Geçtiğimiz günlerde Lojistik Tanıtım Grubu’nun daveti üzerine konuşmacı olarak “Trend Lojistik: Gelişen Lojistik Uygulamalar Eğitim Semineri”ne katıldım. Bana verilen konu “Denizyolu taşımacılığında gemi brokerliği” idi.
Yani eski Türk Ticaret Kanunundaki (TTK) adıyla ‘gemi tellallığı!’
Haliyle konuşma öncesinde yeni TTK’nu inceleyeyim istedim. Bir de ne göreyim: Gemi tellalığı (eski TTK 100-115) budanıvermış…
Yani, yerinde yeller esiyor!
İşte “deniz ülkesi, denizci millet”te bir “soğuk duş” uygulaması!
Peki, broker kimdir? Ne iş yapar?
Kısaca, “gemiye yük, yüke gemi bulan kişi/işletme”.
Dünya ticaretinin % 90’nı denizden yürütülür. Bunun miktarı da 6.5 milyar tondur. Bu tutarın en az üçte ikisini dökme yükler oluşturur. Bu yükleri de brokerler bağlar.
Siz, kanun koyucu(lar)!, eski TTK kapsamında yerini almış, Türkiye’nin taşıtacağı petrole, tahıllara, maden cevherlerine, gübrelere, sözün özü dökme olarak taşınan tüm yüklere gemi, bunları taşıyacak gemilere de iş bulan “gemi tellallarını” gereksiz algılayacak ve bu aktörleri yeni TTK’dan silip atacaksınız…
Sonra?
Gemilerinize kim yük bulacak?
Yüklerinizi kimin yardımıyla/aracılığıyla taşıtacaksınız?
Armatör diyorsanız, onun gemisini de bağlayacak olan mutlaka bir broker. Ama kendi yazıhanesinde çalışan, ama piyasa brokeri!
Peki, bu durumun gemi tellallarımız farkında mı?
Yoksa onlar yeni yasada yer alsın almasın, biz işimize bakarız diye mi düşünüyorlar?
Belki de bu “soğuk duşu” bilmiyorlardır,
Kim bilir?
Doğrusu ben, kitaplığımdaki “Karşılaştırma Tablolu Yeni Türk Ticaret Kanunu”nda ticaret işleri tellallığının atlanmış / unutulmuş olma, Kanunun kendisinde buna yer verilmiş olma olasılığını düşünmek istiyorum.
Düşüncem doğru değilse Deniz Ticaret Odalarına yazıklar olsun!
Brokerlik mesleğine / sanatına “yerinde yeller estirdikleri” için!
Haydi hayırlısı.
Brokersiz Türkiye’ye doğru viya böyle!
Necmettin Aktan/Dünya