Nasıl da heyecanlıydı tüm gençler; her biri bir tarafa koşuşturuyor, her biri daha fazla ne yapabilirim, biraz daha nasıl güzelleştiririm ortamı ve konukları nasıl daha iyi ağırlarım telaşesi içerisindeydiler. Yoktu birbirlerinden bir farkları, taşıdıkları okul kimliklerinin dışında. Kimden söz ettiğimi merak ettiniz elbette; Yeni Yüzyıl Üniversitesi öğrencileri ile Kültür Üniversitesi öğrencilerinden.
İlk olarak 27 Mart Salı günü Yeni Yüzyıl Üniversitesi’ndeki Otomotiv Lojistiği konferansından bahsetmek istiyorum. Aynı zamanda benim de öğretim görevliliğini yürüttüğüm; çok sevgili lojistik ve dış ticaret bölümü öğrencilerinin, aynı adla kurdukları klüp tarafından organize edilen bu güzel etkinlikte, amaç otomotiv lojistiğini ele almak, katılanlara otomobilin üretiminin çok sayıda malzemeden oluşan bir özelliğe sahip olduğunu ve dolayısı ile lojistiğin bu sektörün can damarı olduğunu anlatabilmekti. Sunumlarda sürekli olarak “justin time” kavramı ele alınıyordu. Justin time’ın üretim ve verimliliği arttırmak için geliştirilen bir envanter stratejisi olduğundan bahsediliyor, araç maliyetini aşağı çekebilmede işte bu zaman faktörünün ne denli önemli olduğuna ve dolayısı ile otomotivin can damarının lojistik ve planlama olduğuna işaret ediliyordu. Etkinliğe otomotiv firmaları da destek vermişti ; Tofaş ve Borusan Otomotiv, gerçekleştirdikleri faaliyetler ve lojistiğin onlar için öneminden söz ederken; lojistik sektöründe yer alan firmalardan Reysaş, Willi Betz, Ekol, Gefco ve Conmar’da kendi pencerelerinden otomotiv lojistiğini değerlendirdiler. Konuşmacılar, otomotiv sektörünün Dünya ekonomisinde 2,2 trilyon € civarında bir ciroya sahip olduğundan ve istihdama katkısının ise Dünya genelinde % 5 lik bir payı olduğundan söz ettiler. Ancak dolaylı istihdam da olarak adlandırılan katkı ile bu oranın çok daha yüksek olduğu da belirtildi. Türkiye Otomotiv Sektörü’nün cirosunun ise yaklaşık 31 milyar € olduğu da verilen bilgiler arasındaydı. Yine 2011 yılına ilişkin olarak Türkiye’de yaklaşık 1,2 milyon araç üretildiği ve bunun 790.000’inin ihraç edildiği bilgisi verilirken, 2023 de üretim kapasitesinin 4 milyon araca çıkmasının beklendiği bilgisi de kaydedildi.
Son bölümde benim moderatörlüğünü üstlendiğim panelde ise; UTİKAD, UND, LODER ve DTD sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile sektörü ele alarak, otomotivin sektörümüzün, sektörümüzün otomotiv için olan önemlerine değinmeye çalıştık.
Bir diğer güzel etkinliğe ise imzayı atan Kültür Üniversitesi İşletmecilik Meslek Yüksek Okulu’nun değerli hocaları ve öğrencileri idi. İki günlük ve gerçek anlamda dolu dolu bir organizasyon var idi sahnede. İsmi Lojistik Konsey idi ve çok iddialıydı; ama organizasyonun veda töreninde herkes ortak bir noktada birleşiyordu; isminin altı doldurulmuş, katılımcılar ise lojistiğe doymuşlardı. Bu organizasyonun farkı, her bir konunun ayrı bir oturumda ele alınmış olması idi. Az da olsa hazırlanmasında emeği geçen birisi olarak bendeniz de çok doğru bir şey yaptığımızı fark edip çok mutlu oldum. Gıda ve İlaç Lojistiği’nden Tedarik Zinciri Yönetimi’nde Vaka Analizleri’ne, Tehlikeli Madde Taşımacılığı’ndan, E-Ticaret Vaka Analizleri’ne, Afet Lojistiği’nden Otomotiv Lojistiği’ne varıncaya dek pek çok konu ele alındı. Sevgili arkadaşım Akut Başkanı Nasuh Mahruki etkinliğin ilginç simalarından biriydi ve biz onu izlerken Afet Lojistiği konusunda ne denli eksikliklerimiz olduğunu bir kez daha görme fırsatı bulduk. Ümit ediyorum bundan böyle lojistik bölümlerinde bu konuda da bir ders müfredatlara girer. Sevgili Akut Başkanı bu konuda her türlü desteği vermeye hazır olduğunu belirterek bizleri mutlu etti. Panelde; Efe Project, Albayrak Nakil Lojistik, Conmar, Ekol, Havi, Ülker, Kühne Nagel, Deichmann, Hanbulk Trade, Alişan, TLS, Trendyol, Borusan, MNG Kargo, THY Cargo, O2 Danışmanlık, Omsan ve Reysaş gibi birbirinden önemli firmaların temsilcileri rol aldı. Etkinliğin finali yine benim yönettiğim bir panel idi. Konuklarım yine çok kıymetli, konular ise bir hayli önemli idi. Salonda herkes nefesini tutmuş ve pür dikkat paneli izliyordu. TOBB adına Çetin Nuhoğlu, UTİKAD Başkanı Turgut Erkeskin ve IRU Temsilcisi Haydar Özkan ile birbirinden ilginç konuları ele aldık, Türkiye’de lojistiği masaya yatırdık ve soruları yanıtlamaya çalıştık.
Bir sonraki yazımda sizlere hem bu konuşulanları aktarırken, hem de iki panelde de ele alınan ve 2023 hedeflerimize ulaşmamız için aşmamız gereken bölgesel ve ülkesel sorunlardan söz edeceğim. Bugün zaten daha çok vermek istediğim mesaj, bu tür organizasyonlara imza atan gençlerin başarılarını sizlerle paylaşmaktı. Sayın Çetin Nuhoğlu’nun da kapanış panelinde söylediği gibi, bizim gençlere güvenimiz tam. Genç lojistikçiler, iyi ki varsınız…
Hakan Çınar/Dünya Gazetesi