirilmiştir. Mevcut dört teslim şekli, 2010 kuralları arasında yer almamaktadır. Bunlar; DDU (Delivered Duty Unpaid – Gümrük Vergisi Ödenmeksizin Teslim), DES (Delivered Ex Ship – Gemide Teslim), DAF (Delivered at Frontier – Sınırda Teslim) ve DEQ ’dur Delivered Ex Quay – Rıhtımda teslim). Bu dört teslim şekli istenilirse Incoterms 2000 ifadesi belirtilmek suretiyle yine taraflarca kullanılabilir. Incoterms 2010 ile yeni iki teslim şekli eklenmiştir. Bunlar, DAP (Delivered at Place – Yerinde Teslim) ve DAT’dır (Delivered at Terminal – Terminalde Teslim). Incoterms 2010 önceki versiyonlarda yer alan, “E”, “F”, “C” ve “D”’li grupları kaldırmış, yerine “Tüm Taşıma Modları’nda Kullanılan” ve “Yalnızca Denizyolu ve İçsu Taşımacılığında Kullanılan” modları tercih eder hale gelmiştir. Incoterms 2010’da bazı net olmayan konular daha net hale dönüştürülmüş ve açıklıklar giderilmiştir. Örneğin sorumluluklar daha net tanımlanmış ve tarafların sigorta yaptırmayı tercih etmemeleri halinde de sorumluluğu net olarak yerine getirmeleri gerektiğinin altı çizilmiştir. Bu durum, seçilen Incoterms kuralına göre sorumluluğu alan tarafın sigorta yaptırmasını nerede ise zorunlu kılmaktadır. Bir de FOB teslim şeklinde önemli bir değişiklik meydana gelmiştir, daha önce ihracatçının sorumluluğu geminin bordasında, yani üzerinde sona ererken, şimdi gemi limanı terk edene kadar devam etmektedir. Bu da atlanılmaması gereken önemli bir değişimdir.

4. Incoterms kurallarının lojistik için önemi nedir?

Unutulmamalıdır ki Incoterms, uluslararası satış ve sözleşmelerde kullanılan standart terimler kümesidir ve en önemlisi de tarafların yükümlülüklerini belirlemek için kullanılmaktadır. Başlangıçta uluslararası ticaret için tasarlanmış olmalarına rağmen, günümüzde giderek artan yerel piyasa işlemlerinden ötürü ABD gibi ülkelerde yerel ticarette dahi kullanılmaya başlanılmıştır. Lojistik, yerel veya uluslararası ticaretin her noktasında yer alan, tacirler için gereksinim duydukları en önemli tedarikçileri grubunu oluşturmaktadır. Dünya ticaretinin sürekli artığı, internetten satışın da bu denli yaygın olduğu günümüzde, taşıma olabildiği oranda ticaret başarısından söz etmek gerekir. Ve böylesine yoğun ve sürekli artış gösteren ticaretin, başta taşıma olmak üzere, tüm aşamalarını ortak bir lisan ile prosedüre eden bu kuralları belki herkesten fazla biz lojistikçilerin iyi biliyor ve doğru kullanıyor olması gerekir. Ticari açıdan çıkarlarımızı koruyabilmemiz için de bu son derece önemli.

5. Lojistikte, Incoterms kurallarını doğru uygulanmaması ne tür sorunlar yaratır?

Incoterms kuralları lojistik ile uğraşanların, doğru bilmeleri ve uygulamaları gereken kurallardır. Öncelikle muhatabımızın kim olduğunu belirler; yani bu faturayı kime keseceğimiz, tahsilatı kimden yapacağımız gibi soruların yanıtlarını içerir. Yanı sıra, her ne kadar ödeme şekli ile yükleme vesaikinin nasıl gönderileceği tayin ediliyor olsa da teslim şeklinin ne olduğu da bir çok zaman bizlerin vesaiki nasıl hareket ettireceğimizi tayin etmemize yarıyor. Doğru bilmiyor ve doğru kullanmıyor olmamız halinde, doğabilecek ihtilaflarda lojistik işlevini yerine getiren taraf da hukuki olarak sorumluluk altına girebilmektedir. Buna ilişkin pek çok örnek söz konusudur. İşlevi, aldığımız talimat ve iş emri ile yerine getiren taraf olarak bizlerin kuralları çok iyi biliyor olması gerekir.

