PEKİ YA SİZ?

PEKİ YA SİZ?18.07.2012

Türkiye`nin lojistik performansını arttırmak meselesi bir taraftan TOBB`un (Ulaştırma ve Lojistik Meclisi) ve TİM`in diğer taraftan UND, TND, UTİKAD gibi taşımacılık ve lojistik sektör derneklerinin ortak ajandasıdır.

Geçtiğimiz hafta Türkiye`nin lojistik performansını yönetmek üzerine yazmış ve bu konuda güçlü bir kamu-özel sektör işbirliği ihtiyacı olduğunun ve en önemlisi kamu tarafında da çoklu bakanlıklar ve kamu otoriteleri arasında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımızın liderliğinde etkin, şeffaf ve ortak bir strateji penceresini paylaşan bakanlıklar arası eşgüdüme olan ihtiyacın altını çizmiştim.

Bu hafta ise aynı şeyleri, bu defa, özel sektör için söylemek istiyorum.

Malumunuz Türkiye`nin lojistik performansının iyileşmesi demek dış ticaret maliyetimizin düşmesi, toplam ticaretimizin artması ve dolayısıyla ulusal ekonomik büyüme ve refah düzeyinin olumlu etkilenmesi demek.

Hal böyle olunca özel sektör, ulusal lojistik performansı tesis eden (taşımacılık ve lojistik sektörü) veya ondan doğrudan etkilenen (iç ve dış ticaret şirketleri) taraflar olarak bu meselenin her bakımdan bizatihi ortasında yer almaktadır.

Nitekim Türkiye`nin lojistik performansını arttırmak meselesi bir taraftan TOBB`un (Ulaştırma ve Lojistik Meclisi) ve TİM`in diğer taraftan UND, TND, UTİKAD gibi taşımacılık ve lojistik sektör derneklerinin ortak ajandasıdır.

Öyle ise; özel sektörün kamu sektörüne Türkiye`nin lojistik performansını etkin şekilde yönetebilmesi için gerekli katkıyı ortak bir perspektif ve dil ile sunabilmesi son derece elzemdir.

Peki bugün ülkemizde, sektörel dernekler ve ulusal şemsiye niteliğindeki özel sektör kuruluşlarımız arasında kalıcı, etkin, şeffaf ve sistematik bir koordinasyon yürütülmekte midir?

Başka bir deyişle var olan özel sektör taraf ve paydaşları arasındaki işbirliği ve ortak çalışma ruhu daha da güçlendirilebilir mi?

Eğer 2023 yılına kadar Türkiye`yi, dünyanın lojistik performansı en yüksek olan ilk 10 ülkesi arasına sokacak isek, ve bu ortak amaç için hem kamuya hem de özel sektöre önemli vazife ve sorumluluklar düşmekte ise, geçen hafta vurguladığım kamu sektörü içerisindeki eşgüdümün iyileştirilmesine duyulan ihtiyaç aynen özel sektör için de geçerlidir.

Taşıma Dünyası sayfalarından ifade olunan bu satırların gerçek hayatta ilgili tarafların karar alıcılarının davranış ve kararlarını ne kadar etkileyeceğini bilemem ancak bu satırları okuyan her kesimden ve seviyeden herkesin burada ifade olunan durumun gerçek olduğunu aynaya bakarken teyit ettiklerinden eminim.

Öyle ise, başkalarından bir ilk eylem beklemeden yarınki mesaimizde ilk küçük adımı atmaktan imtina etmemeliyiz.

Sözkonusu olan Türkiye`nin topyekün daha iyi yerlere gelebilmesini teminen ekonominin kılcal damarlarının yaygınlaşması, etkinleşmesi ve ekonomik faaliyetler ile ticaretin her safhasında güvenilir, etkin, yenilikçi, daha düşük maliyetli taşımacılık ve lojistik hizmetlerinin itici gücünden faydalanmak konforuna sahip olmaktır.

Bu resim içerisinde en vazgeçilmez, esnek ve kapıdan kapıya hizmet verebilen tek taşıma biçimi olan karayolu taşımacılığının daha da geliştirilmesine çalışan bir küresel meslek örgütünün mensubu olarak bu konuda şahsen veya IRU adına üzerimize düşen ne varsa biz yapmaya hazırız.

Peki ya siz?

Hepinize güzel, sağlıklı ve mutlu bir hafta dilerim.

Haydar Özkan/Taşıma Dünyası