6. Incoterms kuralları kaç yılda bir revize oluyor ve neden revizeye gereksinim duyuluyor?

Aslında bu konuda çok net bir uygulama mevcut değil. Ancak son dört revize, hep on yıl sıklık ile gerçekleşti. 1980 – 1990 – 2000 ve son olarak da 2010’da revize edildi. Bu konuda zamandan çok ihtiyaçlar belirleyici oluyor. Lojistikteki değişimleri hepimiz biliyor ve birlikte izliyoruz. Hiçbir şey eskisi gibi kalmıyor, teknolojinin de yardımı ile lojistikçiler, firmaların üzerinden pek çok yükü alabiliyoruz. Kapıdan kapıya dediğimiz uygulama artık tüm taşıma modlarında rahatlıkla gerçekleştirilebiliyor. Öncesinde bu yalnızca karayolu için yapılabilir durumda idi, deniz, hava veya demiryolu taşımalarında; kapıdan kapıya teslimatlar çok fazla yapılamazken, bugün günümüzde, özellikle freight forwarder şirketlerin de güçlenmesi ile bu hizmet tüm taşıma modları için verilebilir durumda. Dolayısı ile Incoterms kurallarının da bu değişimlerin sonucunda ortaya çıkan ihtiyaçlar ile revize edilmesi de kaçınılmaz hale geliyor. Bundan sonraki revize, 2020’de mi olur, yoksa daha öncesinde mi ihtiyaç duyulur, bunu şimdiden kestirebilmek çok mümkün değil.

7. DDU teslim şeklinin çok yoğun kullanılmasına rağmen 2010 kurallarında yer almıyor.  Bunun nedeni nedir? Yerine hangi kural gelmiştir?

Evet, Incoterms 2010’da belirttiğiniz gibi DDU teslim şekli artık yer almıyor. 2010 ilk yayınlandığında ve kamuoyu ile paylaşıldığında herkes, unutulduğunu zannetti, oysa ki bilinçli olarak kaldırıldı. Çünkü bu teslim şekli bana göre yıpratılmıştı. Özellikle alıcı ülkesindeki gümrüklemenin kime ait olduğu, ürün teslimatının nerede yapılması gerektiği gibi konularda yaşanılan karmaşa bir hayli fazla idi. Bu sebeple de DDU’nun tümü ile Incoterms 2010’da yer almaması gerektiğine karar verildi. Yerine gelen diye bir tabir kullanmak yanlış olur, ancak DAT ve DAP teslim şekillerini doğru bir şekilde özümser ise taraflar, DDU’yu kullanmalarına gerek olmaksızın seçimlerini yapabilirler.

8. Incoterms kurallarına yeni eklenen DAT teslim şeklinden söz edebilir misiniz?

DAT, terminalde teslim anlamına gelmektedir. Diğer bir deyişle tarafların kararlaştırdıkları yere kadar tüm maliyet ve sorumlulukların satıcıya ait olduğu teslim şeklidir. Satıcı eşyayı, belirlenen varma yerinde veya limanında, belirlenen terminalde gelen taşıma aracından boşaltılmış bir şekilde alıcının tasarrufuna bırakmak durumundadır. Terminal terimi, rıhtım, depo, konteyner sahası veya yol, demiryolu veya hava kargo istasyonu gibi yerlerin tamamını kapsar. İhracatçı boşaltma masraflarını üstlenir.

9. Yine yeni eklenen DAP teslim şeklinde lojistikçilerin bilmeleri gerekenlerin neler?
 
Satıcının eşyayı belirlenen varma yerinde gelen taşıma aracından boşaltmadan alıcının tasarrufuna bırakmakla yükümlü olduğu teslim şeklidir. Bu teslim şeklinde satıcı eşyaların belirlenen varma yerine getirilmesine ilişkin tüm hasar ve masrafları üstlenir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus alıcının kendi ülkesindeki tüm gümrük işlemleri ve masraflarını bizzat üstlenmek durumunda olmasıdır.

10. Son olarak Incoterms kurallarına ilişkin bilinmesi gerekenler neler?

Öncelikle unutmamak gerekir ki Incoterms, malların cinsi kalitesi, paketlenmesi, ambalaj şekli gibi yükümlülükler ile ilgili konuları içermez. Incoterms kurallarının revize edilmesi, bir önceki kuralların tümü ile ortadan kalktığı anlamına gelmez, revize tarihini kullanmak sureti ile istenilirse daha önceki kurallarda kullanılabilir (DDU Incoterms 2000 gibi). Her Incoterms kuralının sonuna da mutlaka yer isminin belirtilmesi gerekliliğini de hatırlatmakta yarar görüyorum (EXW – Güneşli İstanbul gibi). Son olarak eklemeliyim ki, Incoterms kuralları tüm kullanan ülkeler için ortak bir lisan özelliği taşımasına rağmen, bazen her ülke için kullanılabilir olmayabilir. Örneğin EXW bir teslim şekli ile yapılan ihracatta genel kurallar gümrükleme hizmet faturasının da alıcıya kesilmesini emretmesine rağmen, ülkemiz Gümrük Mevzuatı’na göre, bu fatura ancak gümrük beyannamesi adına düzenlenmiş firmaya kesilebilmektedir. Incoterms 2010 ile bu konulardaki esneklikler göz önünde bulundurulmuş ve bu tarz yerlerde “aksi belirtilmedikçe” ifadesi kullanılmıştır.

Hakan Çınar/UTA Lojistik